CNN International’ın haberine göre Fransa Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hakkında “Suriye’de sivillere karşı yasaklı kimyasal silah kullandığı” gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı.
Mart 2021’de açılan davadaki iddiaya göre Ağustos 2013’te Duma kasabası ve Doğu Guta bölgesinde sivillere karşı yasaklı kimyasal silahlar kullanıldı ve binden fazla kişi bu saldırıda hayatını kaybetti. Şam’ın kasabalarından biri olan Guta isyancıların kalesi olarak görülüyor, Suriye hükümeti burada zehirli gaz kullandığı gerekçesiyle uzun zamandır suçlanıyordu. Esad yönetimi ise saldırıları bizzat muhalif güçlerin gerçekleştirdiğini iddia ediyor. Esad 2017 yılında “Tarihimizde hiçbir zaman kimyasal cephanelik kullanmadık” demiş ve Suriye hükümetinin “ahlaki olarak böyle bir şeyi asla yapmayacağını” iddia etmişti.
Saldırının ardından ABD misilleme tehdidi yapmış, dönemin ABD Başkanı Barack Obama Esad’ın kimyasal silah kullanmasının Washington için “kırmızı çizgi” olacağını söylemişti. Ancak ABD halkı ve kongre o dönemde hem Afganistan hem de Irak işgallerinin çıkmaza girmesi nedeniyle yeni bir savaşa temkinli yaklaşıyordu. Bunun yerine Washington Şam’ın kimyasal silah stokundan vazgeçmesi için Moskova ile anlaşma yoluna gitmişti.
Hakkında tutuklama kararı çıkarılan tek kişi Esad da değildi. Suriyeli liderin kardeşi Mahir Esad ve üst düzey generaller Hasan Abbas ve Bassam el Hasan hakkında da “insanlığa karşı suça iştirak” ve “savaş suçuna iştirak”ten tutuklama kararı çıkarıldı.
Suriyeli insan hakları avukatı ve Suriye Hukuki Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin kurucularından Enver el-Bunni CNN’e yaptığı açıklamada bunun “eşi benzeri görülmemiş” bir karar olduğunu söyledi. İlk kez bir ülkenin başka bir ülkede iktidarda olan devlet başkanı hakkında “insanlığa karşı suç işlediği” gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardığı düşünülüyor.
Dava hakkında bilgi sahibi olan ve Almanya’da yaşayan Suriyeli avukat Michael Chammas CNN’e bu kararı takiben Interpol’den kırmızı bülten çıkarılmasını beklediğini söyledi. Interpol’ün çıkardığı kırmızı bülten bir ülkenin adli makamları tarafından aranan bir kişinin söz konusu ülkeye teslim edilmesi amacıyla tespit edildiği her ülkede yakalanmasını öngörüyor.
Suriye Medya ve İfade Özgürlüğü Merkezi’nin (SCM) kurucusu ve genel müdürü Avukat Mazen Derviş bu kararı, “tarihi bir yargı emsali” olarak nitelendirdi. Derviş “Bu karar; kurbanlar, aileleri ve hayatta kalmayı başaranlar için yeni bir zafer, Suriye’de adalet ve sürdürülebilir barış yolunda atılmış bir adım” dedi.
Suriye Arşivi’nin kurucusu Hadi El Katib ise “Bu tutuklama kararıyla Fransa, 10 yıl önce işlenen korkunç suçların hesabının sorulması konusundaki kararlı duruşunu gösterdi. Fransa’nın ve umarız yakında diğer ülkelerin de yıllardır topladığımız kanıtları değerlendirerek, yetkililerden cezai sorumluluk almasını talep edeceğini umuyoruz” sözlerini dile getirdi.
2013’te Doğu Guta’da ve 2017’de Han Şeyhun’da düzenlenen kimyasal saldırılarla ilgili tanık ifadeleri görsel kanıtlar ve saldırıları gerçekleştirdiğinden şüphelenilen birimlerin emir komuta zinciri hakkındaki bilgilere dayanan bir şikayet dilekçesi de 2020’de Almanya’ya, 2021’de de İsveç’e verilmişti.