Gelişmiş ülkeler içinde Japonya eşlerin evlenince aynı soyadını kullanmasını zorunlu kılan yasalara sahip tek ülke. Türkiye’de aylar öncesine kadar kadın evlendiğinde otomatik olarak eşinin soyadını alıyor, ama isterse nüfus idaresine başvurup kimliğine kendi soyadını da ekletebiliyordu.
“Kadının kocanın soyadını alması” hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesi kararı 28 Ocak itibariyle resmen yürürlüğe girdi. Karara tepki gösterenler oldu, “Ben şimdi kocamın soyadını alamayacak mıyım,” “Kocamın soyadını almayı niye istemeyeyim,” diye itiraz edenler bile oldu. Ama Japonya örneği bu hakkın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Türkiye’deki karar kadınların eşlerinin soyadını almasını önleyecek türde bir karar değil, dileyen istediği gibi kocasının soyadını almaya devam edecek. Ama özellikle ünlü model Barbara Palvin’in bir tören esnasında kendisine “Palvin” diye seslenen fotoğrafçıya sevgilisi David Sprouse’un soyadıyla seslenmesi gerektiğini söylemesinin ardından tartışma yeniden alevlendi. Tartışma konusu şu: Kocanın soyadını almak neden kötü bir şey olsun? Kendilerine dayatılan soyadı kanununa tepkilerini daha yüksek sesle itiraz eden Japon kadınlar bunun cevabını veriyor.
Barbara Palvin kendisine ‘Miss Palvin’ diye seslenen gazetecilere “O Mrs Sprouse olacak” diyor ve ardından sevgilisi Dylan Sprouse bağırıyor. 😍 pic.twitter.com/44kJRJaBoc
— Kadraj Magazin (@kadrajmag) February 7, 2024
Akiko Saikava ile tanışın. Evlendikten sonra yaşadığı idari süreç kabusa dönüşmüş. Tokyo’da çalışan Saikava pasaportunu, diğer resmi belgelerini ve sosyal medya hesaplarını tek tek güncellemek zorunda kalmış. Nedeni yasa gereği soyadını değiştirmek zorunda olması.
Japonya’nın sistemi de Türkiye’deki önceki sisteme benziyor. Çiftler evlenince hangi soyadını alacaklarını seçmekte özgür, ama ayrı soyadları kullanmaları yasak. Evli çiftlerin yüzde 95’inde soyadını değiştiren kadın oluyor, çoğu zaman da bunu isteksizce yapıyorlar. Saikava “Bu çok zaman alıcı ve zahmetli bir iş. Ama en sıkıntılı kısmı aile kütüğümün kocamınkine geçmesi oldu. Yani işverenlere iş yerinde kızlık soyadımla çalışmaya devam etmek istediğimi açıkça belirtmek zorunda kaldım” diyor.
İktidar partisi ayak sürüyor
Kadınlar 1800’lerin sonunda kabul edilen bu yasayı değiştirmek için harekete geçti. Kampanyayı yürütenler soyadı konusunda hissettikleri rahatsızlık bir yana, bunu Japonya’nın cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme kaydedemediğinin bir başka işareti olarak görüyor. Japonya Kadın Üniversitesi çalışma ekonomisi uzmanı Maçiko Osava soyadı yasasında değişiklik yapılamamasını iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) ile “eski çağlardan kalma statükoyu sürdürmekte ısrar eden” yüksek mahkeme yetkililerinin “eski moda ataerkil tutumuna” bağlıyor.
1996 yılında bakanlık paneli soyadı kanununda değişiklik yapılmasını önermişti ancak o zamandan bu zamana herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. LDP soyadı kanununu değiştirmeyi yıllardır sürüncemede bıraksa da hem hak savunucuları hem de uluslararası çapta iş yapan iş insanlarının tepkileri büyüyor.
Osava The Guardian’a verdiği demeçte “Yeni evli kadınlar banka hesaplarında, kredi kartlarında, pasaportlarda ve diğer tüm resmi belgelerde isimlerini değiştirmek için çok zaman harcamak zorunda kalıyor. Kendilerini profesyonel olarak kabul ettirmiş olanlar için ise soyadlarını değiştirmeye zorlanmak başarılarının inkârı olarak yorumlanıyor. Bu durum da kafa karışıklığına yol açıyor” diyor.
Muhafazakâr LDP üyeleri medeni kanunda yapılacak değişikliğin aile birliğini “zayıflatarak” ve çocuklar arasında kafa karışıklığına neden olarak “geleneksel aile değerlerine saldırı” anlamına geleceğini savunuyor. Osava ise “Japonya’da boşanma oranı İngiltere ve Almanya ile aynı seviyelerde. Dolayısıyla mevcut soyadı yasası aile istikrarını destekleyen bir şey değil. Zaman değişti, çoğu hane geçinebilmek için çift gelire ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle çiftlerin hangi ismi kullanacaklarına karar vermeleri mantıklı ve cinsiyet eşitliğini teşvik edici” diyor.
Kozmetik devi Shiseido’nun CEO’su Masahiko Uotani yurtdışındaki iş gezilerinde kimlikleri soyadlarıyla eşleşmediği için otel odalarına alınmayan ya da toplantılara kabul edilmeyen kadın yöneticiler tanıdığını söylüyor. Çalışma İdaresi Enstitüsü’nün 2022 yılında yaptığı ankete göre şirketlerin neredeyse yüzde 84’ü kadınların işyerlerinde kendi soyadlarını kullanmasına izin veriyor. Ancak konu yurtdışına çıkmak olduğunda uğraşılması gereken ekstra belgeler kafa karışıklığına neden oluyor.
Mainichi Shimbun’a göre Uotani Japonya İş Federasyonu’nun toplantısında “Mevcut sistem uluslararası alanda çalışanlar için kariyer gelişiminin önünde engel oluşturuyor” dedi. Federasyonda tek soyadı zorunluluğundan mağdur diğer iş kadınları da konuştu. Mainichi soyadını değiştirmek zorunda kalmanın “kızlık soyadıyla yazdığı akademik makaleler tanınmadığı için kadının kariyerini mahvettiğini” söylüyor. Bir başka kadın ise “Bazen kariyerimde kullandığım soyadım sözleşmeleri imzalarken kabul edilmiyor” diyor.