Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından başlayan İsrail’in Gazze işgalinde gözlerin üzerinde olduğu bir ülke daha vardı: İran. Şii Hilali’nin silahlı kanadı olarak anılan Direniş Ekseni’nin lideri olan İran, Ekim ayından bu yana savaşa direkt dahil olup olmayacağı sorularıyla gündemi meşgul ederken Tel Aviv ve Tahran arasında giderek artan tansiyon da manşetlerde yerini alıyordu. Tarihler 19 Mayıs’ı gösterdiğinde ise İran yeniden gazetelerin odak noktası oldu ancak bu sefer başka bir şekilde. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki heyet, baraj açılışına gittikleri Azerbaycan’dan dönüşte yaşanan helikopter kazasında öldü. Yoğun sis ve kötü hava şartları bir yana, İran’ın maruz kaldığı yaptırımlar nedeniyle yenileyemediği havacılık teknolojileri de bir başka odak noktası oldu. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanını taşıyan helikopterden son kez alınan haber aslında bir devrin bitişinin de göstergesiydi. Herkes öldüklerini anlasa da yaklaşık 15 saat süren arama kurtarma çalışmalarının bir neticeye ulaşması beklendi. İran’ın talebi üzerine Türkiye, arama kurtarma faaliyetlerinde Akıncı insansız hava aracını (İHA) görevlendirdi. Akıncı İHA’nın tespit ettiği helikopter enkazının koordinatları İran makamlarıyla paylaşıldı. Belirlenen noktaya ulaşan İranlı ekipler, kazadan kurtulan olmadığını bildirdi.
Reisi’nin hayatını kaybettiğinin kesinleşmesinin ardından Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir, geçici cumhurbaşkanı olarak görevlendirilirken, Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Ali Bakıri Keni, Abdullahiyan’ın yerine geçici Dışişleri Bakanı olarak atandı.
‘Kurşun veya harici cisim izi yok’
Suikast mı yoksa kaza mı soruları cevapsız kalmaya devam ederken İran Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin bulunduğu helikopterin kaza yapmasına ilişkin ön raporu yayımladı. Ön raporda, kaza yapan helikopterin parçalarında kurşun veya benzeri harici cisim izine rastlanmadığı, düşüş sonrasında helikopterde yangın çıktığı, bölgenin engebeli, havanın soğuk ve sisli olmasının arama kurtarma çalışmalarının uzamasına neden olduğu belirtildi.
‘Helikopter rotasını değiştirmedi’
İran resmi ajansı IRNA’nın haberine göre, kazanın boyutları ve nedenlerini araştıran komisyonunun ön raporunda kazaya ilişkin teknik ve genel anlamdaki bilgi ve bulguların toplanarak değerlendirildiği kaydedildi. Ancak bazı verilerin değerlendirilebilmesi için daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Paylaşılan ön değerlendirme raporunda, helikopterin önceden belirlenen rotada yoluna devam ederek uçuş rotasını değiştirmediği, pilotun ise kazadan bir buçuk dakika önce diğer iki helikopterin pilotlarıyla iletişime geçtiği belirtildi. Söz konusu raporda düşüş sonrasında helikopterde yangın çıktığı kaydedildi. Bölgenin engebeli, havanın soğuk ve sisli olmasının arama kurtarma çalışmalarının uzamasına neden olduğuna işaret edilen raporda, kaza mahalline ancak sabaha doğru ulaşılabildiği belirtildi. Raporda, kontrol kulesinin uçuş ekibiyle yaptığı görüşmelerde şüpheli herhangi bir durumla karşılaşılmadığı aktarıldı. Araştırmanın kesin sonuçlarının incelemenin tamamlanmasının ardından paylaşılacağı bilgisi verildi.
Üretimi durdurulan Bell 212
Suikast ya da kaza mı olup olmadığının henüz kesinleşmediği olayda dikkatler, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve heyetini taşıyan helikoptere de odaklanmıştı. Reisi ve beraberindeki heyeti taşırken düşen helikopter Bell 212, İran İslam Devrimi’nden yani 1979 yılından önce İran’a ABD tarafından tedarik edilenler arasında yer alıyor. Bell 212’nin üretimine ilk olarak ABD’nin Texas eyaletine bağlı Fort Worth’da başlandı. Üretime daha sonra 1988’de fabrikasının Quebec’e bağlı Mirabel kentine taşınmasıyla Kanada’da devam edildi. Son, Bell 212 helikopteri 1998’de imal edildikten sonra üretimi durduruldu.
İlk uçuşunu 1968’de yapan helikopter, askeri maksatlarla üretilmiş olsa da sağlamlığı ve kullanım kolaylığı nedeniyle sivil taşımacılıkta da hizmet veriyor. Bell 212, 1 pilot ve 14 yolcu olmak üzere 15 koltuğa kadar yolcu taşıyabilme kapasitesine sahip. Helikopter, yangın söndürme, kargo ve silahlı keşif gibi görevlerde de kullanılabiliyor. Kazaya uğrayan helikopterin de modifiye edilerek 15 yolcu taşıyabilir hale getirildiği belirtiliyor.
Teknik özellikler:
- 17,41 metre uzunluğunda. Yerden yüksekliği de 3,83 metre.
- Boş ağırlığı 2962 kilogram olan Bell 212’nin maksimum 5080 kilogram ağırlıkla kalkış yapabilen 1300 kilowatt gücünde bir motoru; 14,63 metre uzunluğunda iki rotoru bulunuyor.
- Saatte 190 kilometre hızda uçabilen helikopter, muharebe uçuşunda 220 kilometreye kadar çıkabiliyor.
- 439 kilometre menzilli helikopter, azami 5 bin 300 metre irtifada görev yapabiliyor.
İran’ın ambargo sıkıntısı
İran’ın ABD menşeli silah ve araçlarda, ambargolar nedeniyle bakım ve yedek parça sıkıntısı yaşadığı ifade ediliyor. Düşen Bell 212 tipi helikopterin en az 30 senelik olduğu ve İran Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde bu tip helikopterden 10 adet bulunduğu tahmin ediliyor.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi kimdir?
Hukukçu din adamı kimliğiyle bilinen Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 14 Aralık 1960’ta İran’ın Meşhed kentinde doğdu. Reisi zaten üç gün süren cenaze töreni ardından da Meşhed’e defnedilmişti.
Reisi, 1979’daki devrimin ardından kariyerine 1981’de Kereç Savcısı olarak başladı. Görevinde hızla yükselen Reisi, kısa sürede henüz 25 yaşındayken Tahran Başsavcı Vekilliği makamına oturdu. Reisi, İran devrim lideri Humeyni’nin talimatıyla 1988’de hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren 4 kişilik komitede yer aldı. Humeyni’nin ölümü sonrası Ali Hamaney döneminde devlet makamlarında hızla yükselen Reisi, 1989-1994 yıllarında Tahran Başsavcılığı görevinde bulundu. 1994 yılında Devlet Denetleme Kurumu Başkanlığına atanan Reisi, 10 yıl boyunca bu görevde kaldı. Reisi, 2004’te Yargı Erki Başkanı Birinci Yardımcılığı görevine atandı. 2014 yılında İran Genel Başsavcılığına atanan Reisi, 2016’da yine Hamaney tarafından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığı’na getirildi. Ülkede 19 Mayıs 2017’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olan Reisi, o dönemdeki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye karşı seçimleri kaybetti.
Reisi, kendisinden önceki Yargı Erki Başkanı Ayetullah Amuli Sadık Laricani’nin Hamaney tarafından görevden alınarak Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Başkanlığına atanmasının ardından Mart 2019’da boşalan Yargı Erki Başkanlığı’na getirildi. İran’da 18 Haziran 2021’de gerçekleştirilen seçimde Reisi, oyların yüzde 62’sini alarak açık ara farkla kazanıp ülkenin 8. Cumhurbaşkanı oldu. Reisi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde özellikle komşularla ilişkilere öncelik veren dış politika izlendi. Bu dönemde Suudi Arabistan ile ilişkiler 7 yıl aradan sonra yeniden kuruldu. Reisi, siyasi tutukluların idam edilmesinde ve 2009’daki sosyal çalkantıların bastırılmasında oynadığı iddia edilen rol nedeniyle Kasım 2019’da ABD tarafından yaptırım listesine alındı. İbrahim Reisi’nin ismi, Hamaney sonrasında ülke liderliği makamına oturması muhtemel adayların arasında bulunuyordu.
Direniş Ekseni için kritik bir isimdi: Dışişleri Bakanı Abdullahiyan
Kazada hayatını kaybeden bir diğer önemli isim de Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdüllahiyan’dı. Abdullahiyan, 2020’de uğradığı suikast sonucu ölen, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’ye yakınlığıyla dikkat çekiyordu. Abdullahiyan, Süleymani’nin ölümü sonrasında da Direniş Ekseni ile yürüttüğü ilişkiler de onun izinden gitmesiyle öne çıkıyordu. Muhafazakar kimliğiyle tanınan Hüseyin Emir Abdullahiyan, 1964 yılında İran’ın Simnan eyaletine bağlı Damgan kentinde doğdu. 1991 yılında Tahran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan ve Farsça, Arapça ile İngilizce bilen Abdullahiyan, eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde bir süre Bahreyn Büyükelçisi olarak görev yaptı.
Daha sonra Ahmedinejad ve Hasan Ruhani dönemlerinde Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı yapan Abdullahiyan, 3 yıl yardımcılığını da yaptığı eski Dışişleri Bakanı Cevad Zarif sonrası Ağustos 2021’de Dışişleri Bakanı oldu. Abdullahiyan, Dışişleri Bakanlığı görevinden önce, son olarak Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf’ın Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Özel Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Abdullahiyan’ın Dışişleri Bakanlığı döneminde, İran, Tahran ile Riyad arasında yaşanan gerginliğin ardından 7 yıl sonra Suudi Arabistan ile Mart 2023’te diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin karşılıklı olarak açılması konusunda anlaşma sağlandı.