Gürcistan’da haftalardır halk sokakta, ülkeyi Avrupa Birliği (AB) çizgisinden uzaklaştırıp Rusya tarafına çekecek “yabancı ajan” yasasının meclisten geçmesini engellemeye çalışıyordu. Bu sırada ülkenin Başbakanı İrakli Kobahidze hem parlamentoda kavgaya neden olan hem de halkı meclisin önüne kadar getiren tartışmaya rağmen yurtdışı ziyaretleri düzenliyordu. Kobahidze rahattı çünkü Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin vetosuna rağmen yasanın yürürlüğe gireceğini biliyordu. Zira meclisteki çoğunluğun Kobahidze’nin tarafında olması Zurabişvili’nin yetki alanını sınırlıyordu. Gürcistan parlamentosu cumhurbaşkanının “yabancı ajan” yasasına verdiği vetoyu geçersiz kılacak oyu kullandı.
İktidardaki Gürcü Rüyası Partisi fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yabancı kaynaklardan sağlayan STK’ların ve medyanın “yabancı bir gücün çıkarlarını koruyan kuruluşlar” olarak kayıt yaptırmasını gerektirecek tedbirler alınmasını önerdi. Tedbire göre Adalet Bakanlığı bu kuruluşları izleyebilecek, gerekli gördüğünde 25 bin Gürcü Larisi’ne (9400 dolar) varan ağır para cezaları verebilecek.
Bu noktaya gelinmeden önce yasa mecliste üç kez okunmuş, her bir okumada yapılan oylama sonucu yasa meclisten geçmişti. Top Zurabişvili’deydi ve o da geçen hafta bu yasayı Rusya’nın 2012’de geçirdiği bir yasaya benzediği gerekçesiyle veto etti. Ancak iktidardaki Gürcü Hayali partisinin kontrolündeki parlamento vetoyu geçersiz kılmak için oy kullandı. Önümüzdeki günlerde meclis başkanı tasarıyı imzalayacak.
Tasarıya karşı çıkan binlerce kişi dün akşam parlamento binasının önünde Gürcistan ve Avrupa Birliği (AB) bayrakları sallayarak meclisin kararını protesto etti. Zurabişvili video bağlantısıyla öfkeli kalabalığa seslenerek “Avrupalı bir gelecek mi, Rusya’ya köle olmak mı?” diye sordu. Protestoculara ekim ayında yapılacak seçimler öncesinde harekete geçmeleri çağrısı yapan Zurabişvili “Bugün öfkelisiniz değil mi? Öfkenizi yaşayan ama işimize de koyulalım. Yapmamız gereken iş her şeyden önce referanduma hazırlanmaktır” dedi.
Protestoculardan biri olan Giorgi Amzaşvili Reuters’e cumhurbaşkanının vetosunu geçersiz kılmak için oy kullanan milletvekillerinin “tarihin en hain insanları” olduğunu söyledi ve “Gürcistan tarihi için feci bir gün. Daha önce böyle bir şey olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
Batı’dan hükümete tepki yükseldi
Daha aralık ayında AB adaylık statüsünü kazanan Gürcistan’da halkın yüzde 80’i Avrupa’ya girmek istiyor. Ancak AB bu yasanın ülkenin birliğe katılmasını engelleyeceğini söyledi. AB’den dün yapılan açıklamada vetoyu geçersiz kılmak için yapılan oylamadan “derin üzüntü” duyulduğu ve tüm seçeneklerin değerlendirildiği belirtildi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel daha önceki açıklamalarında tasarının Gürcistan’ı AB’ye yakınlaştırmak şöyle dursun daha da uzaklaştıracağını söyledi.
Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis dünkü oylamaya cevaben “Gürcistan ve Avrupa’nın geri kalanı için çok üzücü bir gün. Bu yasanın kabul edilmesi Gürcistan’ın AB’ye katılımını hiç kimseye fayda sağlamayacak şekilde fiilen askıya almaktır” dedi.
ABD de hükümetin Batı karşıtı söylemlerinin ve yasanın Gürcistan’ı “düşmana dönüştüreceğini belirterek Washington’un ülkeye yaptığı milyarlarca dolarlık ekonomik ve askeri yardımı çekebileceği uyarısını yaptı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de geçen hafta “Gürcistan demokrasisini baltalamaktan sorumlu Gürcü yetkililere seyahat yaptırımı uygulanacağını” açıklamıştı.
Hükümet yasanın arkasında
Hükümete göre tasarı sivil toplum kuruluşlarının halka karşı daha şeffaf hale gelmesini sağlayacak. Ama muhalefet bunun yalnızca hükümete muhalif seslerin kısılmasına neden olacağını düşünüyor. Zira benzer bir yasa 2012’den beri Rusya’da da var ve savaşın başından bu yana savaş karşıtlığı yapanlar ya da Putin hükümetine tepki gösteren gazeteciler “yabancı ajan” suçlamasıyla hapse atılıyor. Zaten Gürcüler de yasaya “Rus yasası” diyor. Kobahidzide tasarıya karşı çıkan aktivistlerle ilgili olarak “Bilgi ve zekadan yoksun, özgüveni yüksek bir insan Rus tankından daha kötüdür” dedi.
Tiflis merkezli düşünce kuruluşu Gürcistan Siyaset Enstitüsü’nün Başkanı Kornely Kakachia, yasanın geçmesinin Gürcü Hayali’nin “otoriterliğinin arttığına ve tartışma alanlarını daralttığına” bir işaret olduğunu söylüyor.