Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail’e tahsis edilen ve neredeyse bir yıldır Gazze’de kullanılan silahların sevkiyatının durdurulması gerektiğini söyledi. Bu çağrıyı Ortadoğu’daki mevcut gerginliğe siyaseten çözüm bulma çabasına odaklanılması için yaptığını söyledi.
France Inter radyosuna konuşan Macron “Bence bugün önceliğimiz siyasi çözüm arayışına dönmek ve Gazze’de savaşmak için kullanılan silahların sevkiyatını durdurmak. Fransa artık silah göndermiyor” dedi ve ekledi: “Şu anki önceliğimiz tansiyonun yükselmesini önlemek. Lübnan halkı da kurban edilmemeli. Lübnan yeni Gazze olmamalı.” Öte yandan Macron’un açıklaması kritik bir zamana denk geldi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot dört gün sürecek Ortadoğu turuna çıkmıştı. Bu tur pazartesi günü İsrail’de tamamlanacak. Amaç da Paris’in diplomasi alanında oynadığı rolü öne çıkarabilmekti. Ancak bu karardan sonra İsrail’in Fransa’ya nasıl yaklaşacağı meçhul.
İsrail Savunma Bakanlığı’nın yıllık silah ihracatı raporuna göre Fransa geçen yıl İsrail’e 33 milyon dolar değerinde askeri mühimmat sevk etmiş. İsrail basını bu bakımdan Fransa’nın ülkeleri için “önemli bir silah tedarikçisi olmadığını” söylüyor.
Fransız gazetesi Le Monde da silahlı kuvvetlerden sorumlu bakan Sébastien Lecournu’nun nisan ayındaki bir açıklamasında Fransa’nın İsrail’e yaptığı ihracatın ülkenin savunma ihracatının küçük bir yüzdesini temsil ettiğini söylemişti. Buna göre gönderilen şeyler de daha çok yedek parçalarla ilgili. İki ülke arasındaki ihracat her ne kadar sınırlı olsa da sonuç olarak diğer ülkelere örnek teşkil edecek bir hamle bu.
Hangi ülkeler silah satışını kısıtladı?
İngiltere, daha Lübnan işgalinden önce bu kararı almıştı.Geçen ay İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, iki ay süren iç inceleme sonrası mevcut 350 silah lisansından 30’unun askıya alınması anlamına geliyor. Lammy İsrail’in bölgede işgalci bir güç olarak Gazze halkının hayatta kalması için gerekli malzemelerin tedarikini tam olarak sağlayamadığı sonucuna vardıklarını söylemişti. Gerçi İngiltere’nin kararında F-35 savaş uçakları için verilen parçalar dahil değildi. Dolayısıyla bu karar “yarım yamalak bir önlem” olarak değerlendiriliyor.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise ocak ayında İsrail’e silah göndermeme kararı aldıklarını açıklamıştı. Ancak hükümet o tarihten bu yana önceki anlaşmalara uyulduğunu söyledi. Londra merkezli araştırma kuruluşu Action on Armed Violence’a göre İtalya, İsrail’in en büyük üçüncü askeri teçhizat tedarikçisi ama yine de İsrail’in toplam silah ithalatının yüzde birinden daha azına katkıda bulunuyor.
İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albared de ocak ayındaki açıklamasında 7 Ekim’den beri İsrail’e silah satmadıklarını söylemişti. Hükümet mayıs ayında kararlarını bir tık ileriye taşıyarak İsrail’e silah taşıyan gemilerin İspanya limanlarına yanaşmasını yasaklayacağını duyurmuştu.
Kanada parlamentosu mart ayında İsrail’e gelecekte yapılacak askeri satışların durdurulmasını kabul etti ama bunun bağlayıcı bir karar olmadığını da not düştüler. Hollanda mahkemesi de insancıl hukukun ihlalini gerekçe göstererek İsrail’e F-35 savaş uçağı parçalarını tedarik etmeyi bıraktı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’e göre İsrail’e yapılan küresel silah ihracatının yaklaşık yüzde 30’u Almanya’dan geliyor. Satışı yapılan mühimmatlar arasında taşınabilir tanksavar silah ve otomatik ya da yarı otomatik ateşli silahlar var. Almanya hâlâ bu duruşundan geri adım atmış değil.