ABD’de yaşayan Holokost araştırmacısı ve A Train Near Magdeburg adında bir kitabı olan öğretmen Matthew Rozell, bugüne kadar hep bahsedilen ancak görüntüsü pek bulunamayan bir olayın videosunu yayınladı.
13 Nisan 1945’te kurtarıldığı bilinen Farsleben Treni’ne ait çok sayıda fotoğraf var ancak Nazilerin esir aldığı Yahudi mahkûmların, ABD askerleri tarafında kurtarıldığı ana ait siyah-beyaz görüntüler ortada yoktu.
Yahudi soykırımı sırasında ve son dakikada gerçekleşen bu kurtuluşun ardından çekilen ve daha önce hiç görülmemiş üç dakikalık görüntüler, ‘Farsleben’deki Mucize’ adı verilen olayı gösteriyor. Bu olayda 2,500 Yahudi’nin hayatı kurtarılmıştı. Şimdi o anın bir klibi Amerikalı bir lise öğretmeni olan Rozell tarafından gün yüzüne çıkarıldı.
ABD Ulusal Arşivleri’nde bulunan görüntü, Rozell tarafından 29 Temmuz’da Youtube kanalında yayınlandı. Video büyük yankı uyandırdı. Gelen yorumlarla beraber, olayı yaşayıp hâlâ hayatta olan insanlardan kendini videoda bulanlar dahi oldu.
Times of Israel’in haberine göre, Holokost’tan kurtulanlardan 90 yaşındaki Jacob Barzilai, videoda 12 yaşındaki halini, annesini ve kız kardeşini tanımış. Barzilai, daha önce ailesinden kimseye ait iz bulamamış ve bu videodaki anları nefes kesici olarak tanımlıyor.
Aynı habere göre Holokost’tan kurtulanlardan Miriam Mueller de kurtuluş anlarına dair videoda kendisini bulamasa da söylediği sözler insanın boğazını düğümlüyor: “Bu video bana birçok hatırayı anımsattı. Sonrasında nefes almakta zorlandım. Bu lanetli savaşın sonu gelmek bilmiyor. Şu anda 26 torunum, 40 tane de torunumun çocuğu var. Başka bir torunum da yolda geliyor. Tanrı benimle bir mucize yarattı.”
7 Nisan 1945’te, Bergen-Belsen toplama kampından 2500 Yahudi mahkûmu trenle Theresienstadt’a götürülmek üzere yola çıkarıldı. 13 Nisan’da Müttefik Devletler’in bölgede ilerleme kaydetmesi nedeniyle tren Farsleben kasabası yakınlarında durduruldu. Trenin içindeki bazı mahkûmlar kaçmayı başardı ve ABD Ordusu’nun 30’uncu Tümeninin askerleriyle buluştular. Birkaç Nazi askeri, bir Amerikan tankı ve cipin tepeden geldiğini görünce treni terk etti. ABD askerleri yaşananların ardından vagon kapılarını açmış ve mahkûmlar dışarıya adeta akmış.
Tank komutanlarından George Gross tanıklığını şöyle anlatıyor: “Hepsi birer iskelet gibi, açlıktan bitkin düşmüştü. Hastalıklı yüzleri vardı. Bizi gördüklerinde, neredeyse histeri halinde, neşeyle gülüyorlardı. Eğer buna gülme denirse. Tamamen, saf bir rahatlamanın patlamasıydı.”