NATO genel sekreterliğine adaylığını koyan ve Erdoğan'ı da ikna etmek için geçen hafta İstanbul'a gelen geçici Hollanda Başbakanı Mark Rutte Türkiye'nin desteğini kazanmayı başardı. Kararların oybirliğiyle alındığı ittifakta geriye üç ülke kaldı.

NATO yeni genel sekreterini ararken seçilmesine muhtemel gözüyle bakılan, mevcut genel sekreter Jens Stoltenberg’in varisi olarak görülen geçici Hollanda Başbakanı Mark Rutte destek toplamak için çalışmalarına devam ediyor.

Rutte son olarak 26 Nisan’da Türkiye’ye gelmiş, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmüştü. Görüşmenin ardından Erdoğan’ın, Rutte’nin İstanbul’u ziyaret etmesinden sonra seçimde büyük olasılıkla ağırlığını Hollandalı politikacının NATO genel sekreterliği için koyacağı tahmin ediliyor. Zira Erdoğan da ortak basın toplantısında Rutte’ye üstü kapalı destek vermiş, “Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz” demişti.

NATO’ya yakın bir kaynağın Hollanda haber ajansları NOS ve ANP’ye yaptığı açıklamaya göre Türkiye Başbakan Mark Rutte’yi askeri ittifakın bir sonraki genel sekreteri olarak destekleyen 29. NATO üyesi olacak. Daha sonra Anadolu Ajansı’na konuşan ve ismi açıklanmayan Türk yetkililer de bu bilgiyi doğruladı.

Oybirliği şart: Üç ülkeden fire gelebilir

Türkiye Rutte’yi henüz kamuoyu önünde desteklemeyen dört NATO ülkesinden biri. Rutte’nin görevi kazanabilmesi için 32 NATO ülkesinin tamamının desteğine ihtiyacı var.

Rutte bu görev için Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis ile yarışıyor. Türkiye’nin Rutte’yi desteklemesi halinde yarıştan çekilmesi beklenen Iohannis’in tercihi yeni genel sekreterin Orta ya da Doğu Avrupa’dan bir ülkenin temsilcisi olması.

Romanya’nın yanı sıra Rutte henüz Macaristan ve Slovakya’yı da kazanamadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban Hollandalı politikacının adaylığını desteklemeyeceğini söylemişti.

Ankara’nın onayı büyük anlam ifade ediyor çünkü Türkiye’nin ordusu NATO’nun en büyük ikinci ordusu. Sadece Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Türk ordusundan personel sayısı olarak daha büyük. Başat güç Washington da Rutte’yi desteklediğinin sinyalini zaten vermişti.

ABD şimdiye kadar Rutte’yi bir sonraki NATO lideri olarak sunmak istiyordu, ancak şimdi başbakanın destekçilerinin mayıs sonunda Prag’da yapılacak NATO dışişleri bakanları toplantısına kadar karar vermesinin mümkün olabileceğini düşünüyor. Kararın temmuz ayında Washington’da yapılacak NATO zirvesinde resmiyet kazanması bekleniyor.

Türkiye ziyaretinin tüm masraflarını cebinden karşıladı

Rutte geçen hafta Erdoğan’ı ziyaret etmek için yaptığı tüm masrafları kendi cebinden karşıladı. Zira bu seyahatin başbakanlık göreviyle bir ilgisi yoktu. Yine de bu olay Türkiye basınında geniş yer buldu.

Hollanda Başbakanı’nın bu ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Avrupa Birliği’ne (AB) yaslanarak taraf tutmayacağına ikna etmesi gerekiyordu ve Erdoğan da terörle mücadelenin ciddiye alınacağına dair güvence istiyordu.

Öte yandan Erdoğan AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmalarının bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söylemişti.

18 Nisan’da Hollanda parlamentosu Gümrük Birliği revizyonu için tutuklu siyasetçi Selahattin Demirtaş ve Gezi Davası tutuklusu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını şart koşmuştu.

Mark Rutte de NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ve Türkiye’nin liderliğine ihtiyaç duyduğunu belirtmişti.

Hollanda siyasetinde belirsizlik sürüyor

Rutte için bir komplikasyon da Hollanda’nın yerine geçecek ismi belirlemeye yakın olmaması. Zira Rutte geçen yaz dördüncü kabinesinin düşmesinin ardından göreve dönmek için fırsat aramayacağını söylemişti. Kasım ayındaki seçimlere rağmen yeni bir koalisyon hükümeti henüz ortaya çıkmadı.

Rutte’nin partisi Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), yeni bir kabine kurmak amacıyla aşırı sağcı Geert Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) ve diğer iki sağcı parti Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) ile görüşmelerini sürdürüyor. Mevcut görüşmelerin önümüzdeki hafta sona ermesi bekleniyor.

Hollanda’daki Türk kökenli seçmenlere yönelik bir hamle mi?

Rutte’nin adaylık sürecinde Türkiye’nin desteğini de almak için masrafları kendi cebinden ödeyip yaptığı İstanbul ziyareti ülkedeki Türk kökenli Hollanda vatandaşı seçmenleri etkileme girişimi olabilir mi?

Bu Batı Avrupa ülkesinin politik olarak içinden geçtiği bu zorlu dönemde seçimlerin yenilenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Rutte’nin hamlesi ülkesindeki Türk kökenli seçmenlerin siyasi tercihini de etkileyebilecek.

2020 verilerine göre ülkede 418 binin üzerinde Türk kökenli Hollanda vatandaşı var. Seçime katılım oranlarının düşük olduğu varsayılırsa bu nüfusa oranla seçmen oranı azımsanacak gibi değil. Son olarak 14 Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde Erdoğan Hollanda’daki seçmenlerden toplamda 98 binden fazla oy almıştı.

NATO şefliğini kovalayan Hollanda Başbakanı Rutte, Erdoğan’ın desteğini almak için Türkiye’de

Fidan Gümrük Birliği için ‘Demirtaş ve Kavala’ şartı koşan Hollanda yolunda