İsrail-Gazze savaşında Cibaliye mülteci kampına yapılan ağır bombardımanın etkileri sürüyor. Gazzeli yetkililer 195 sivilin öldüğünü söylerken, BM saldırının "savaş suçu" olarak değerlendirilebileceğini söyledi. İsrail Gazze'nin merkezine hava saldırısı yapsa da güçlü direnişe karşı koyamadı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bulunan ve yoğun bir Cibaliye mülteci kampı iki gün boyunca yoğun bombardımana uğradı. Gazze yönetimi İsrail ordusunun Hamas komutanlarını hedef aldığını söylediği saldırılarda en az 195 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail ordusu, bütün gece Gazze’nin merkezine ağır bombardıman düzenlese de Hamas ve İslami Cihad’ın güçlü direnişiyle karşılaştığından hâlâ dış mahallelerde bekliyor. Öte yandan Gazze’nin Mısır’a açılan kapısı Refah’ta hareketlilik devam ediyor.

Öne çıkanlar

  • Hamas, Cibaliye mülteci kampına düzenlenen iki günlük saldırılarda 195 kişinin hayatını kaybettiğini, 777 kişinin ise yaralandığını açıkladı.
  • İsrail ordusu, Gazze’nin merkezinde 46 bin Filistinliye ev olan Bureyc mülteci kampını vurarak, 15 kişinin ölümüne neden oldu.
  • İsrail ordusu bütün gece Gazze’nin merkezini bombaladı. Ancak Hamas ve İslami Cihad’ın havan topları ve vur-kaç saldırılarının ardından içeri giremedi.
  • Birleşmiş Milletler İsrail ordusunun mülteci kampına düzenlediği saldırının “savaş suçu olarak kabul edilebileceğini söyledi.
  • İsrail ordusunun genişletilmiş operasyonunda şimdiye kadar 17 İsrailli asker hayatını kaybetti.
  • Mısırlı bir yetkili önümüzdeki iki hafta içinde yabancı ülke vatandaşı yaklaşık 7500 kişinin Mısır’a geçmesinin beklendiğini söyledi. Şimdiye kadar 361 çifte vatandaşlık sahibi ve 76 yaralı sınırdan geçti.
  • ABD Başkanı Joe Biden’ın seçim kampanyası için bağış toplamak amacıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşma bir kadın tarafından bölündü. Kadın Biden’a ateşkes çağrısı yaptı.

Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısının ardından İsrail Gazze’yi karadan, denizden ve havadan bombalamaya başladı. Savaşın 27’nci gününde şimdiye kadar 3648’i çocuk olmak üzere en az 8796 Filistinlinin İsrail saldırılarında hayatını kaybettiği biliniyor. İsrail salı ve çarşamba günleri Cibaliye mülteci kampına ağır bombardımanlar gerçekleştirdi. Bu mülteci kampı 1948 yılında İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından ayrılmak zorunda kalan Filistinlilerin yerleştiği yerdi.

İsrail ordusu saldırılarına gerekçe olarak Hamas’ın kampta aktif olmasını gösterdi ve iki Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu. İsrail ordusu her ne kadar Hamas komutanı İbrahim Biari’yi öldürdüğünü söylese de Hamas Sözcüsü Ali Barakeh çarşamba günü Washington Post’a yaptığı açıklamada Biari’nin iyi olduğunu, saldırı anında orada bulunmadığını söyledi. İsrail, Hamas’ı “askeri üsleri sivil yapıların altına, çevresine ve içine yaptığı için örgütten olmayanları kasıtlı olarak tehlikeye atmakla” suçluyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ise sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda İsrail’in “orantısız saldırılarının savaş suçu anlamına gelebileceğine dair ciddi endişeleri olduğunu” söyledi. Zira Cibaliye’ye düzenlenen iki saldırıda iki Hamas komutanının yanı sıra Gazzeli yetkililerin açıklamasına göre en az 195 sivil de hayatını kaybetti, 120 sivilin akıbeti ise bilinmiyor. En az 777 kişi de yaralı.

Cibaliye mülteci kampının 31 Ekim ve 1 Kasım tarihlerindeki uydu görüntüsü. Fotoğraf: Maxar Technologies

Salı akşamı CNN’den Wolf Blitzer’in “ordunun neden bu kadar kalabalık bir bölgede saldırı düzenlediği” sorusunun ardından ordu sözcüsü Richard Hecht “savaşın çok karmaşık bir alanda olduğu” yanıtını verdi. Blitzer’in “Ama o mülteci kampında çok sayıda mülteci, masum sivil olduğunu da biliyorsunuz değil mi?” diye sorunca Hecht’ten “Bu da savaşın trajedisi” yanıtını aldı.

Washington Post uydu görüntülerini karşılaştırarak yıkımın sınırlarını belirlediğini söylüyor. Buna göre hasar yaklaşık 50 bin fit kareye yayılıyor ki bu neredeyse bir futbol sahasına tekabül ediyor. Filistinliler enkaz altında kalan sivilleri bulmak için molozların altını arıyor. Kampta yaşayan bir sivil Reuters’a “Bu bir katliam” yorumunu yaptı.

Hollanda’daki PAX for Peace grubunun askeri danışmanı ve BM’nin eski savaş suçları araştırmacısı Marc Garlasco olay sonrası çekilen görüntülerde incelediği çukurların büyük olasılıkla Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatları’ndan (JDAM) kaynaklandığını söyledi. Maxar Technologies’in Washington Post’a sağladığı uydu görüntülerinin fotoğraf ve video görüntüleriyle karşılaştırılması sonucunda bombaların isabet ettiği en az beş farklı etki alanı görülüyor. Bu da bir çukurun çapının ortalama 40 fit olduğunu gösteriyor. Garlasco’ya göre bu mühimmatın yaklaşık 900 kg olduğu anlamına geliyor.

Öte yandan İsrail Kara Kuvvetleri de Gazze içinde kayıplar veriyor. Ordudan yapılan açıklamaya göre operasyonun genişletilmesinden bu yana ölenlerin sayısı 17’ye yükseldi. Ordu birliklerin Gazze Şeridi’nin kuzeyinde “onlarca teröristin öldürüldüğü birkaç terör hücresiyle karşı karşıya kaldığını” söylüyor.

İsrail Bureyc mülteci kampını da vurdu: En az 15 ölü

ABD haber ajansı AP’nin Gazze’deki sivil savunma yetkililerine dayandırdığı haberine göre İsrail’in dün hedefinde Gazze’nin merkezindeki Bureyc mülteci kampı var. Saldırıda en az 15 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bölge sakinleri onlarca kişinin enkaz altında mahsur kaldığını söyledi. Ne var ki ilk müdahale ekipleri altyapı ve yakıt sıkıntısı nedeniyle enkazı kaldırmakta zorlanıyor. Saldırıdan geriye kampın ortasında kocaman bir çukur kaldı. Çevredeki binalar da ciddi hasar gördü.

Bureyc, diğer mülteci kamplarına göre daha küçük kalıyor. Buna rağmen UNRWA’ya kayıtlı 46 bin Filistinli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Bu mültecilerin büyük bir kısmı Gazze’nin doğusundan geliyor. Bu kamp da 1950’li yıllarda inşa edildi. Kamp inşa edilmeden önce buradaki mülteciler İngiliz ordusunun kışlalarında ve çadırlarında kalıyordu.

İsrail, Gazze’nin merkezini bombaladı, içeriye giremedi

Öte yandan İsrail’e ait tanklar ve birlikler, kent merkezine doğru ilerlerken Hamas ve İslami Cihad’ın havan topları ve tünellerden yaptığı vur-kaç saldırılarıyla karşılaştı. İsrail ordu komutanı Itzik Cohen, “Gazze’nin merkezinin kapısındayız” dese de içeri girmesinin o kadar kolay olmayacağı dünkü saldırıda görüldü.

Bölge sakinleri, Hamas ve İslami Cihad savaşçılarının tünellerden çıkarak tanklara ateş açtığını, sonra da tekrar tünellerin içinde kaybolduğunu söyledi. Her iki grubun da kendilerinden çok daha güçlü İsrail ordusuna karşı etkili bir gerilla operasyonu düzenlediği aktarıldı.

Gazze’nin merkezinde yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kişi Reuters’a yaptığı açıklamada, “Bütün gece Gazze’nin merkezini bombaladılar, evimiz sürekli sallandı. Ama sabah olduğunda İsrail güçleri hâlâ şehrin dışında, dış mahallelerdeydi. Bu da direnişin beklediklerinden daha güçlü çıktığı anlamına geliyor” dedi.

Hamas’ın yıllarca örümcek ağı gibi döşediği tüneller ve tuzaklar göz önüne alındığında İsrail’in şimdilik stratejisi tüm bölgeye saldırmak yerine Gazze Şeridi’nin kuzeyine yoğunlaşmak gibi görünüyor.

Refah’ta hareketli günler

Mısırlı yetkililer çarşamba günü yabancı ülke vatandaşı olduğu bilinen 500 kişilik bir liste hazırlandığını bildirmiş, yabancıların bu listeye göre çıkarılmasına izin verileceğini açıklamıştı. Ayrıca İsrail’in hava saldırılarında ağır yaralanan ve tedavileri Gazze’de yapılamayacak kadar kritik durumda 81 Gazzeli Mısır’a geçmeye başladı.

Şimdiye kadar bildirilene göre Avustralya, Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Endonezya, İtalya, Japonya, Ürdün, Birleşik Krallık ve ABD pasaportuna sahip kişiler tahliye edildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile ortak basın toplantısında Türk vatandaşlarının da tahliyesi için Mısır ile temas halinde olduklarını açıklamıştı.

Gazzeli yetkililer Refah Sınır Kapısı’nın dün yeniden açılacağını, böylece daha fazla yabancının çıkışının sağlanabileceğini söyledi. Diplomatik bir kaynağın Reuters’a bildirdiğine göre yaklaşık 7500 yabancı ülke vatandaşının iki hafta içinde Gazze’den ayrılması bekleniyor. Şimdiye kadar 361 çifte vatandaş ve 76 yaralı sınırdan geçti.

Fotoğraf: AA

Sınır kapısının açılmasının ardından BM’nin Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’nın Genel Sekreteri Philippe Lazzarini ilk kez Gazze’ye girdi. Bir okula sığınan mültecilerle bir araya gelen Lazzarini ziyareti “30 yılı aşkın bir süredir devam eden insani yardım kariyerinin en üzücü günlerinden biri” olarak tanımladı. Lazzarini daha önce de Irak, Somali ve Ruanda gibi ülkelerde görev almıştı.

“Sorunların seviyesi ve sağlıksız yaşam koşulları akıl almaz boyuttaydı” diyen Lazzarini “Herkes sadece su ve yiyecek istiyordu” dedi. Daha fazla uluslararası yardım yapılması ve ateşkes çağrısını tekrarlayan Lazzarini, “Mevcıt insani yardımlar ne yeterli ne de Gazze’deki insanların ihtiyaçlarını karşılayacak türden” dedi.

25 gün sonra nihayet! Refah’tan insani geçiş başladı

Bu sefer de Biden’ın konuşması kesildi

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden rehinelerin serbest bırakılması için Gazze’deki çatışmalara “ara verilmesi” gerektiğini söyledi. Minneapolis’te seçim kampanyası için düzenlenen bağış etkinliğinde Biden konuşurken bir kadın “Sayın başkan, eğer Yahudi halkını önemsiyorsanız bir haham olarak ateşkes çağrısı yapmanızı istiyorum” dedi.

Biden ise kadına cevaben “Bence insani molaya ihtiyaç var. Bu mola mahkumların serbest bırakılmasına zaman tanımak anlamına geliyor” dedi. Beyaz Saray yetkilileri ise daha sonra yaptığı açıklamada Biden’ın “mahkum”dan kastının Hamas’ın alıkoyduğu rehineler olduğunu söyledi.

Fotoğraf: AA

Beyaz Saray daha önce Gazze’ye yardım ulaştırılması ve tahliyelerin gerçekleştirilmesi için “insani mola” çağrısı yapmış, ancak şimdiye kadar ateşkesi kabul etmeyi reddetmişti. Batı “insani molayı” ateşkesten daha az resmi ve kısa süreli olarak kabul ediyor.

Daha önce de Capitol Hill’de protestocular “Hemen şimdi ateşkes!” sloganları atarak Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Tahsisat Komitesi önündeki ifadesini yarıda kesmişti. Blinken İsrail’in Hamas’a, Ukrayna’nın da Rusya’ya karşı savaşını desteklemek ve sınır güvenliği için 106 milyar dolarlık yardım talebiyle ilgili ifade veriyordu.

Bu eller ABD’li bakana yükseldi, Kongre’de İsrail protestosu