Türkiye Suriye iç savaşında hükümet karşıtı grupların yanında yer alıp bazılarını silahlandırıp eğitti. Bu 2011 yılından bu yana Şam ile ilişkilerin bozulmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha önce ‘Kardeşim Esad’ olarak seslendiği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bir anda ‘Zalim Esed’ oldu. Türkiye daha sonra Suriye’de IŞİD’e ve özellikle de YPG’ye karşı operasyonlarla burada büyük bir alanı kontrol etmeye başladı. Buraya Şam’ın ‘terörist’ ilan ettiği Özgür Suriye Güçleri sokuldu. PTT binaları, okullar kuruldu. Ancak Şam ülkenin büyük kısmına yeniden egemen oldu. Bu 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesi siyasi olarak da manevra alanı daralan iktidarı Suriye ile ‘normalleşme’ adımı atmaya itti.
Diyalog yolları o aylarda önce istihbarat görevlileri, daha sonra da dışişleri yetkilileri düzeyinde toplantılarla yeniden açıldı. Erdoğan en son temmuzda Esad ile görüşme ihtimaline dair “Bir zamanlar ailece görüşürdük, yarın yine olmaz diye bir şey yok” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmeyle ilgili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a talimat verdiğini de söylemişti. Hükümet dışında ana muhalefet partisi CHP de Esad’la görüşmek için girişimde bulundu, fakat bu adımlar da şu ana kadar sonuçsuz kaldı.
Suriye’nin bir şartı vardı: Türkiye’nin kuzeyden çekilmesi.
Dün Suriye Meclisi’nde konuşan Esad bir kez daha ‘egemenlik’ vurgusu yaptı.
Arabuluculuk çabalarının değerli olduğunu belirten Esad şu ana kadar elle tutulur somut bir ilerleme yaşanmadığını belirtti.
Esad şunları söyledi: ”Gerçek nedenlerini göremediğimiz bir sorunu nasıl çözebiliriz? İlişkiyi yeniden tesis etmek için öncelikle bu ilişkinin bozulmasına neden olan sebeplerin ortadan kaldırılması gerekir ve biz hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Herhangi bir müzakere sürecinin başarılı olması için güvenilecek bir referansa ihtiyacı var. Daha önceki toplantılarda sonuç alamamanın nedenlerinden biri de referans eksikliği. Suriye, Türkiye’nin işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve teröre verdiği desteği durdurması gerektiğini sürekli vurguluyor.”
Temmuzda da vurgulanmıştı
Suriye Dışişleri Bakanlığı da temmuzdaki açıklamada ‘normalleşme’nin inşa edilmesi gereken temeli şöyle tarif etmişti: “Bu temellerin başında yasadışı olarak bulunan güçlerin Suriye topraklarından çekilmesi ve sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin güvenliğini de tehdit eden terör örgütleriyle mücadele gelmektedir.”
Açıklamanın devamında “Suriye, Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzeltilmesi için samimi çaba gösteren kardeş ve dost ülkelere teşekkür ve takdirlerini ifade ediyor ve iki ülke arasındaki normal ilişkinin geri dönüşünün, iki ülkenin güvenlik, emniyet ve istikrarının temeli olan 2011 öncesindeki durumun geri dönüşüne dayandığını vurguluyor” denmişti.