Fransa, garip bir olayı tartışıyor; Ülkenin ünlü dergilerinden L’Express, eski Genel Yayın Yönetmeni Philippe Grumbach’ın zamanında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) gizli servisi KGB için ajanlık yaptığını yazdı. L’Express dergisi kendi eski genel yayın yönetmenini ifşa ettiği yazısında Grumbach’ın KGB için 35 yıl ajanlık yaptığı bilgisine yer verdi. Merkez sağ eğilimli derginin son sayısındaki haberde “Parlak bir gazeteci. Fakat aynı zamanda 35 yıl KGB için çalışmış bir Fransa haini” ifadeleri kullanıldı.
Bu ifşaat nereye dayanıyor diye soracak olursanız açıklayalım; Soğuk savaş döneminin en önemli saf değiştirme öykülerinden biri, KGB görevlisi Vasili Mitrokhin’in 1992’de İngiliz istihbaratı tarafından Batıya geçirilmesi. Mitrokhin sadece kendisini ve ailesini Batıya getirmedi, yanında uzun yıllardır adına ‘Mitrokhin Arşivleri’ adı verilen inanılmaz miktarda KGB belgesini de getirdi. İşte L’Express’in eski genel yayın müdürüyle ilgili ifşaat da bu belgelere dayanıyor. dikten sonra SSCB karşıtı olan eski Sovyet binbaşısı Vasili Mitrokhin’in kaçırdığı belgelere.
Bu belgelere dayandırdıkları haberinde L’Express Grumbach’ın KGB için yürüttüğü ajanlık faaliyetlerini 1981 yılına kadar “Brok” takma ismiyle yaptığını da belirtti.
1999’da İngiliz istihbaratı tarafından tarihçi Christopher Andrew’a yazdırılan The KGB Against the West (Batı’ya karşı KGB) isimli kitap, büyük ölçüde bu ‘Mitrokhin Arşivi’ne dayanıyordu.
Kitapta, düzinelerce casus kod adlarıyla (soruşturma etkilenmesin diye) mercek altına alındı. Mitrokhin’in ifşaatları, Amerikan NSA ajanı Robert Lipka’nın veya kırk yıl boyunca Rus ajanlığı yapan İngiliz memur Melita Norwood’unki gibi çok sayıda itirafa yol açtı. Bu belgelerin sağladığı bilgiler sayesinde Birleşik Krallık ve İtalya’da parlamento soruşturma komisyonları kuruldu. Yani arşivcinin bilgilerinin gerçekliği her seferinde kendisini kanıtlamış oldu.
L’Express editörlerinden Etienne Girard da bu belgelere dayandırdığı haberinde eski yayın yönetmeni Grumbach’ın yakın çevresinin casusluk iddiasını doğruladığını yazdı. Ajan da olsa etik kaygılar güden Grumbach’ın dergide hiçbir zaman propaganda yapmadığı, iki işini de birbirinden ayrı tuttuğuna vurgu yapıldı. Yazıyı kaleme alan editör haberinde; “Kimse fark etmeden Beşinci Cumhuriyet’teki en büyük Sovyet casuslarından biri olmuştu. Casus olarak yaptığı işi, derginin yayın yönetmeni olarak yaptığı işten ayrı tutmaya dikkat ediyordu. KGB, yakalanmaması için onun merkezci bir burjuva kılığında devam etmesini istedi ve işe yaradı da” diye yazdı.
Cumhurbaşkanından sanatçılara…
L’Express’te yöneticilik yaptığı dönemde Grumbach, bir ajan için gerekli olan tüm bilgilere ulaşabileceği bir çevreye sahip olmuştu. O çevrede kimler yoktu ki; cumhurbaşkanları, oyuncular, şarkıcılar ve edebiyat dünyasının önde gelen isimleri…
L’Express’e göre bu bağlarını iyi kullanan Grumbach, Moskova’ya özellikle Fransa’nın eski cumhurbaşkanları François Mitterrand ve Jacques Chirac hakkında bilgi veriyordu. Hatta iddiaya göre eski genel yayın yönetmeni, eski cumhurbaşkanları için verdiği bilgiler karşılığında dudak uçuklatan meblağlarla para aldı. Bu paraların da bugünkü değerleriyle yüz binlerce euro olduğu ifade edildi.
Mitrokhin’in kaçırdığı belgelere göre Grumbach, KGB’ye verdiği bilgiler için sadece 1976-1978 arasında 250 bin euro almıştı. Sanat camiasından da çok çevresi olduğunu söylemiştik bunu bir örnekle gösterelim: 1980 yılındaki düğününe oyuncular Alain Delon, Isabelle Adjani ile yazar Francoise Sagan ve Yves Saint Laurent markasının kurucu ortağı Pierre Berge katılmıştı.
1924 yılında Paris’te Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan Grumbach, Nazilerin Fransa’yı işgal ettiği ve Vichy rejiminin kurulduğu 1940 yılında ailesi ile ülkeden kaçtı. ABD ordusuna katıldı, 1940 yılında Cezayir’de direnişle aynı saflarda yer aldı. 1954 yılında, L’Express dergisinde kurucu Jean-Jacques Servan-Schreiber onu işe aldığında hayatı tümden değişmeye başladı. Fransa için önemli bir gazeteci olarak hayata gözlerini yuman Grumbach arşivlere göre 1981 yılına kadar KGB için çalıştı.
2003 yılında 79 yaşında öldüğünde dönemin Kültür Bakanı Jean-Jacques Aillagon Grumbach için “Fransız medyasının en unutulmaz ve saygı duyulan isimlerinden biri” dedi.