Milyarlarca dolarlık projedeki 20 binin üzerinde gizemli ölümden, bebeğini sosyal medyada pazarlayan kadına; dünyanın en şişman kedisinin vefatından, sarılmaya getirilen kısıtlamaya... Son günlerin en tuhaf haberleriyle yine karşınızdayız!
ABD’de bir ay komada kalan kadın bambaşka bir hayata uyanırken, Suudi Arabistan’da milyarlarca dolarlık dev NEOM şehri projesi 21 binden fazla işçiye mezar oldu. Sadece biraz kilo vermek için veterinere götürülen dünyanın en şişman kedisi hayata gözlerini yumdu, İstanbul’da bir emlakçının sakal ektiği Fransız genç ise kendi canına kıydı. Son dönemin en ilginç, en tuhaf haberlerine yer verdiğimiz bültenimizi beğeninize sunuyoruz.
Dünyanın en şişman kedisi hayatını kaybetti
İlk haberimiz Rusya’dan. Dünya’nın en şişman kedisi olarak bilinen Crumbs, fazla kilolarıyla mücadeleye başladıktan kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Yaklaşık 38 kilo olan ve bu nedenle yürümekte zorlanan Crumbs, veteriner diyet programıyla sadece birkaç haftada 2.2 kilo vermeyi başarmıştı. Ona özel olarak uygulanan programda hidroterapi, masaj ve esneme hareketleri yer alıyordu.
Ancak Crumbs, bir gece aniden nefes darlığı yaşadı ve kısa sürede sağlık durumu kötüleşti. Veterinerler, onu yaşatmak için tüm çabalarını sarf etti; ancak Crumbs, birkaç saat içinde hayata veda etti. Ölüm sebebi henüz netleşmese de veterinerler, dalakta büyümeler ve diğer organlarında metastazlar olduğunu bildirdi.
Veterinerler sosyal medyada paylaştıkları bir mesajda Rusya’nın Perm kentinde yaşayan Crumbs’ın yanında olduklarını ve hayatı için ellerinden geleni yaptıklarını söylediler.
Bir ay komada kaldı, bambaşka bir hayata uyandı
Şimdi ABD’ye gidiyoruz. Illinois eyaletinde yaşayan genç kadın Victoria Cupay, yaşamını kökünden değiştiren bir deneyimle hayata yeniden tutundu. 2019’da lupus teşhisiyle aldığı ilaçlar beklenmedik bir reaksiyona yol açtı; cildi dökülmeye başladı, organları iflas etme noktasına geldi. Bir ay boyunca komada, solunum cihazına bağlı şekilde yaşam mücadelesi verdi.
Komadan uyandığında onu bir sürpriz bekliyordu: Erkek arkadaşı Nick elinde bir yüzükle yatağının başındaydı. Cupay, hayatının en zor zamanında, sevdiği insanla bir ömür boyu beraber olma teklifini kabul etti. Tam üç yıl sonra, Covid’in de etkisini yitirmesiyle birlikte evlendiler. 2023 yılına geldiklerinde ise bir mucize daha gerçekleşti; yüksek riskli bir hamileliği başarıyla atlatarak oğulları Peter’ı kucaklarına aldılar.
Cupay yaşadığı zorlukları TikTok’ta paylaşarak geniş kitlelere ulaştı ve hikayesi birçok kişiye umut oldu. “Yeni normalimle barıştım” diyor ve hayatına bir mucizeyi daha eklemenin mutluluğunu yaşıyor.
Peruğundaki uyuşturucuyu çıkarırken yakalandı
Sıradaki haberimiz Türkiye’den. İzmir Karşıyaka’da bir ihbarla başlayan sıradan bir polis operasyonu olay yerinde yaşananlarla çok daha ilginç bir hal aldı. Bahçelievler Mahallesi’nde uzun namlulu silah bulunduğu ihbarını değerlendiren polis, Oktay M. ve Aslı T.’yi şüpheli hareketleri nedeniyle durdurdu. İlk bakışta sıradan bir kontrol gibi görünen bu durum kısa sürede bir uyuşturucu operasyonuna dönüştü.
Oktay M.’nin üstünde 2.23 gram uyuşturucu bulunurken, asıl şaşırtıcı keşif Aslı T.’nin başındaki peruktan çıktı. Kadın, peruğun içine 0.88 gram sentetik uyuşturucu gizlemişti. Üstelik elindeki içecek kutusunda da uyuşturucu tespit edildi.
Soruşturmayı derinleştiren polis ekipleri, bu kişilerin uyuşturucu temin ettikleri Önder Ç.’nin adresine baskın düzenledi. Operasyonda Önder Ç. ve beraberindekilerden 21.54 gram uyuşturucu, ruhsatsız bir tüfek ve 14 kartuş ele geçirildi.
Gözaltına alınan zanlılardan Hasan K.’nin, geçmişte uyuşturucu suçlarından hüküm giydiği ve arandığı ortaya çıktı. Olay sonucunda Hasan K. ve Önder Ç. tutuklandı, diğer şüpheliler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Beyin ölümü gerçekleşti, organları alınırken uyandı
Şimdi tekrar ABD’ye dönüyoruz. Kentucky eyaletinde bir hastanede yaşanan olay, organ bağışı ve ölüm tanısı konusunda tartışmalara neden oldu. Aşırı dozdan dolayı hastaneye kaldırılan Anthony Thomas “TJ” Hoover II, kalp krizi geçirip beyin ölümü gerçekleştiği düşünülerek organ nakli için hazırlığa alındı. Ancak beklenmedik bir şey oldu: TJ, ameliyat masasında gözlerini açtı ve ağlamaya başladı.
TJ’nin kız kardeşi Donna, ameliyathaneye götürülmeden önce kardeşinin gözlerini açıp etrafına baktığını fark etti. Personel bu durumu refleks olarak değerlendirdi, fakat ameliyat sırasında TJ’nin hareketleri daha belirginleşip gözyaşlarına dönüştü. Şaşkına dönen cerrahlar operasyonu durdurmak zorunda kaldı.
Olay ölüm tanısı ve organ bağışı süreçlerinin güvenilirliği hakkında önemli soruları gündeme getirirken, hastanenin yetkilileri ve organ nakli kuruluşu KODA olayın yanlış anlaşıldığını belirten açıklamalarda bulundu.
Suudi Arabistan’ın dev projesinde 21 bin şüpheli ölüm
Bu seferki durağımız Arap Yarımadası. Suudi Arabistan’da fütüristik Neom şehri projesi şok edici bir ölüm gerçeğiyle gündemde. Ülkenin ‘Vizyon 2030’ planı çerçevesinde, dünyanın en pahalı projelerinden biri olarak inşa edilen bu kentte ITV belgesel ekibinin ortaya çıkardığı rakamlara göre son sekiz yılda 21 bin işçi hayatını kaybetti. Üstelik kayıtlarda 100 bin işçinin de ‘kaybolduğu’ iddia ediliyor.
Belgeselde bu işçiler ‘tuzağa düşmüş köleler’ gibi hissettiklerini, haftada 84 saati bulan çalışma saatleri ve dinlenme eksikliği nedeniyle büyük zorluklar yaşadıklarını anlatıyor. Nepal, Hindistan ve Bangladeş’ten göç eden işçilerin çoğu, sağlık güvencesinden yoksun olarak bu projelerde çalışıyor. Özellikle The Line adlı, 161 km uzunluğunda, araçsız bir şehir inşaatında görev alan işçilerin deneyimleri dikkat çekiyor. Noura adlı gizli bir gazetecinin röportaj yaptığı işçiler, can güvenliği ve haklar konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıya olduklarını dile getiriyor.
Suudi yetkililer inşaat sürecinde çalışan göçmen işçilerin hakları konusunda sessizliğini korurken, bu ölümler ve kaybolmalar küresel ölçekte Suudi Arabistan’a karşı yeni bir eleştiri dalgasını tetikledi.
Sarılma süresine kısıtlama
Şimdi Okyanusya’ya gidiyoruz. Yeni Zelanda’nın Dunedin Havalimanı sarılma sürelerine ilginç bir sınırlama getirdi. Yolcular kavuşma ya da vedalaşma anlarında birbirlerine sarılmak istiyorsa bu duygusal anları üç dakika içinde tamamlamaları gerekiyor. Eğer daha uzun bir vedalaşma istiyorlarsa, onları otopark alanına yönlendiriyorlar. Bu karar, yoğun havaalanı trafiğinde akışı sağlamak amacıyla alınmış.
Öte yandan Londra Heathrow Havalimanı’nda bambaşka bir yaklaşım var; orada insanlar diledikleri kadar sarılabiliyor. Peki sarılmak aslında ne kadar sürmeli? Bristol Üniversitesi’nden sosyal nörobilim uzmanı Prof. Michael Banissy’ye göre ideal süre yalnızca 5 ila 10 saniye. Bu kısa sarılma hem iyi hissettiren hormonları harekete geçiriyor hem de yeterince güçlü bir bağ kurmaya yetiyor.
Oxford Üniversitesi’nden evrim psikoloğu Prof. Robin Dunbar da sarılmanın bilimsel yanını açıklıyor. Ona göre sarılma sırasında cildin özel bir sinir sistemi devreye giriyor ve saniyede 3 santim hızla yapılan hafif bir dokunuşla endorfin salgılanmaya başlıyor. Bu hormon, sakinleştirici bir etki yaratarak, sarılmanın rahatlatıcı gücünü hissettiriyor. Ancak uzmanlar istemediğimiz birinin sarılmasının tam tersi bir etki yaratabileceğini de hatırlatıyor.
Kısacası havaalanı kuralları bir yana, sarılmak aslında kısa ve etkili bir eylem. Önemli olan süre değil, o anın hissettirdikleri.
Tekrar anayurda dönüyoruz. 24 yaşındaki Fransız Mathieu, Türkiye’de sakal ekimi yaptırmak için Sağlık Bakanlığı onaylı bir kliniğe güvenerek İstanbul’a geldi. Ancak, işlemi gerçekleştiren kişinin bir cerrah değil, bir emlakçı olduğunu öğrenmesi, hayatını kabusa çevirdi. Başarısız geçen operasyonun ardından Mathieu, Fransa’ya döndüğünde yüzünde ve boynunda dayanılmaz ağrılar çekmeye başladı. Gün geçtikçe hem acıları arttı hem de görünüşünden giderek daha fazla rahatsız olmaya başladı.
Baba Jacques Vigier Latour, operasyon öncesi bakanlık onayını görerek içinin rahatladığını ve yaklaşık 1300 euro ödediğini belirtti. Ancak acı çeken oğlunun görünümünü düzeltmek için danıştıkları uzmanlardan biri, sakalı dövme ile tasarlamayı önerince aile durumu daha da sorgulamaya başladı. Mathieu’nun yüzündeki kıllar, düzensiz bir şekilde, kirpi gibi çıkmıştı ve bu görüntü onu büyük bir bunalıma sürükledi.
Genç adam, Türkiye’deki operasyondan yaklaşık dört ay sonra Paris’teki öğrenci evinde intihar etti. Ailesi, oğullarının yaşadıklarını kamuoyuna anlatarak insanları düşük maliyetli yetersiz operasyonlar konusunda uyarmak istiyor.
Erkeklere isyanın simgesi yılın kelimesi oldu: Brat!
Global bir haberle devam ediyoruz. İngilizcede ‘şımarık kız’ anlamına gelen ‘brat’ kelimesi, genç kızların isyan simgesi olarak yepyeni bir anlam kazandı. Charli XCX’in 7 Haziran’da yayınladığı ‘Brat’ albümüyle popülerlik kazanan bu kavram dünya çapında yankı uyandırdı ve Collins Sözlüğü tarafından yılın kelimesi seçildi.
Başlangıçta hakaret olarak kullanılan ‘brat’ artık bağımsız, kendine güvenen ve hedonist bir yaşam tarzını ifade ediyor. Charli XCX, ‘brat’i ‘sinir krizi geçirip bununla eğlenmeyi bilen, dürüst ve biraz dengesiz bir kız’ olarak tanımlarken, ABD başkan yardımcısı Kamala Harris’in kampanyası bile genç seçmenleri etkilemek için bu kelimeyi sosyal medyasında kullandı.
Sözlükbilimciler, sosyal medyada hızla yayılan bu kelimeyi dikkatle izledi. TikTok ve Snapchat gibi platformların etkisiyle ‘brat’ Z kuşağı ve Alfa kuşağı arasında yeni bir özgürlük sembolü haline geldi.
Heidi Klum: Önceki yaşamlarımda erkektim
Magazin dünyasından bir haberimiz de var. Podyumdan uzak kalmış olsa da popülerliği devam eden Alman süper model Heidi Klum, İngiliz ‘The Times’ gazetesine verdiği röportajda dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
Klum, insanların yaşamlarının sona ermesinin ardından farklı kimliklerle yeniden dünyaya geldiğine inandığını belirterek “Birçok hayat yaşadım ve ilginç bir şekilde, bu hayatlarımın hepsinde erkek olduğumu düşünüyorum. Bu yaşamım ise bir kadın olarak geçirdiğim ilk deneyim” dedi.
Bebeğini sosyal medyada pazarlarken yakalandı
Son haberimiz de ABD’den. Houston kentinde yaşayan Bryson, doğmamış bebeği için sosyal medyada evlat edinecek bir aile arayarak olay yarattı. İlk olarak bir aile üyesi üzerinden bir Facebook grubunda duyuru yapan Bryson, bebeği için aile bulmaya çalışıyordu; ancak kısa bir süre sonra bu çabalar maddi bir kazanç arayışına dönüştü. İddiaya göre Bryson, evlat edinmek isteyen ailelerden para talep etmeye başladı ve bu talebini bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak için yaptığını belirtti. Bir çift Louisiana’dan Bryson’la görüşmek için yola çıkmış, fakat Bryson’ın 150 dolar istemesi üzerine bu yolculuk yarıda kesilmişti.
Doğum günü geldiğinde Bryson hastanede bebeğin isim ve yasal haklarını Wendy Williams ve eşine devretti. Sosyal medya üzerinden bebeğe aile bulduğunu duyurdu, ancak kısa bir süre sonra Wendy Williams, Bryson’un bebeği maddi kazanç için pazarladığını iddia eden mesajlar almaya başladı. Bu gelişmelerin ardından Williams, Bryson’la yüzleşti ve tartışma çıktı. Olay büyüyünce Bryson, bebeğin velayetini bıraktı ve Williams durumu Çocuk Koruma Hizmetleri’ne bildirdi.
Polis, Bryson hakkında halihazırda açık bir tutuklama emri olduğunu öğrenince onu gözaltına aldı.