Son haftalarda Çin, Rusya ve İsviçre ziyaretleriyle epey yoğun bir gündem biriktiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu ziyaretlerin değerlendirmesini HaberTürk’te yaptı. BRICS üyeliğine yönelik olumlu yorumlarını biraz daha törpüleyen Fidan birliğin eksik kaldığı konulara değinerek Batı’nın oluşumlarına katılmaya hâlâ daha yakın olduklarına işaret etti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile konuştuklarını çok detayına girmeden anlatan Fidan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Putin’in Kazakistan’daki ŞİÖ toplantısında görüşeceğini söyledi.
Ama Fidan’ın konuşmasında en dikkat çekici nokta Avrupa, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a yaptığı uyarıydı. İsrail’in Güney Kıbrıs’ı üs olarak kullanmasının Ortadoğu’daki savaşın bu bölgeye taşınması anlamına geleceğini vurgulayan Fidan adanın “askerileşmesinin” önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Fidan son ziyaretlerinde öne çıkan konu BRICS olmuştu. Dünyanın en zengin 20 ülkesinin oluşturduğu G20’ye tepki olarak gelişmekte olan ülkeleri bünyesinde toplama düsturuyla yola çıkan BRICS mevcut durumda ABD öncülüğündeki dünya düzeninin yıkılıp çok kutuplu dünya düzenine geçmeyi temsil ediyor. Zira bu birliğe katılacak ülkelere ABD ve genel olarak Batı’nın boyunduruğundan kurtularak kendi kararlarını verecekleri bir özgürlük alanı oluşturmaları amaçlanıyor. Rusya ve Çin gibi ABD’nin sürekli yaptırımlarına uğrayan ülkeler için bağımsız ülkeler uluslararası toplumda destek bulabilecekleri bir kapı anlamına geliyor.
BRICS üyeliği kapıda mı?
Fidan’ın Çin ziyaretinde BRICS üyeliğine sıcak bakması ve akabinde Rusya ziyaretinde bakanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldiğinde yine bu konunun gündeme gelmesi Türkiye’nin doğuya yönelmeyi planlayıp planlamadığı sorusunu doğurdu. Fidan HaberTürk’teki yayın sırasında BRICS’in biraz daha kurumsal hale gelirse “ciddi fayda üreteceğini” söyleyerek “Brics üyesi ülkelerle ilişkilerimizi iyi tutmaya çalışıyoruz. İlişkimiz var, görüşmelerimizi, müzakerelerimizi yapıyoruz Brics üyesi ülkelerle. Onlar da zaten evrim sürecinde” dedi.
Fidan açıklamasının devamında “Bir Gümrük Birliği, ortak para birimi, serbest ticaret anlaşmalarının hayata geçtiği bir yer değil. Kredi verme sistemini çalışıyorlar. Kendi aralarında yerel para birimiyle ticaret yapıyorlar. Bu bizim de taraf olduğumuz konu. Dolarsızlaştırmada çalışmalar var. Siyasetin dayattığı bir strateji bu” dedi. Bakanın sözleri BRICS üyeliğine sıcak bakılsa da grubun daha da oturmasını beklediklerini anlatıyor. Ayrıca gümrük birliği, ortak para birimi ve serbest ticaret anlaşmaları ile Avrupa Birliği’ne dokunduran Fidan biraz da serzenişte bulunarak Türkiye’nin Batı’nın askeri kanadı NATO’ya üye olduğunu, ancak ekonomik kanadından mahrum bırakıldığını vurgulamış oldu.
Fidan Rusya ziyaretinde Putin ile bir araya geldi. Peki bu görüşmede BRICS dışında ne konuşulmuştu? Anlaşılana göre Suriye, Ukrayna savaşı, ikili enerji işbirliği, ticaret hacmi ve Türk firmaların Rusya’daki durumu gündemdeydi. Ayrıca Fidan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mesajlarını ilettiğini belirtti. Aslında iki liderin şubat ayında Türkiye’de bir araya gelmesi bekleniyordu ama iki ülkede de seçim olduğu gerekçesiyle görüşme iptal edilmişti. Sonra Putin Çin, Özbekistan, Kuzey Kore ve Vietnam derken Türkiye’yi ziyaret programına bir daha eklemedi. Fidan da konuşmasında iki liderin ŞİÖ zirvesinin düzenleneceği Kazakistan’da bir araya gelme ihtimalinden bahsetti. Yine de Putin’in Türkiye’yi ziyaret etmesini beklediklerini söyledi.
Türkiye’nin YPG politikasına karşı çıkan iki buçuk ülke
Erdoğan’ın normalde özel ziyaretlerle görüşmeye planladığı bir diğer isim de ABD Başkanı Joe Biden’dı, ama nedeni tam olarak anlaşılmayan bir sebepten liderler görüşmeyi iptal etti ve şimdi Erdoğan ve Biden’ın Washington’da NATO zirvesinde bir araya gelmesi bekleniyor. Geçen yıl Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde Türkiye’nin dikkat çektiği konu terör meselesiydi. Fidan PKK ile bağlantılı YPG konusunda iki buçuk üyeyle sorun yaşamaya devam ettiğini belirtti. Bunlardan ikisi ABD ve İngiltere; Fidan’ın buçuk olarak nitelediği ülke ise Fransa. ABD Suriye’nin kuzeyinde YPG’yle bağlantılı SDG birlikleriyle çalışıyor.
Fidan konuyla ilgili olarak “Amerika ve İngilizlere hep şunu söylüyoruz; sizin terörle mücadelede hassasiyetinizin daha fazlasını biz PKK ile mücadelede taşıyoruz. Bu tehdit kendi kendine kalkana veya başka şekilde kaldırılana kadar devam edeceğiz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum. Karşı tarafın elinde herhangi bir haklı argüman yok. Bunların bize karşı olmadıklarına dair ellerinde argüman yok. Niyetlerimizin ne kadar ciddi olduğumuzu biliyorlar.
‘Ortadoğu’daki savaşa dahil olmak ne Yunanistan’a ne Güney Kıbrıs’a yarar’
Bakan ziyaretlerinin ya da önümüzdeki ziyaretlerin değerlendirmesinin ötesine geçerek İsrail’in özellikle Gazze savaşından sonra artan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temaslarına da değindi. Savaşın başlarını hatırlayacak olursak kendini İsrail’de güvende hissetmeyen İsraillilerin Güney Kıbrıs’ı liman bellediği yönünde haberler çıkmıştı. Sonra bu limanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kadar sıçradığı ortaya çıkmıştı. Zira İsrail, Rusya ve İran gibi ülkelerden Kıbrıs’ta taşınmaz mülk alanların sayısı artmıştı. Hatta Kuzey Kıbrıs yönetimi bunun önüne geçmek için yabancıların mülk almasını zorlaştıran yeni kararlar aldı.
Güney Kıbrıs şu anda Gazze’ye yardımların taşındığı bir liman ama tek işlevi bu değil. Lübnan Hizbulahı lideri Hasan Nasrallah İsrail’in Lübnan’a açacağı olası bir savaşta Güney Kıbrıs’ın havalimanını ve askeri üslerini kullanacaklarını öğrendiklerini söyledi. Nasrallah böyle bir durumda Lübnan Hizbullahı’nın Güney Kıbrıs’ı da “meşru hedef” olarak göreceğini” söyledi.
Adanın mevcut durumunu “büyük bir yayılma tehdidiyle karşı karşıyayız” diyerek özetleyen Fidan “Rum yönetimini de, Avrupalı aktörleri de baştan beri uyarıyoruz. Buranın operasyon merkezi haline dönmüş olmasını, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Gazze’ye yönelik operasyonlarda belli ülkeler tarafından üs olmasını istihbaratlarda sürekli görüyoruz. Bunu gündeme getirince birdenbire lojistik üs ilan ettiler. Oranın askeri üs olma özelliğini gizleyen faaliyet haline dönmesinin, Ortadoğu’ya yönelik operasyonlar için kullanılıyor olmasının Rum kesimi ve Yunanistan’a faydası olmaz. Ortadoğu’da devam eden savaşlara taraf olduğunuzda o ateş gelir sizi de bulur. Biz de aynı coğrafyadayız, gelir bizi de bulur” dedi. Fidan Güney Kıbrıs’taki “askerileşmenin” önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Gazze’deki katliamları ve Rusya-Ukrayna savaşının 3. Dünya Savaşı’na yol açabileceğini söyledi. “Dünya bu senaryoyu ciddiye almalı, böyle bir risk var” dedi. Bakan Fidan, Netanyahu hükümetinin, Hamas’ı bahane ederek Filistin işgalini meşrulaştırmak istediğini de söyledi.