İran-İsrail geriliminin yarattığı kaotik durum Ortadoğu genelinde etkisini sürdürürken Gazze’de ise savaş devam ediyor. 33 binden fazla Filistinlinin öldüğü savaş 1.5 milyonu aşkın kişinin de yerinden edilmesine neden oldu. Gazzeliler İsrail saldırılarının yanında bir de kıtlığın ve salgın hastalıkların pençesinde.
Hâl böyleyken 7 Ekim’de İsrail kontrolü altındaki topraklara “Aksa Tufanı” adlı bir operasyon düzenleyen Hamas, Tel Aviv’in saldırılarında önemli bir güç kaybı yaşasa da yönetim kadrosunu Lübnan’a, Hizbullah’ın kalesine çekerek varlığını sürdürüyor. İsrail ise Gazzelilerin sığındığı tek nokta olan şeridin en güneyindeki Refah’ta Hamas taburlarının bulunduğunu öne sürerek buraya yapılacak operasyonun sinyallerini veriyor.
Gazze’deki savaşa neredeyse her kabine toplantısından sonra değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün aynı meseleyi AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda da gündemine aldı ve şöyle dedi:
“Dünyada hiç kimse konuşamazken biz çıktık ‘Hamas bir terör örgütü değil, bir direniş grubudur’ dedik. Birleşmiş Milletler kürsüsünden son 70 yılda İsrail’in Filistin’in topraklarını nasıl adım adım işgal ettiğini haritalarıyla ortaya koyduk. En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin her bakımdan yanında olduk. Elimizdeki tüm imkanları Filistin için, Gazzeli mazlumlar için seferber ettik. Burada çok açık ve net söylüyorum: Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuva-yi Milliye ne ise Hamas da işte aynen odur.
Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine, ne darbe girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza, ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. “
Hamas’tan yanıt: Cesur bir ses, gurur duyduk
Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından örgütten bu övgü dolu sözlere yanıt da gecikmedi. Çoğunluğunu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin oluşturduğu 36 ülke tarafından terör örgütü olarak tanınan Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada “Kardeş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin halkına, özgürlük ve topraklarını kurtarma amacıyla verdiği mücadelesindeki tutumlarını çok değerli görüyoruz” dendi.
“Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuva-yı Milliye ne ise Hamas da işte aynen odur” sözlerinin takdirle karşılandığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gurur duyduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cesur açıklamaları ve onurlu duruşları, kardeş Türk halkının tarihi ve özgün konumunu somutlaştırmaktadır. Halkımız, Gazze Şeridi’ndeki insanlarımıza yönelik aldığı tutum ve halkımızın topraklarını özgürleştirme, oraya geri dönüş ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını destekleme konusunda mücadelesinde cesur bir ses olarak bu açıklamaları ezberleyecektir.”
AK Parti Sözcüsü Çelik: Erdoğan çizgisinden sapmadı
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklama yapan parti sözcüsü Ömer Çelik de konuya dahil oldu. Şu anda bütün dünyanın konuştuğu tek konunun İsrail-İran gerilimi olduğuna işaret eden Çelik şöyle konuştu:
“Netanyahu ve ekibinin bir katliam siyaseti takip etmesiyle birlikte bölgedeki tansiyonun daha da yükseleceğini, hatta Netanyahu ve ekibinin bölgedeki tansiyonu yükseltmek üzere kasti, hesaplı ve sistematik bir politika izlediğini ifade etmiştik. Daha da ötesi bir şekilde Netanyahu ve ekibi, ‘bölgesel savaş çıksın ve adeta bu savaşa da ABD dahil olsun’ diye maalesef son derece riskli bir senaryonun peşinde koşmaktadır.
Bu konuda ABD başta olmak üzere herkesin sağduyulu olması gerekir. Çünkü sık sık batılı devletlerin vurgu yaptığı İsrail’in güvenliğiyle bu konuların herhangi bir alakası, ilgisi yoktur. Hatta bir devletin güvenliğinden bahsedilecekse Netanyahu ve ekibinin yaptığı her şey, kendi ülkelerini ve bölgeyi daha da güvensizleştirmekten başka bir sonuç göstermeyecektir. Filistin’e dönük ortaya konulan soykırım siyaseti 40 bine yakın insanın ölümüne sebep oldu ve halen de buradaki olumsuz koşullar bütün dünyanın gözü önünde devam ediyor.”
Özellikle İsrail ile ticaretin savaş döneminde de artması konusunda AK Parti iktidarına yönelik eleştirilere de yanıt veren Çelik şunları söyledi:
“Bunların hiçbir gerçekliği yoktur. Daha partimiz kurulmadan önce Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ABD’ye ziyaret yapmıştık, ben o ziyarette yanındaydım. Daha o zaman Hamas ile ilgili olarak ‘bir terör örgütü müdür, değil midir’ diye soru sordular. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman ‘Hamas bir terör örgütü değildir, bir direniş örgütüdür’ dedi. Dolayısıyla siyasi hayatının her aşamasında sürdürdüğü çizgi bugün de aynen devam etmektedir. Hamas’la ilgili olarak ortaya koyduğu ilke ve prensiplerden bir adım bile sapma olmamıştır. Bu çerçevede ‘Türkiye elinden geleni yapmıyor’ şeklindeki değerlendirmeler doğru değildir. Bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen çeşitli şekillerde elimizden geleni tam kapasiteyle yapıyoruz. Bunu bir milli siyaset meselesi olarak görüyoruz.”
İran-İsrail gerilimi Ortadoğu’yu kavuruyor
Erdoğan ve Hamas karşılıklı olarak birbirlerini överken Ortadoğu’da tehlike çanları çalmaya devam ediyor. İran 1 Nisan’da Tahran’ın Suriye’nin başkenti Şam’da konsolosluk yerleşkesindeki bir binaya düzenlenen ve İran Devrim Muhafızları’ndan çok sayıda komutanın öldüğü ölümcül saldırıya misilleme olarak geçen cumartesi günü geç saatlerde İsrail’e doğrudan saldırı başlatarak yaklaşık 300 hava aracı ve füze göndermişti.
İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) göre İran’ın saldırısında 170 insansız hava aracı, 30 seyir füzesi ve 120 balistik füze kullanıldı ve bunların yüzde 99’u İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından engellendi.
Global airlines faced disruptions to flights after Iran’s missile and drone attacks on Israel further narrowed options for planes navigating between Europe and Asia https://t.co/Q8sP2SjxoV pic.twitter.com/scWtEUqKFu
— Reuters (@Reuters) April 15, 2024
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Patrick Ryder da ABD Merkez Komutanlığı’na (CENTCOM) göre İran, Irak, Suriye ve Yemen’den İsrail’e yönelik 110 orta menzilli balistik füze, 30 kara seyir füzesi ve 150’den fazla İHA saldırısı yapıldığını söyledi. Ryder bunlardan 81 İHA’nın ve en az altı balistik füzenin ABD tarafından düşürüldüğünü belirtti.
İran’ın misillemesinde fırlattığı füze ile İHA’ların yüzde 50’sinin başarısız olduğu ve hedefine ulaşmadığı yönündeki bir soruya da Ryder kürsüden istihbari detaya girmeyeceğini belirtti ve “İsrail’e yöneltilen hava tehdidinin yüzde 99’unun ortadan kaldırıldığını” iddia etti.
Hava araçlarının çoğu ABD, Ürdün ve diğer müttefiklerin yardımıyla İsrail’e ulaşmadan engellendi ve tek yaralı, Negev çölünde düşen şarapnel parçalarının isabet ettiği ve ağır yaralanan bir Bedevi kız oldu. IDF, güneydeki Nevatim üssünün altyapısında küçük çaplı hasar meydana geldiğini ancak saldırı sırasında işlevini sürdürmeye devam ettiğini söyledi.