Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından 1200 İsrailli ölmüş 250’den fazlası da esir alınmıştı. Bu olayların ardından İsrail, “misilleme” dediği saldırılarıyla Gazze’yi resmen işgal etti. O günden bu yana süren saldırılarda, ölenlerin sayısı 40 bini geçerken 90 binden fazla da yaralı var. İnsani yardımların giremediği, sağlık hizmeti veren yerlerin de yerle yeksan edildiği Gazze için ateşkes çağrıları da devam ediyor. Hamas’ın eski Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin İran’da öldürülmesinin ardından bölgede tansiyon iyice yükselmişti. İsrail’e karşı saldırısı beklenen İran’ın müdahalesi ardından savaşın bölgeye yayılacağı endişesi hâkim. Bu endişe, batılı ülkelerin ateşkes masası ısrarlarına sebep oluyor. Dün Katar’da gerçekleştirilen ateşkes görüşmelerine Hamas dahil olmadı. Hamas’ın taleplerinin İsrail tarafından gerçekleştirilmesi konusundaki ısrarı sebebiyle görüşmelere dahil olmaması ateşkes ihtimalini düşürüyor.
‘Savaş durmalı, hemen şimdi’
Bu çağrıları sık sık dillendiren iki Batı ülkesinin üst düzey temsilcileri 16 Ağustos’ta İsrail’e gittiler. Fransa, İngiltere ve İsrail’in dışişleri bakanlarının yaptığı toplantının ardından İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne bir açıklama yaptı. Lammy, ateşkes görüşmelerine ev sahipliği yapan arabulucu Katar’da bugün yapılan rehine değişimi görüşmelerinin “iyi geçtiğini” aktararak, “İsrailli bakanlar bir anlaşmanın eşiğinde olmamızı umut ediyor” dedi. İngiliz bakan sözlerine “Savaşın 315 gününü geride bırakmışken, Gazze’ye yardımın ulaşması ve rehinelerin geri dönmesi için savaş durmalı. Hemen şimdi” diyerek devam etti.
Hamas ve İsrail’in prensipte anlaştığı üç aşamalı ateşkes planı mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden tarafından duyurulmuştu. Plan, Filistinlilerin geri dönüşü ve Gazze’nin yeniden imarını içeriyordu. O günden bu yana, anlaşmayı durmadan çıkmaza sokan bir takım olaylar yaşandı. Bugün hala Mısır ile Gazze’nin sınırında bulunan İsrail birlikleri bile başlı başına rehine anlaşmalarını tehlikeye sokuyor. Birliklerin konumu rehinelerin Gazze’nin güneyinden kuzeyine geçebilmesine engel.
Ateşkes masasında Hamas yok
Avrupalı devletler ateşkes konuşmaları konusunda bu sefer daha ısrarcı. İsrail’in Hizbullah komutanı Fuad Şükür ve Hamas’ın önde gelen ismi Haniye’yi arka arkaya öldürmesinin ardından bölgede yükselen tansiyonun savaşı bölgenin tamamına yayacağı endişesi büyüyor.
Haniye’nin İran’da suikasta uğramasının ardından gerginliğe doğrudan dahil olan İran, İsrail’e karşı intikam yeminleri etmişti. İran’ı İsrail’i vurmaktan alıkoyacak tek ihtimal bir ateşkes anlaşmasında saklı.
15 Ağustos günü Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda İsrail, ABD, Mısır ve Katar ateşkes görüşmeleri için masaya oturdu. Görüşmelere Gazze’deki direnişin önemli aktörlerinden Hamas dahil olmadı. Önümüzdeki günlerde de devam etmesi beklenen görüşmelerde Hamas’ın olmayışı ateşkes ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor. Anadolu Ajansı’na konuşan Hamas Siyasi Büro Üyesi Süheyl Hindi, örgütün ateşkes sürecinin parçası olmayacağını net şekilde belirtmişti. Hamas’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın vizyonuna ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına dayanan 2 Temmuz mutabakatına uyulmasını talep ettiğini söyleyen Hindi, ancak bu şartlar sağlandığında sürece katılacaklarını açıkladı. Röportajda özellikle İsrail’in bu sürece uygun davranacağına dair “kesin taahhüt” vermesi gerektiğinin altı çizildi.
Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, perşembe günü CNN’e verdiği demeçte “mevcut boşluklar” sebebiyle bir ateşkesin kolay kolay mümkün olmayacağını söyledi. Kirby, konuşmasının devamında Tahran’ın bir intikam konusunda hala çok kararlı göründüğünü aktardı. Haniye’nin öldürülmesinin ardından geçen iki haftalık süreç boyunca ABD İsrail’i İran’dan korumak için bölgede ciddi önlemler almıştı. ABD’li savaş gemileri, denizaltılar ve savaş uçaklarının kol gezdiği bölgede Yemen, Irak ve Lübnan da git gide daha büyük bir savaşın içine çekiliyor.
Ateşkesten ümit yok, saldırılar sürüyor
Ateşkes çağrıları nafile devam ederken İsrail ise daha önce “güvenli bölge” ilan ettiği yerlerde sıkıştırdığı sivilleri hedef almaya devam ediyor. Gazze’de yerinden ettiği iki milyondan fazla sivili sıkıştırdığı bölgelere tahliye emri veren İsrail, yeni bir saldırı planını hayata geçirmek üzere.
İsrail Savunma Güçleri, kısa mesaj, telefon aramaları, Arapça yayınlar ve sesli mesajlarla tahliye emri verdi. Tahliye emri verilen güvenli bölgeler arasında El-Karara, El-Mevasi, Cela, Hamd ve En-Nasr var.
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin sosyal medyada yaptığı açıklamada, “Önemli terör eylemleri, insani bölgenin terörist faaliyetler için kullanılması ve Han Yunus’un kuzeyinde İsrail’e roket ve havan topu atılması nedeniyle bu bölgeden acilen tahliye olunması gerektiğini söyledi. Yeni bir güvenli bölgeye dair planlamalar sürüyor.
El-Mevasi’de bir milyondan fazla kişi tehdit altında
İsrail, Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş 1 milyondan fazla Filistinliyi sıkıştırdığı ve “insani bölge” olduğunu iddia ettiği El-Mavasi’nin bazı kısımlarına saldırı başlatacağını duyurarak buradaki Filistinlerden bir kez daha göç etmelerini istedi. İsrail ordusunun El-Mevasi’deki bazı bölgelerin boşaltılması talebinin, Katar’ın başkenti Doha’da Tel Aviv yönetimiyle Hamas arasında esir takası ve Gazze’de ateşkes müzakerelerin devam ettiği bir süreçte gelmesi dikkati çekti.
Gazzelileri yeniden göçe zorlayan bu “tahliye kararının” Doha’da dün başlayan ve bugün de devam edecek olan ateşkes ve esir takası müzakerelerine etkisi ise henüz bilinmiyor.
İsrail, Gazze’de zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanıyor
İsrail, 7 Ekim’de başlattığı saldırılardan bu yana yayınladığı “tahliye” kararlarıyla Gazze’de yaşayan Filistinlileri sürekli olarak göçe zorluyor. BM verilerine göre, Gazze’de yaşayan her 10 kişiden 9’u İsrail saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.
Gazze’de oradan oraya savurulan Filistinliler, saldırılar ve gıda sıkıntısının yanı sıra zorunlu göç nedeniyle zor günler geçiriyor. BM’ye göre, Gazze’deki Filistinlilerin büyük çoğunluğu ayda bir göç etmek zorunda kalıyor.