Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından yeniden yangın yerine dönen Ortadoğu’da gözler İsrail ve İran arasındaki gerilimde. Dünyanın odağı İran ve İsrail arasındaki olaylara kayınca Gazze’de yaşanan insani facia manşetlerin gerisine düştü. Bu sırada Gazze’de ise ölümler tırmanmaya devam etti. İsrail’in Gazze saldırılarında öldürülen Filistinli sayısı 34 bine dayanmış durumda. İnsani yardımların sınırlandırıldığı, saldırıların sürdüğü Gazze ve Filistin Yönetimi için diplomasi arenasında da değişen bir tutum olmadı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Filistin’in BM’ye tam üyeliği istenilen karar tasarısını veto etti. ABD Başkanı Biden ve yönetiminin de İsrail’e 1 milyar dolardan fazla silah vermeyi planladığı gündeme geldi. Öte yandan Ortadoğu’da tırmanan gerilim İsrail’in Refah’a operasyonuna dair endişeleri de yükseltiyor.
ABD’den Filistin vetosu
ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Filistin’in BM’ye tam üyeliği istenilen karar tasarısını veto etti. 15 üyeli BMGK’de Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu. ABD’nin “hayır” oyu kullandığı tasarı, 12 “evet” ve 2 “çekimser” oy aldı. İngiltere ve İsviçre “çekimser” kalırken, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvador, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu verdi. Karar tasarısının geçmesi için 5 daimi üyeden hiçbirinin “hayır” oyu kullanmaması ve toplamda 9 “evet” oyu alması gerekiyordu. Karar tasarısı metninde, “BM Genel Kuruluna Filistin’in tam üye olarak kabul edilmesi tavsiye edilir” ifadesi yer alıyordu.
Birleşik Arap Emirlikleri devlet haber ajansı WAM, BM Güvenlik Konseyi’nin bu yöndeki bir kararı reddetmesinin ardından yaptığı açıklamada, Filistinlilere Birleşmiş Milletler’de tam üyelik verilmesinin “bölgedeki barış çabalarını güçlendirmek için önemli bir adım” olacağını söyledi.
Üyelik başvurusu süreci
Filistin, 2011’de de BM’ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK’de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM “daimi gözlemci statüsü”ne kavuştu. Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan’da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan’da BMGK’ye mektup yazarak, Filistin’in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı. BMGK ise 8 Nisan’da Filistin’in talebini “Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi’ne” iletmişti. BMGK’ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu. Bunun ardından Cezayir, Filistin’in üyeliği için karar tasarısını müzakerelere açmıştı.
Biden yönetimi en büyük silah tedariklerinden birine hazırlanıyor
Biden yönetimi Gazze işgalinden bu yana en büyük transferlerden birinde tank mermisi, havan ve araç tedarik etmeyi düşünüyor. The Wall Street Journal Gazetesi’nin haberine göre ABD’li yetkililer, Gazze’deki savaşta Amerikan yapımı silahların kullanımına ilişkin eleştirilerin arttığı bir dönemde, Biden yönetiminin İsrail için tank mühimmatı, askeri araçlar ve havan mermileri de dahil olmak üzere 1 milyar dolardan fazla yeni silah anlaşması yapmayı düşündüğünü söyledi.
Halihazırda Kongre’de bulunan askeri yardım anlaşmasına ek olarak önerilen silah transferleri, Hamas’ın 7 Ekim’de çoğu sivil 1.200 kişinin ölümüne neden olan saldırısına karşılık Gazze’yi işgal etmesinden bu yana İsrail’e yapılan en büyük yardımlardan biri olacak. İsrail saldırısında öldürülen Filistinlilerin sayısı ise 34 bine yaklaştı.
Refah’ta operasyon korkusu tırmanıyor
Al Jazeera’den Tarık Ebu Azzum’un Refah’tan yaptığı haberler, bölgedeki operasyon korkusunun ne denli tırmandığının da kanıtı gibi. İsrail’in Refah’a yönelik olası bir askeri harekâtına ilişkin endişeler artarken, bölgeye sığınan pek çok Filistinli, bölgenin geri kalanı harabeye dönmüşken nereye gideceklerini şaşırmış durumda. İsrail’in önerdiği gibi Refah’taki yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze’nin diğer bölgelerine tahliye edilmesi, özellikle yerleşim bölgesinin geri kalanında çok az bulunan tıbbi bakıma ihtiyaç duyanlar için felaket olacak.
G7 bakanları Gazze’de ateşkes çağrısında bulundu, Refah işgaline karşı çıktı
G7 Dışişleri Bakanları İtalya’nın Capri adasında yaptıkları toplantının ardından ortak bir açıklama yayınlayarak Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve bölgede sürdürülebilir bir ateşkes sağlanması çağrısında bulundu. G7 bildirisinde ayrıca Refah’ta 1.7 milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin bulunmasına rağmen İsrail’in yapmayı planladığı askeri operasyona karşı olunduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanları, “Oradaki sivil nüfusu korumak için inandırıcı ve uygulanabilir bir plan yapılması çağrımızı yineliyoruz” dedi.
G7 üyeleri arasında Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yanı sıra Avrupa Birliği de yer alıyor.
Blinken: Refah operasyonunu desteklemiyoruz
İsrail’in en büyük müttefiki ABD ile arasında silah alışverişi sürerken bir yandan da Refah Operasyonu konusunda yaşanan anlaşmazlıklar devam ediyor. G7 ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ülkesinin Refah operasyonunu desteklemediğini yineledi. Blinken, ABD’nin İsrail’in Gazze’deki askeri hedeflerine Refah’ı topyekûn işgal etmeden ulaşabileceğine inandığını ve bunu desteklemeyeceğini söyledi. ABD’li bakan şöyle konuştu: “Büyük bir sivil nüfusun bulunduğu Refah’ta büyük bir askeri operasyonun korkunç sonuçları olacağına inanıyoruz” dedi.
ABD’nin bu hafta içinde üst düzey İsrailli yetkililerle Refah konusunda görüşmeler yaptığını ve bu görüşmelerin devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Blinken G7 konuşmasında “[Gazze’deki Filistinliler] ile ateşkes arasında duran tek şey Hamas’tır” iddiasında bulundu. Hamas’ın “İsrail’in cömert tekliflerini” reddettiğini söyleyen Blinken grubun Filistin halkının yaşamını düzeltecek bir ateşkesten ziyade bölgesel bir çatışmayla daha fazla ilgileniyor gibi göründüğünü ifade etti. Blinken, İsrail ve İran’ın karşılıklı saldırılarına rağmen “yoğun bir şekilde Gazze’ye odaklanmaya devam ettiklerini” ve oradaki insani krizi ele aldıklarını söyledi.