Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan partisinin İnsan Hakları Eğitim Programı’nda konuştu. Gündeminde ağırlıklı olarak İsrail ve Gazze vardı. Erdoğan AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda yaptığı konuşmada Gazze’de 40 bin insanın ölümünden sorumlu olanlardan hesap sormayıp, bir de onları kırmızı halıyla karşılamanın vicdansızlıktan öte basiretsizlik olduğunu belirtti. Bu basiretsizliğin sonuçlarının nerelere vardığını geçen hafta gördüklerini anımsatan Erdoğan “Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye kardeşimizin İran’ın başkenti Tahran’da şehit edilmesini alkış sahnesinden bağımsız okuyamayız. O korkunç görüntüler Filistin halkını derinden yaralamakla kalmamış, daha kötüsü Netanyahu’yu şımartmıştır. Bütün dünya kamuoyu İsrail’in ateşkese ikna edilmesini beklerken sonuç müzakerecinin kalleş bir suikastla şehit edilmesi olmuştur. Akıl ve izan sahibi hiç kimse böyle bir durumu normal karşılayamaz” ifadelerini kullandı.
‘Günümüzün Hitler’i’
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresinde yaptığı konuşmayı ayakta alkışlayanları Hitler’in soykırım konuşmasını alkışlayanlara benzeten Erdoğan şöyle konuştu: “Burada şu ikazı açık açık yapmak durumundayım. Tarih kimin nerede durduğunu çok net biçimde kaydetmektedir. Nasıl bundan 85 sene önce Hitler’in Nazi Parlamentosu Reichstag’ta yaptığı soykırım konuşmasını heyecanla alkışlayanlar tarihe isimlerini utançla yazdırdıysa günümüzün Hitler’i Netanyahu’nun yalanlarını ayakta alkışlayanlar da aynı şekilde ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek. Mazlumların, özellikle acıları üzerinde sevinç çığlıkları atan vicdan fukaralarını ne tarih ne de çocukları affedecek. Bunları söylediğim için birilerinin rahatsız olacağının elbette farkındayım. Herkese yaptıkları gibi antisemitik yaftası vurarak belki bizi susturmaya çalışacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bugüne kadar zulüm karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmadık ve bundan sonra da olmayacağız. İnsanlığımızın sınandığı bu zor zamanlarda konuşmayı, hakkı ve hakikati haykırmayı, Filistin halkına karşı görevimiz olarak görüyoruz. Şunu çok net ifade etmek isterim; biz dünyanın gözlerinin Filistin’e döndüğü bir günde, fırsat bu fırsat deyip birilerine şirin gözükme peşinde değiliz. Bedeli ne olursa olsun, ne kadar ağır olursa olsun hakkı tutup kaldırmanın derdindeyiz. Filistin sınavından hem şahsen hem de ülke ve millet olarak alnımızın akıyla çıkmanın samimi gayreti içindeyiz. Kim ne derse desin soykırımcıların olması gereken yer meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır.”
İsmail Haniye’ye Allah’tan rahmet, ailesine ve Filistin halkına başsağlığı dileyen Erdoğan şöyle devam etti: “Bundan 3,5 ay önce Ramazan Bayramı’nın birinci gününde çocukları ve torunları yine alçakça bir saldırı neticesinde şehit edilmişti. Çarşamba bu sefer şehitler kervanına bizzat kendisi katıldı. İsmail Heniyye’nin şehadetiyle Filistin direnişinin gurbetteki kahramanlarına bir güzel insan, bir mücadele abidesi daha eklendi. Elliyi, altmışı aşkın yakınları şehit oldu, ama hiçbir zaman İsmail Heniyye o yüzündeki tebessümü kaybetmedi. Böyle bir insandı.”
Milli yasa tepki gösterenlere yüklendi
Merhum Haniye’nin Katar’daki cenaze merasimine Türkiye’den geniş bir heyetin katıldığını hatırlatan Erdoğan Türkiye’de bir günlük milli yas ilan ederek Filistin halkıyla dayanışma gösterdiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ama bazı ekranlarda, bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz bu ilgiyi hazmedemedi. Ya biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektik? Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Rabb’im İsmail Heniyye kardeşimin şehadetini katında kabul buyursun. Onu cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” dedi.
‘Gazze, sistemin iki yüzlülüğünü de gösterdi’
Gazze’de yaşananların sistemin iki yüzlülüğünü ortaya koyduğunu belirten Erdoğan “Gazze bize küresel sistemin sadece adaletsizliğini değil, aynı zamanda iki yüzlülüğünü de gösterdi. Her şey gözlerimizin önünde yaşandı ve yaşanıyor. Gazeteciler katledildi, uluslararası basın kuruluşları ses çıkarmadı. Çocuklar, kadınlar, daha ağzı süt kokan bebekler öldürüldü. İnsan hak ve hürriyetlerinden dem vuranlardan kayda değer hiçbir itiraz yükselmedi. Gezi olayları sırasında İstanbul’a kamp kurup 24 saat canlı yayın yapanlar on aydır Gazze’de üç maymunu oynuyorlar. Hendek teröründe şehir eşkıyalarını kurtarmak için çırpınanlar on aydır Gazzeli mazlumlar için kıllarını dahi kıpırdatmıyor” diye konuştu.