Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları başkent Kiev’in tam kalbindeki devasa Kiev Barajı’nı büyük bir tehlike altına soktu. Savaşın başından bu yana Ukrayna’nın farklı bölgelerine düzenlenen yoğun bombardımanlar bu kez Kiev’de stratejik noktaları hedef aldı. Özellikle barajın yakınlarına düşen bombalar Kiev Barajı’nın büyük bir risk altında olduğunu gözler önüne serdi. Peki bu baraj yıkılırsa ne olur?
Dinyeper Nehri üstünde yer alan ve başkentin kuzeyine hâkim olan Kiev Barajı Sovyetler Birliği döneminde inşa edilen önemli yapılardan. 1960’lı yıllarda tamamlanan bu devasa yapı hem su, hem de enerji kaynağı olarak Kiev ve çevresi için hayati önemde. Yaklaşık 40 metre yüksekliğe ve 288 metre uzunluğa sahip baraj ülkenin en büyük üçüncü su kaynağı. 440 megavat kurulu kapasitesiyle Ukrayna’nın en büyük hidroelektrik santrallerinden biri olan Kiev Hidroelektrik Santrali de bu barajın hemen yanında.
Kiev için felaket senaryosu
Rusya’nın son saldırılarında Kiev Barajı’nın hedef alınması Haziran 2023’te Herson bölgesindeki Kakhovka Hidroelektrik Santrali’nin bombalanarak yıkılmasını hatırlattı. Kakhovka’daki saldırıda barajın yıkılmasıyla birlikte binlerce insan tahliye edilmek zorunda kalınmış, büyük felaket yaşanmıştı. Şimdi de Kiev Barajı’nın aynı kaderi paylaşması olasılığı hem yetkililer hem de halk arasında büyük endişeye yol açtı.
Kiev Barajı’nın yıkılması durumunda Dinyeper Nehri’nin su seviyesinin hızla yükselmesi bekleniyor. Böyle bir senaryo Kiev merkezinde büyük bir taşkına yol açabilir. Savaştan önce yaklaşık üç milyon nüfusa sahip olan şehir bu tür bir felakete hazır mı? Nehir sularının kentin sokaklarını doldurması binaların ve altyapının ciddi zarar görmesi demek. Bu binlerce insanın hayatını tehlikeye atacak ve büyük bir insani krize yol açabilecek bir senaryo olarak Ukraynalıların karşısında.
Başkentin enerji kaynakları tehlikede
Kiev Barajı’nın yanı sıra hidroelektrik santralinin de hedef alınması başkentin enerji ihtiyacını karşılayan önemli bir kaynağın yok olma tehlikesini beraberinde getiriyor. Özellikle kış aylarına yaklaşırken bu santralin devre dışı kalması Kiev’de ısınma, sanayi ve diğer hayati ihtiyaçların karşılanmasında büyük zorluklara yol açabilir. Ancak Ukrayna makamlarının bu konuda henüz karamsar bir tablo çizmiyor olması, kentin ve stratejik tesislerin Batılı ülkeler tarafından sağlanan hava savunma sistemleriyle korunmasına olan güveni yansıtıyor.
Yine de yoğun saldırılar karşısında hava savunma sistemlerinin tam kapasiteyle çalışamaması, Kiev’i ciddi bir risk altında bırakıyor. Bu durum, Ukrayna’nın savunma tedbirlerini daha da artırmasını gerektiriyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları durdurulmazsa Kiev Barajı gibi hayati öneme sahip stratejik noktaların büyük tehlike altında olmaya devam edeceği kesin. Kiev halkı bir yandan günlük hayatlarına devam etmeye çalışırken diğer yandan böylesine büyük bir tehlikenin gölgesinde yaşamayı sürdürüyor. Kiev Barajı’nın güvenliği sadece Ukrayna’nın değil, tüm dünyanın gözünü diktiği bir konu haline gelmiş durumda.
Savaşın karanlık yüzü her an daha büyük bir felakete dönüşebilir. Kiev Barajı’nın yıkılması durumunda yaşanacak olası felaketin boyutlarını kestirmek zor. Ancak şu bir gerçek; Kiev’in kalbi bu dev barajın üstünde atıyor.