ABD'deki üniversitelerin büyük kısmının kampüsleri çadırlarla dolu. Sebebi Filistin'le dayanıştıklarını göstererek ateşkes çağrısı yapmak. Öğrenciler öğretmenlerinden de destek alıyor. Emory'de Felsefe bölüm başkanı McAfee de tutuklananlar arasında.

6 Aralık 2023. Bu tarih ABD’de ifade özgürlüğüne darbeyi vuran gün oldu. Amerikan Kongresi’nin hem alt hem de üst kanadı “Siyonizm karşıtlığı antisemitizmdir” önerisini kabul ederek bu önermeye karşı gelen her davranışı antisemitizm olarak yaftalamanın yolunu açtı. UPenn ve Harvard gibi saygın üniversitelerin rektörleri öğrencilerinin “intifada” (başkaldırı) sloganlarını antisemitik olarak görmedikleri, daha doğrusu bu konu hakkında net bir yorum yapmadıkları için eleştirildiler, istifa baskısına uğradılar ve en sonunda yerlerinden edildiler.

Bu sırada Gazze’deki saldırılar devam etti, ediyor da. 200’üncü gününü aştı savaş, 34 binden fazla insan hayatını kaybetti. Savaş sivil-asker ayrımı yapmadığı için çok sayıda kadın ve çocuk öldü. ABD’de üniversiteler bir kez daha ayaklandı. Bu kez öğretmenleriyle beraber. Protesto kıvılcımını ateşleyen Columbia Üniversitesi oldu. Kampüse kurdukları çadırlar başka üniversitelere sıçradı. Yale, New York Üniversitesi derken; Stanford, Harvard, M.I.T. gibi üniversitelerdeki öğrenci hareketleri de destek verdi. Bu üniversitelerin amacı birdi: Üniversitelerinin İsrail’in saldırılarına destek veren şirketlerle işbirliklerini kesmesi ve ateşkese destek vermeleri.

Ters kelepçelenen bölüm başkanı ve Boğaziçi bağlantısı

Aşağıda gördüğünüz görüntü Emory Üniversitesi’nden. Tutuklanan kişi üniversitenin Felsefe fakültesinin başkanı Noelle McAfee. Polis ters kelepçeyle götürüyor bölüm başkanını. Kampüste çadırlar kurulunca Emory ve Atlanta’dan çok sayıda polis memuru yanlarına Georgia eyaleti devriye memurlarını da alarak kampüse girdi. Öğrenci gazetesi Emory Wheel, polislerin kalabalığa gaz sıktığını yazdı. Yerel, bağımsız bir yayın kuruluşu olan Atlanta Community Press Collective de protestoculara karşı şok tabancaları ve plastik mermilerin yanı sıra göz yaşartıcı gazların kullanıldığını duyurdu.

McAfee’nin ters kelepçelenmesi Türkiye’de de çok konuşuldu. En dikkat çeken tepki ise Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci’den geldi. “Bu talihsiz olayın akademideki özgürlüğün geldiği nokta konusunda ciddi endişeler yaratmakla kalmadığını, saygın akademik kurumların itibarına gölge düşürdüğünü” söyleyen İnci, Gazze’deki acımasızlığa karşı barışçıl şekilde sesini yükselten toplulukla dayanışma içinde olduklarını söyledi.

Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından hem öğrenciler hem de hocalar ısrarla bu kararı reddetmiş, Bulu görevden alınınca da yerine İnci getirilmişti. Öğretmenler İnci’nin rektör olarak atanmasını hâlâ kabul etmiyor, her ne kadar İnci ortada bir yanlış anlama olduğunu söylese de sadece birkaç gün önce üniversitenin seçilmiş ilk rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder üniversiteye alınmamıştı.

Ayrıca üniversitenin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevinden alınan Prof. Dr. Cem Say’ın aktardığına göre dün ters kelepçelenen McAfee 2021’de Boğaziçi’ndeki protestolar ilk patlak verdiğinde öğrenci ve hocalarla dayanışma içinde olduğunu duyurmuş, Ankara’dan akademik özgürlük ve üniversitelerin özerkliğine saygı göstermesini istemişti.

Ekonomi profesörü de yaka paça gözaltına alındı

ABD’deki Filistin’e destek gösterileri büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. McAfee’nin ters kelepçeyle gözaltına alındığı anlar da Ekonomi Profesörü Caroline Fohlin de yaka paça yakalanıp polis tarafından gözaltına alındı. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Emory University
Ekonomi bölümü Profesörü Caroline Fohlin, kafasını yere vurduğu bir arbedeyle gözaltına alınırken görüntülendi. Gözlükleri yere düşen Fohlin, “Ben profesörüm” diye bağrırken görüldü.

Boğaziçi Üniversitesi’nde ne olduysa Columbia’da aynısı oluyor: Olay yeri çim alan

Yönetim öğretmenlerini de tanıyamamış

Yıllarca “özgürlükler ülkesi” olarak kendini pazarlayan ABD’de sadece kendi fikirleri doğrultusunda eylem yapan öğrenciler ve öğretmenler neden polis şiddetiyle karşılaşıyordu? Emory’den hemen açıklama geldi. “Bazı protestocular Emory Üniversitesi kampüsüne izinsiz girerek çadır kurdu. Bu kişiler topluluğumuza mensup değiller. Öğrencilerimiz derslerine çalışıp finallere hazırlanırken üniversitemizi rahatsız eden aktivistlerdir. Emory kampüste ne vandalizme ne de diğer suç eylemlerine müsamaha gösterir. Emory emniyeti gruptan kampüsten ayrılmasını istedi ki onlarla temasa geçen de bizlerdik.”

Anlaşılan o ki Emory, tutukladığı kişilerden birinin Felsefe bölüm başkanı olduğunun farkında değil. Ayrıca polisin güç kullanmasına karşı koyanlardan biri de Emory Üniversitesi’nde din ve Yahudiler üzerine çalışan profesörlerden Kate Rosenblatt’ti. Rosenblatt “Öğrencilerimizden elinizi çekin” yazılı bir pankart taşıdı.

Yine açıklama üzerinden gidecek olursak, sosyal medyaya yansıyan görüntülerde işin içine polisler girene kadar öğrencilerin sakin bir şekilde protestolarını gerçekleştirdikleri görülüyor. Açıklamada her ne kadar protestolara katılanlar öğrenci değilmiş gibi aktarılsa da İngiliz gazetesi The Guardian’a ismini vermeden konuşan ve protestoları organize eden öğrencilerden biri tutuklananlar arasında öğrenciler olduğunun altını çizdi.

Üniversitelerde ‘zorunlu’ istifa dalgası

Üniversite rektörleri UPenn ve Harvard’ın rektörlerinin kaderini paylaşmak istemiyor. Columbia Üniversitesi’nin rektörü Mısır doğumlu Minouche Shafik. Olayların başından beri öğrencilerle ve öğretmenlerle arasına mesafe koyarak protestoları desteklemediğini söyledi. Columbia’da şimdiye kadar protestolarda 100’den fazla kişi gözaltına alındı. Bu da hem öğretmenlerde hem de öğrencilerde yönetime karşı güvensizlik hissiyatı oluşturdu ve bu kez öğrenciler rektörlerinden istifa etmelerini istedi.

Palestine Legal grubu, bu hafta ABD’nin Eğitim Bakanlığı üzerinden Columbia Üniversitesi yönetimine karşı hak ihlali şikayetinde bulundu. Kurumun Sosyal Haklar Ofisi’nden okul yönetiminin Filistinli öğrencilere ve onlara destek veren diğer öğrencilere muamelesini soruşturmasını talep etti.

Shafik’in görevde kalma çabalarına rağmen Temsilciler Meclisi de ona sırtını döndü. Meclis Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson, çarşamba günkü basın açıklamasında “Kampüslerde böylesine bir nefretin ve antisemitizmin dolaşmasına izin veremeyiz. Bu şiddeti kışkırtanlar tutuklanmalı. Bugün buradayım, meslektaşlarıma katılarak Rektör Shafik’den düzeni sağlayamazsa bir an önce istifa etmesini istiyorum” dedi.

New York emniyeti rektörlerin tavrından memnun. Devriye şeflerinden John Chell, “Columbia, öğrencilerini okulun kurallarından sorumlu tutmaya karar verdi. Eylemlerinin sonuçlarına katlanıyorlar ki bu da çocuklara muhtemelen hiç öğretilmemiş bir şey. SAT puanınız iyi diye yasaların üstünde değilsiniz” dedi.

Ancak rektörler arasında protestoculara sahip çıkan da vardı. Emerson Üniversitesi Rektörü Jay Bernhardt, protestoları ateşleyen aktivizme ve tutkuya aşina olduğunu ve saygı duyduğunu” söylediği bir yazılı açıklama yayınladı. Bernhardt üniversite personellerinin ve yöneticilerinin polisin müdahalesi sırasında öğrencilerin yanında durduğunu ve taraflar arası çatışmayı durdurmaya çalıştıklarını söyledi. Rektör ayrıca tutuklanan öğrencilerle birlikte polis merkezlerine adliyeye gittiklerini, serbest bırakılan öğrencileri kampüse alacaklarını vurguladı. Tutuklanan öğrenci sayısının 100 olduğu belirtiliyor.

Hangi üniversitede ne oluyor?

Güney Kaliforniya Üniversitesi: Mezuniyet töreni güvenlik gerekçe gösterilerek iptal edildi.
Emory Üniversitesi: En az iki öğretmen gözaltına alındı.
Northeastern Üniversitesi: Onlarca protestocu çadırlar kurarak insan zinciri oluşturdu.
New York Şehir Üniversitesi: New York emniyeti dün öğleden sonra çadırları kaldırdıklarını söyleyerek burada artık eylem yapılmayacağını vurguladı.
George Washington Üniversitesi: Filistin yanlısı göstericiler Columbia, Maryland ve Virginia’dan öğrencileri temsilen çadırlar kurduklarını duyurdu.
Emerson Üniversitesi: Boston emniyeti, 100’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Dört polis memuru yaralandı.
Columbia Üniversitesi: Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson Columbia rektöründen kampüse düzen getiremeyecekse istifa etmesini istedi. Protestocular ile Columbia yöneticileri arasında çadırların kaldırılmasına dair görüşmeler çarşamba gününden itibaren 48 saat uzatılmıştı.
Güney Kaliforniya Üniversitesi: 100 protestocu gözaltına alındı.
Austin Teksas Üniversitesi: 57 kişi gözaltına alındı. Fox 7 muhabirlerinden biri de çatışmalar sırasında arada kaynarak gözaltına alındı.
Cal Poly Humboldt: Kampüsün “kimliği belirsiz, öğrenci olmayanların” da dahil olduğu bir grup protestocu tarafından kullanılması nedeniyle hafta sonu üniversitenin kapalı kalacağını duyurdu.

Biden ‘antisemitik’ diyor, bakanlık ‘karşı değiliz’

Hükümetten gelen tepkiler ise birbiriyle çelişkili. ABD Başkanı Joe Biden daha iki gün önce Columbia’daki protestoları antisemitik olarak nitelerken bugün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Petal, “Barışçıl yollarla protesto düzenlenmesine, gösteriler yapılmasına, insanların seslerini duyurmaya çalışmasına, kendilerini ifade etmelerine tabii ki karşı değiliz” dedi ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in protestolardan haberdar olduğunu söyledi. Petal, “Ama konu dış politika olduğunda ABD nüfusunun tamamının bizimle aynı fikirde olmayacağını bilmeyecek kadar naif değiliz” diye devam etti.

Protesto ateşi diplomasiyi sardı

Protesto ateşinin dumanları Ortadoğu’ya kadar geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’deki üniversitelerde düzenlenen Filistin yanlısı protestoları “korkunç” ve “antisemitik” olarak niteleyerek protestoların bir an önce sona erdirilmesini istedi: “Bu durdurulmalı. Kınanmalı ve çok sert bir dille olmalı.” ABD’li yetkililerin tepkisini yetersiz bulan Netanyahu ABD’de antisemitizmin yükselmesinin “korkunç sonuçları olacağını” söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise ABD polisinin protestoculara davranış şeklinden “derin endişe” duyduğunu söyledi. Sosyal medyada paylaşım yapan Abdullahiyan “Bu baskılar Washington’un İsrail rejimine verdiği mutlak destekle uyumludur ve ABD hükümetinin ifade özgürlüğü konusundaki çifte standartlarını, çelişkili davranışlarını açıkça ortaya koymaktadır” dedi.

ABD’de fikir özgürlüğünün geldiği nokta: Filistin’i savunan üniversite öğrencileri bir bir gözaltına alınıyor