Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad, ülkeden kaçışından sekiz gün sonra bir açıklama yaptı. Ülkeyi terk etmesini "bir kaçış" olarak nitelemeyen Esad, Rusların Hmeymim hava üssüne savaşı takip etmek için gittiğini iddia etti.

Suriye’deki 13 yıllık iç savaşı cihatçı muhalif gruplara kaybeden Beşar Esad, 8 Ekim’de ülkesinden kaçmıştı. Başta nerede olduğu bilinmiyordu ama kısa süre sonra Moskova’ya uçtuğu anlaşılmıştı. Sekiz gündür de neler olduğuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştı. Şimdi Suriye Başkanlığı’nın resmi Telegram hesabından bir açıklama metni yayınlatan Esad, kaçmasına sebep olan nedenlerle ilgili ilk kez konuştu.

“Suriye’den ayrılışına neden olan koşullara dair Devlet Başkanı Beşar Esad’ın açıklaması” başlıklı açıklamanın tam metni şöyle:

“Terörizm Suriye’ye yayılıp da sonunda 7 Aralık 2024 Cumartesi akşamı Şam’a ulaştığında, başkanın akıbeti ve nerede olduğu soruları gündeme geldi. Bu sorular, uluslararası terörizmi Suriye’nin kurtuluş devrimi olarak yansıtmak amacıyla dezenformasyonun yapıldığı ve anlatının gerçeklikten uzaklaştığı sıralarda gündeme geldi.

Ulus tarihinde doğruların öncelikli olmasının gerektiği bu kritik dönemde yapılan çarpıtmaları konuşmamız elzemdir. Ne yazık ki o zamanki koşullar, güvenlik nedeniyle iletişim kesintisinin meydana gelmesi bu açıklamanın yayımlanmasını geciktirdi. Bu açıklama, yaşanan olayları daha ayrıntılı şekilde aktaracağımız zamanın yerine geçmeyecek, uygun fırsat doğduğunda bu sağlanacaktır da.

Kaçmadığını iddia ediyor

Öncelikle, Suriye’den ayrılışım daha önceden planlanmamıştı ve savaşın son saatlerinde kaçtığım yönündeki iddialar doğru değil. Aksine 8 Aralık 2024 Pazar sabahı Şam’da kalarak görevlerimi yerine getirdim. Teröristler Şam’a sızarken, operasyonları denetlemek için Rus müttefiklerimizle koordinasyon içinde Lazkiye’ye geçtim. O sabah Hmeymim hava üssüne vardığımda, ordumuzun tüm cephelerden çekildiği ve son mevzilerin düştüğü netleşti. Sahadaki durum kötüleşmeyi sürdürürken, Rusların askeri üssü şiddetli dron saldırıları altında kaldı. Üssü terk etmenin uygun yolu kalmadığında, Moskova üsten aynı gün yani 8 Aralık akşamında Rusya’ya acil tahliye talep etti. Bu, Şam’ın düşüşünden ve tüm devlet kurumlarının felce uğramasından bir gün sonra gerçekleşti.

Bu olayların hiçbir aşamasında görevimden çekilmeyi de düşünmedim sığınma arayışı içinde de olmadım; ayrıca herhangi biri ya da parti böyle bir teklif yapmadı. Tek seçenek terörist saldırılara karşı savaşmaya devam etmekti.

Savaşın ilk gününden itibaren ulusunun kurtuluşunu kişisel çıkarlar uğruna pazarlık etmeyi reddeden ve halkını sayısız teklif ve vaatlere rağmen tehlikeye atmayı kabul etmeyen kişiyle, savaşın ön cephesinde askerleriyle omuz omuza, teröristlerden sadece birkaç metre uzakta duran kişinin aynı olduğunu bir kez daha vurguluyorum. Savaşın en karanlık yıllarında, bombardıman altındaki Şam’da ailesi ve halkıyla birlikte kalan, başkenti hedef alan teröristlerin saldırılarına göğüs geren de aynı kişidir. Filistin ve Lübnan’daki direnişi hiç yalnız bırakmayan ve müttefiklerine ihanet etmeyen kişi, kendi halkını terk etmez, ordusuna ve halkına ihanet etmez.

‘Kişisel çıkarlarım için makam arayışım olmadı’

Kişisel çıkarlarım için makam arayışında olmadım; kendimi hep Suriye halkının inancını arkasına almış ulus projemizin emanetçisi olarak gördüm. Halkın direncine, kararlılığına, devletin ayakta kalabilmesi için gösterdiği iradeye sarsılmaz bir inanç duydum.

Devlet, terörizmin eline düştüğünde ve artık yapacak bir şey kalmadığında yer kapladığınız pozisyonlar amaçsız ve anlamsız hale gelir. Bu durum benim Suriye’ye ve halkına olan derin aidiyet duygumu hiçbir şekilde zayıflatmaz – aramızdaki bağ pozisyonlardan ya da koşullardan etkilenmeyecek kadar sarsılmazdır. Benim aidiyetim, Suriye’nin bir gün tekrar özgür ve bağımsız olacağına dair umutla dolu.”

Halk Esad’ın gitmesinden mutlu

Daha önce çıkan haberlerde Esad’ın kaçması için Rusya’nın ikna çabaları içinde olduğu söylenmişti. Ayrıca Esad’ın akrabalarına haber vermeden ülkeyi terk ettiği de yine konuşulan konulardan biriydi. Ayrıca Esad’ın ordunun dayanıksız olmasından hayal kırıklığına uğradığını da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi anlatmıştı. Arakçi, muhaliflerin atağa geçeceğinden daha önce haberlerinin olduğunu ve bu konuda Esad yönetimini de bilgilendirdiklerini söylemişti. Yani Esad saldırılara ansızın yakalanmamıştı. Ancak hem Esad hem de müttefikleri ordunun zayıf kalmasına ve önce Halep sonra da Hama’dan hızla çekilmelerine şaşırmıştı.

Bu arada Esad gittiğinden beri Suriye’deki İsrail tehlikesi daha da belirginleşti. Siyasi belirsizlik de Suriye’nin geleceğinin nasıl olacağı sorusunu gündeme getiriyor. Ancak halk şimdilik tehlikeleri bir kenara bırakarak 13 yıllık iç savaşın bitmesine ve 50 yılı aşkın süredir iktidarda olan Esad ailesinin gidişine sevinmekle meşgul. İç savaş boyunca sayısız şiddete tanık olan Emevi Cami’de cuma namazı büyük bir kalabalıkla kılındı. İnsanlar “Sen özgür Suriye’sin” sloganları attı. Benzer kutlamalar, Esad’ın kalesi olarak görülen Lazkiye’de de yapıldı.

Siyasi belirsizliğin ve İsrail tehlikesinin gölgesinde: Esad’ın düşüşü sonrası ilk cuma namazı Emevi Cami’de kılındı