Filistin direnişinin sembolü 'cesur kız' Ahed Tamimi esir takası kapsamında serbest bırakıldı. Gazetecilere konuşan genç kız "Su yok, kıyafet yok, dayak var. Hapishanede olanları anlatırsam babamı hedef almakla tehdit ettiler" dedi.

Ahed Tamimi yalnızca 22 yaşında ancak 11 yaşından beri İsrailli askerlere karşı dimdik ayakta durmasıyla Filistin direnişinin sembolü haline geldi. Bu zamana kadar İsrail’in sıkı gözetimi altında olan Ahed, Gazze savaşının başlamasından kısa bir süre sonra, Instagram’daki bir paylaşım sebebiyle tutuklandı. Bu paylaşıma göre Ahed, Batı Şeria’daki yerleşimcilerin öldürülmesi çağrısını yapıyordu ancak ailesi, bu iddiayı yalanlamıştı. Ahed şimdi İsrail ve Hamas arasındaki esir takasının bir parçası olarak serbest bırakıldı.

Savaşın başından bu yana tutuklanan ilk Filistinli Ahed değil. İsrail ordusu, 1200 İsrailli sivilin ölümüne sebep olan Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısına misilleme olarak Gazze’yi bombalayarak 14 bin 800’den fazla Filistinli sivilin ölümüne neden olurken, Batı Şeria’da da hem yerleşimciler hem de İsrailli askerlerin baskınlarında artış yaşandı. İsrail ordusu savaşın başından bu yana 2 binden fazla kişiyi “terörle mücadele” kapsamında tutukladığını söylerken, Filistin Yönetimi’nin mahkum işleri komisyonu yaklaşık 3300 Filistinlinin tutuklandığını belirtiyor.

6 Kasım’da bir şafak baskınıyla tutuklandı Ahed. İsrail ordusu tutuklamaya neden olarak Ahed’in “şiddete teşvik ettiğini” ve “terörist eylem çağrısı yaptığını” söyledi. Halbuki İsrail’in Hayfa kenti yakınlarındaki Damon Hapishanesi’nde üç haftadır tutulan Ahed’e bir kere bile mahkeme düzenlenmedi. Ahed’in avukatı Mahmud Hasan’a göre Tamimi, hem tutuklandığı sırada hem de İsrail’deki cezaevine nakledildikten sonra “uluslarası hukuka aykırı şekilde” dayak yedi.

‘Kızım binlerce kişinin ölümünden sonra geri dönecek’

Ordu pazar günü Ahed’i idari gözetim altına almak için harekete geçti, böylelikle herhangi bir suçlama ya da yargılama olmaksızın Ahed’i süresiz olarak hapiste tutabileceklerdi. Ancak daha sonra Ahed’in adı rehine takasında serbest bırakılması onaylanan Filistinli tutuklular listesinde yer aldı. Ahed serbest kaldı kalmasına ancak yıllardır köylerindeki protestolara öncülük eden babası Bassem Tamimi, kendisine herhangi bir suçlama yöneltilmediği halde hapiste tutulmaya devam ediyor.

Ahed’in annesi Neriman Tamimi, kızının ismini rehineler arasında görmenin verdiği sevince, sevdikleriyle ve komşularıyla yeniden bir araya gelmeyi bekleyen Filistinli kalabalığı dağıtmak için kutlamaları yasaklayan ve göz yaşartıcı gaz kullanan İsrailli yerleşimciler ve askerlerin Tamimi ailesine yönelik devam eden şiddet tehditleri nedeniyle gölge düştüğünü söylüyor.

Savaşın başından bu yana İsrail güçleri tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısının çok fazla olmasının da silinmez bir iz bıraktığını söyleyen Neriman, “17 bin kişinin ölümünden sonra geri dönecek. Anlıyor musunuz? Kızım yamacıma dönecek ama çocuklarını kaybeden binlerce anne ve yok olan binlerce aile var. Keşke kızımın serbest bırakılması için bu kadar kan dökülmesine gerek kalmasaydı. En başında kızım hapse atılmamalıydı” diyor.

Hapisten çıkan Ahed çok yorgun görünüyor, ağlıyor ve yürümesine annesi yardım ediyordu. 22 yaşındaki genç kız hapishanede yaşadıklarını, “Gazze Şeridi’nde işlenen katliamlar nedeniyle özgürlüğüme sevinemez oldum. Geride 30 kadın mahkum bıraktık, 10’u Gazze Şeridi’ndendi ve durumları çok kötü. Hapishane şartları çok zor, kadın mahkumlar her gün kötü muamele görüyor. Su yok, kıyafet yok, yerde uyuyorsunuz ve dövüyorlar. Hapishanede olanlardan bahsedersem babamı hedef almakla tehdit ettiler beni. Her şeye rağmen işgalden daha güçlüyüz. Özgürlüğümüzü elde edene kadar direnmeye devam edeceğiz” sözleriyle anlattı.

El Barguti de serbest

Aralarında pek çok çocuğun da bulunduğu toplam 30 Filistinli perşembe günü serbest bırakıldı. Filistinli Mahkumlar Derneği’ne göre serbest bırakılanlar arasında ekim ayındaki baskınlardan birinde tutuklanarak idari gözetim altına alınan ve ilaç kullanmasına izin verilmeyen 64 yaşındaki Suhair el Barguti de var.

El Barguti, Filistin direnişinin tanınmış isimlerinin yer aldığı bir aileden geliyor. Eşi Ömer El Barguti, 2021’deki ölümüne kadar yaklaşık 30 yılını parmaklıklar ardında geçirmişti. Çiftin oğulları da yıllarca İsrail hapishanelerinde kalmıştı. Yine aynı aileden Salih el Burgati, İsrailli yerleşimcilere ateş açmakla suçlandıktan sonra 2018 yılında İsrailli askerler tarafından vurularak öldürüldü. Filistin’in resmi haber ajansı Wafa’ya göre İsrail, 2019 yılında ailenin Ramallah yakınlarındaki evini buldozerle yıkmış.

Batı Şeria karıştı

Batı Şeria’daki gerginlik perşembe günü Kudüs’ün dış kısımlarında iki Filistinlinin birotobüs durağı yakınında ateş açması sonucu en az üç kişinin ölmesi ve altı kişinin yaralanmasıyla iyice zirveye çıktı. Çiftçilerin topraklarının İsrailli yerleşimciler ve İsrail ordusu tarafından alıkonduğu ve sokağa çıkma yasağının baş gösterdiği Batı Şeria’da, 7 Ekim’den bu yana ilk kez böylesine ölümcül bir saldırı düzenlendi.

İsrail’in güvenlik birimi Şinbet, saldırıyı gerçekleştiren Filistinlilerin, Hamas’la bağlantılı Doğu Kudüslü iki kardeş olduğunu ve her ikisinin de “terörist eylem” suçundan hapse atıldığını söyledi. Kardeşlerin 38 yaşındaki Murad Nimr ve 30 yaşındaki İbrahim Nimr olduğu belirtildi. Hamas da Nimr kardeşlerin İzzeddin El Kassam Tugayları’nın bir parçası olduğunu kabul ederek, saldırıyı, “İsrail’in Gazze’deki acımasız katliamına verilen doğal bir yanıt” olarak nitelendirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin biraz daha uzatılması için görüşmeler yapmaya Tel Aviv’e gitmişti. Bu saldırının “İsrail ve İsraillilerin her gün karşı karşıya kaldığı terör tehdidini hatırlattığını” söyleyen Blinken, “Kalbim saldırının kurbanlarında. Onları düşünüyoruz, ailelerini düşünüyoruz ve kayıpların yasını tutuyoruz” dedi.

İsrail, Filistin direnişinin sembolü Ahed Tamimi’yi tutukladı