Somali ve Etiyopya arasında süren gerginliğe uzun süredir Mısır da dahil. İkinci kez Somali'ye silah sevkiyatı yapan Mısır'la bölgede aynı yerde duran ülkelerden biri Türkiye, diğeri de ABD. Kırılma noktasına gelen Afrika'da dengeler ne durumda?

Etiyopya 2024’ün başında Somaliland ile anlaşma imzalamıştı. Anlaşma Somaliland’ın 20 kilometrelik bir kıyı şeridinin askeri üs olarak Etiyopya’ya kiralanmasını öngörüyordu. Anlaşmanın kapsamı bundan daha genişti. Sahil şeridine karşılık Etiyopya Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıyacaktı. Somali anlaşmanın ardından toprak bütünlüğünün ihlal edildiğini düşündü. O günden bu güne tırmanmaya devam eden tansiyona Mısır ve Türkiye gibi bölgede varlık göstermek isteyen aktörler de dahil oldu. Türkiye arabuluculuk faaliyetlerine adayken Mısır Somali’ye ikinci kez silah sevkiyatı gerçekleştirdi.

Mısır’dan ikinci sevkiyat geldi

Mısır’a ait bir savaş gemisi Somali limanına demirledi. Somali’ye silah ve cephane getiren geminin limana varışının bölgedeki yangını körüklemesi de muhtemel. Mısır sevkiyatın hemen ardından “Gemimizin varışı Mısır’ın Somali meselesindeki merkezi rolünü bir kez daha ortaya koymuştur. Somali halkının güvenliği, istikrarı ve gelişimi için bütün sorumluluklarımızı yerine getireceğiz” açıklaması yaptı.

Mısır ve Somali arasındaki ilişkiler Etiyopya’ya karşı duydukları ortak güvensizlik sebebiyle sene başında oldukça gelişti. Mısır daha önce de Mogadişu’ya cephane uçakları gönderdi, çatışmadaki tarafını açıkça ifade etti. Ağustos ayında iki ülke bir ortak güvenlik anlaşması da imzaladı. Pazar günü gerçekleşen sevkiyatın ardından Somalili bir yetkili “Çıkarlarımızın ne olduğunu biliyoruz. Müttefiklerimizi biz seçiyoruz, başka kimse değil” dedi.

Somali Etiyopya’nın askeri varlığından rahatsız

Etiyopya ve Somali arasındaki gerginlik ocak ayından beri yükseliyor. Etiyopya, Mogadişu’yu bölgedeki askeri varlığıyla da rahatsız ediyor. Bölgedeki paramiliter grupların ticari faaliyetleri sekteye uğratmasına karşı kurulan bir yapıyla Etiyopya’nın Somali’de üç binden fazla askeri personeli var. Bu üç bin asker Somali’nin gerginliği yükseltmesinin sebeplerinden biri. Somaliland anlaşmasının ardından Somali bu askerlerin 2024 sonuna kadar ülkeden çekilmesini istemişti.

Peki ya Mısır?

Bu gerginliğe güvenlik anlaşmaları ve silah sevkiyatlarıyla dahil olan Mısır’ın Etiyopya ile siyasi anlaşmazlığı ise bambaşka bir sebebe dayanıyor. Addis Ababa’nın Nil Nehri’nin kaynağına hidroeletrik santralı ve baraj inşa etmesi nedeniyle Etiyopya ile Mısır’ın arası yıllardır bozuk.

Ocak ayında gerginliğin başlamasından hemen sonra Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi Kahire’nin Somali ile omuz omuza durduğunu da söylemişti. O dönem Somali Devlet Başkanı Hasan Şeyh Mahmud ile düzenlediği basın toplantısında konuşan Sisi “Mısır, kimsenin Somali’yi tehdit etmesine veya güvenliğini etkilemesine izin vermeyecektir” demişti.

Türkiye’nin bu denklemde ne işi var?

Somali Aden Körfezi’nden Kızıldeniz’e ve Hint Okyanusu’na uzanıyor. Bu anlamda deniz ticaret yollarının ortasında, Arap Yarımadası’nın tam karşısında olmasıyla stratejik önemi de büyük. Bir taraftan 1990’ların başından beri de iç savaş ve ekonomik krizle baş eden Somali, Afrika’da varlık göstermek isteyen devletler için yatırım almaya da oldukça açık. Kuzeyde bağımsızlık ilan eden Somaliland özerklik ilan eden Putland ve Somali olarak üçe ayrılan coğrafi alanın içindeki kriz bir türlü çözülemiyor.

Türkiye ve Somali arasında 2011’den bu yana yoğun bir diplomatik trafik var. Bu trafiğe Türkiye’nin “Somali’ye yoğun ilgisi” demek de mümkün. Bu ilgi 2011’de o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali’ye ziyaretiyle başlamıştı. Bu ziyaret iki anlamda önemliydi. Türkiye hem Afrika’da bir açılım yapmaya niyetliydi hem de “insani diplomasi” denen yeni dış siyaset anlayışının ilk göstergelerinden biriydi ziyaret. 2010’ların başından bu yana Türkiye Somali’ye ekonomi, sağlık, eğitim ve savunma konusunda büyük yatırımlar yapıyor. Bu anlaşmayı yalnızca bir yatırım ve işbirliği anlaşması olarak görmek yanıltıcı. İç savaşın senelerdir hakim olduğu topraklarda özellikle askeri anlamda yapılan yatırımlar doğrudan iç savaşın tarafı olmayı da getiriyor.

Türkiye ve Somali arasında 2012’de bir askeri anlaşma da imzalandı. Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşması kapsamında Somali silahlı kuvvetlerine hem teknik destek hem eğitim veren Türkiye’nin Mogadişu’da TÜRKSOM olarak bilinen bir askeri üssü var. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin 2017’den beri görev yaptığı bu üs bölgenin silahlı çatışmaları bağlamında da önemli bir merkez.

ABD de bölgede faaliyet gösteriyor

Somali’nin Afrika’da varlık ilanı için “verimli” topraklar vadetmesi yalnızca Türkiye’nin dikkatini çekmedi elbette. Dış siyasette dost bilinen Rusya ve Çin çok benzer yatırımları Etiyopya’ya yaptı. Türkiye’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri de Somali’den yana. Özellikle askeri faaliyetlerde Türkiye ve ABD bölgede beraber çalışıyor.

Bu ortaklığın en büyük sebebi ülkenin güneyinde faaliyet gösteren bir örgüt: Eş Şebab. El Kaide ile ilişkili olduğu bilinen örgütün Somali ve Etiyopya’da geniş bir nüfuz alanı var. ABD ve El Kaide arasındaki siyasi gerilim düşünüldüğünde ABD’nin bölgede olması şaşırtıcı olmadığı gibi, dostlarını ve düşmanlarını bölgeye sürüklemesi de şaşırtıcı değil.

Somali karasularını 10 yıl Türk Donanması koruyacak