Fransız çimento devi Lafarge yıllardır tartışmaların merkezinde. Şirketin Suriye’deki faaliyetleri sırasında IŞİD gibi radikal İslamcı terör örgütlerini finanse ettiğine dair suçlamalar nihayet mahkemeye taşındı. Bu gelişme yolsuzlukla mücadele eden uluslararası STK Sherpa tarafından ‘büyük bir zafer’ olarak nitelendirildi.
Sherpa’nın avukatı Anna Kiefer bu önemli gelişmenin detaylarını anlattı. Kiefer “Fransız bir şirketin terör örgütlerini finanse etmekten yargılanacak olması, hukukun üstünlüğü açısından bir dönüm noktasıdır. İlk kez bir Fransız şirketi böylesine ağır bir suçla yargı karşısına çıkacak. Bu, Sherpa için büyük bir zaferdir” dedi.
‘Sorumluluktan kaçamazlar’
Sherpa yıllardır uluslararası şirketlerin hukuk dışı faaliyetlerine karşı mücadele ediyor. Kiefer’ın açıklamalarında vurguladığı gibi, Lafarge’ın terörü finanse ettiği yönündeki suçlamalar, şirketin Suriye’de IŞİD ve Nusra Cephesi gibi örgütlere sağladığı mali destekle doğrudan ilişkilendiriliyor. Kiefer uluslararası şirketlerin hukukun üstünde olmadığını ve terör gibi insanlık suçlarına ortaklık edenlerin sorumluluklarından kaçamayacaklarını söyledi.
Ancak bu dava yalnızca ‘terör örgütünü finanse etmek’ suçlamasıyla sınırlı değil. Lafarge, aynı zamanda insanlığa karşı suçlara ortak olmakla da suçlanıyor. Bu suçlamalar şirketin Suriyeli çalışanlarının da hak talep etmeleri açısından kritik bir öneme sahip. Kiefer “Bizim için en önemli şey Lafarge’ın terör gruplarıyla olan suç ortaklığının tanınmasıdır. Bu tanınma çalışanların ve mağdurların tazminat talep edebilmesi için kritik bir adım” diye ekledi.
Sherpa ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) Lafarge’ın Suriye’deki faaliyetlerini yıllardır inceliyor. 16 Ekim’de yapılan ortak açıklamada Paris’te yürütülen soruşturmanın nihayet sonuç verdiği belirtildi. Lafarge ve dört eski yöneticisi terör örgütleriyle finansal ve ticari ilişki kurmakla ve Avrupa Birliği’nin (AB) ambargolarını ihlal etmekle suçlanıyor.
Belgeler 2021’de ortaya çıkmıştı
Lafarge bu suçlamalarla daha önce de gündeme gelmişti. Medya 2021 yılında şirketin IŞİD’i finanse ettiğine dair belgeleri ortaya çıkarmıştı. Bu belgelerde Lafarge’ın Fransız istihbaratını sürekli olarak bilgilendirdiği ve IŞİD ile olan ilişkilerinin üst düzeyde bilindiği gösteriliyordu. Fransız devlet kurumlarının, Lafarge’ın terörü finanse ettiğini görmezden geldiği ve şirketin insanlığa karşı işlediği suçlar konusunda uyarıda bulunmadığı da bu belgelerde yer aldı.
Fransız Yargıtayı, Eylül 2021’de şirketin IŞİD’i finanse ettiği suçlamalarına karşı harekete geçerken, Paris Temyiz Mahkemesi ise Mayıs 2022’de Lafarge hakkında insanlığa karşı suça ortak olduğu gerekçesiyle soruşturma açılmasını onayladı.
Şirketin terör örgütlerini finanse etmesi özellikle IŞİD’in Suriye’deki kanlı eylemlerine doğrudan katkı sağlamıştı. Örgütün Lafarge’dan aldığı çimentoları tünel ve sığınak yapımında kullandığı biliniyor. Bu durum Lafarge’ın savaşı körükleyen bir aktör olarak karanlık bir role bürünmesine yol açtı.
Kiefer ve ekibi şirketin sadece terör finansmanından değil, aynı zamanda insanlığa karşı suçlardan da sorumlu tutulması gerektiğini savunuyor.