Türkiye Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin dışişleri bakanlarının her altı ayda bir düzenlediği gayri resmi Gymnich toplantılarına beş yıl aradan sonra ilk kez davet edildi. Aslında toplantılar dönem başkanlığını devralan ülkede düzenleniyor ve şu an birliğin dönem başkanı Macaristan. Budapeşte’nin Rusya yanlısı politikalarına bir de Macar lider Viktor Orban’ın geçen ayki NATO zirvesinden hemen önceki Rusya ziyareti eklenince dönem başkanlığı boyunca ara toplantıların Budapeşte’de değil, Brüksel’de düzenlenmesine karar verildi. Yani Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Gymnich toplantısına katılmak için 29 Ağustos’ta Brüksel’de olacak.
Brüksel, Ankara ve Atina arasında Doğu Akdeniz’de çıkan gaz krizi nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar uygulamış, Türk hükümetiyle diyaloglarını minimuma indirmişti. Avrupa’nın bugüne kadar Türkiye hakkında yazdığı raporlar da muhalif siyasilere, gazetecilere, LGBTİ bireylere ve kadınlara karşı hak ihlalleri yapıldığına değinildi. Türkiye’nin AB üyeliği önündeki engeller için bu raporlar dayanak gösterilmişti. Ayrıca Gezi davasında hapse atılan iş insanı Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce suçsuz bulunup serbest bırakılmasının istenmesine rağmen Ankara’nın geri adım atmaması da ilişkilere darbe indirdi. Çünkü Avrupa Konseyi bu nedenle Türkiye’ye “ihlal prosedürü”nü başlatmayı düşünüyor.
Türkiye çağrıyı dikkate almayıp Kavala’yı serbest bırakmazsa Türk delegasyonunun mecliste oy kullanma hakkının elinden alınması ve iş insanının tutukluluğunda payı olan tüm yetkililerin mal varlıklarına elkoyma, tutuklama gibi yaptırımlar uygulanmasını oy çokluğuyla kabul etmişti. Yaptırımlar uygulanırsa Türkiye’nin Avrupa ve AB fonlarından faydalanması zora girecek.
Oysa Türkiye Avrupa’nın şu anki en büyük sorunlarından biri olan göçmen krizinde başvuracağı ülkelerin başında. Resmi kayıtlara göre Türkiye’de üç milyon 105 bin 539 Suriyeli var. Ayrıca Kıbrıs sorununa “federatif” çözüm isteyen Avrupa Türkiye’yi muhatap olarak görüyor. İşte bu yüzden AB Komisyonu aradaki sorunları aşmak için son dönemlerde adımlar atılır gibi olsa da pek bir ilerleme kaydedildiği söylenemez. Ta ki Türkiye beş yıl sonra yeniden AB Dışişleri Bakanları toplantısına davet edilene kadar.
‘AB diyalog arayışı içinde’
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öcü Keçeli Ankara’nın bu daveti olumlu karşıladığını belirterek “AB’nin bir diyalog arayışı olarak değerlendiriyoruz. Bu adımın ilişkilerimizi çıkmaza sokan 15 Temmuz 2019 tarihli AB Dış İlişkiler Konseyi kararlarının önümüzdeki dönemde tadil edilmesine zemin hazırlamasını umuyoruz. Bu davet, bölgesel ve küresel sınamalar karşısında Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi gerekliliğinin AB tarafından anlaşıldığına da işarettir” yorumu yaptı. Keçeli “bu olumlu yaklaşımın Gymnich Toplantıları ile sınırlı kalmaması gerektiğini” söyleyerek, “İlişkilerde ilerleme kaydedilebilmesi için AB ile her alandaki işbirliği ve diyaloğumuzun sürekli ve sistemli bir zemine oturması ve sürdürülebilir, öngörülebilir şekilde güçlendirilmesi esastır” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin canlandırılması ve vize serbestisi sürecinde somut adım atılması çağrısı da yaptı:
“Ülkemizin katılım sürecinin canlandırılması başta olmak üzere, Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin müzakerelere ivedilikle başlanması, vize serbestisi süreci, yapısal diyalog mekanizmalarının yeniden canlandırılması ve özellikle siyasi, ekonomi, ulaştırma ve enerji gibi yakın işbirliği gerektiren alanlarda yüksek düzeyli diyalogların yeniden işlevsel hale getirilmesi gibi başlıca konularda somut adımlar atılması gerekmektedir.”
Üç ay önce açıklanan Schengen vize istatistiklerine göre AB ülkelerinin Türk vatandaşlarına yönelik vize ret oranı yüzde 16’yı aştı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya o zamanki açıklamasında 2019’da yüzde 9,7 olan Türk vatandaşlarının başvurularına ret oranının, 2023’te yüzde 16,1’e yükseldiğini söylemişti. 2024 yılında vize müracaatı yapabilmenin dahi ayrı bir başarı olduğunu belirten Bağlıkaya Türk vatandaşlarının ret oranının Çinlilere göre yaklaşık 3 kat fazla olduğunu açıklamıştı.