Birleşmiş Milletler’in en üst karar organı Güvenlik Konseyi’nin başkanlığı, Ukrayna’dan gelen tüm itirazlara rağmen, 1 Nisan itibarıyla Rusya’ya geçti. Rusya, 15 üyeli konseyin başkanlığını yapacağı bir aylık süreçte ‘uluslararası güvenlik ve barışın korunması’ndan sorumlu olacak. Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzia, bu süreçte silah kontrolü ve ‘tek kutuplu dünyanın yerini alacak yeni dünya düzeni’nin ele alınacağını belirtti.
ABD, Rusya’nın da daimi BMGK üyesi olmasından dolayı başkanlığının engellenemeyeceğini belirtirken, bu durum Ukrayna tarafından sert tepkilerle karşılandı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ‘Danylo adında beş aylık bir bebeğin daha iki gün önce Rus ordusu tarafından öldürüldüğünü’ söyleyerek, ‘terörist devlet’ olarak nitelendirdiği Rusya’nın BMGK başkanlığına seçilmesinin ironik olduğunu dile getirdi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ise Rusya’nın başkanlığı devraldığı tarihe dikkat çekerek bunu, ‘tarihin en kötü 1 Nisan şakası’ olarak değerlendirdi. Kuleba bunun yanı sıra bu seçimle uluslararası güvenlik sisteminin ne kadar kusurlu olduğunun gözler önüne serildiğini ifade etti.
BMGK’da bir ilk
Öte yandan BMGK başkanlığı ilk kez Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan birinin devlet başkanının olduğu bir ülkeye verildi. UCM, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında ‘6 bin çocuğun Ukrayna’dan yasalara aykırı bir şekilde çıkarılması’ konusunda parmağı olduğu gerekçesiyle 17 Mart’ta tutuklama kararı çıkarmıştı.
O artık bir savaş suçlusu… Uluslararası mahkemeden Putin’e tutuklama kararı
Rusya en son Ukrayna’yı işgal ettiği Şubat 2022’de BMGK başkanlığına getirilmişti. Bu 14 ayda bölgede on binlerce insan öldü, milyonlarca sivil göç etmek zorunda kaldı ve onlarca şehir yıkıldı.
En az bir daimi üyenin vetosu kararın alınmasını engelleyebiliyor
BMGK başkanının yetkileri arasında toplantıları yönetmek, gündemi belirlemek ve alınan kararları imzalamak yer alıyor. 15 üyeli konseyde bir kararın onaylanması için en az 9 üyenin ‘evet’ oyu vermesi gerekiyor. Bununla birlikte konseyin 5 daimi üyesi Çin, Fransa, Rusya, İngiltere ve ABD’den en az birinin ‘hayır’ oyu kullanması durumunda karar reddediliyor.