Avrupa ve Ortadoğu halihazırda devam eden iki savaşla diken üstünde. Pasifik henüz savaş çemberine girmese de tansiyonun yüksek seyrettiği bir bölge. Bir yanda Çin-Rusya, Rusya-Kuzey Kore ittifakı oluşurken diğer yanda ABD’nin Güney Kore ve Japonya ile sıkça düzenlediği tatbikatlar ve Çin’i komşularıyla çevrelemesi öne çıkıyor. Bunun üstüne bir de Rusya ve Kuzey Kore arasında “Birimize saldırılırsa diğeri desteğe gelecek” şeklinde bir anlaşma yapılması Batı’yı daha da teyakkuza getirdi. Kuzey Koreli yetkililer bu ay Güney Kore, Japonya ve ABD’nin düzenlediği ortak askeri tatbikatı eleştirdi. Kuzey Kore’ye göre üç ülkenin oluşturduğu ittifak “Asya NATO’su”na evriliyor.
Güney Kore, Japonya ve ABD perşembe günü donanma destroyerleri, savaş uçakları ve ABD’nin uçak gemisi Theodore Roosevelt’in katıldığı “Freedom Edge” adında ortak askeri tatbikata başladı. Bu tatbikatta üç ülkenin füze, denizaltı ve hava saldırılarına karşı savunmalarının güçlendirilmesi amaçlanıyor. Tatbikat geçen yıl Camp David’de yapılan üçlü zirvede kararlaştırılmıştı.
Kuzey Kore’nin resmi haber ajansı KCNA’ya göre Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı Pyongyang’ın ABD ve müttefiklerinin başını çekeceği askeri bloğun bölgede güçlenmesini görmezden gelmeyeceğini ve agresif bir yanıtla bölgesel barışı koruyacağını söyledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada Washington’un hem Seul’u hem de Tokyo’yu NATO’ya dahil etme çabalarını sürdürdüğü belirtildi, örnek olarak da Güney Kore’nin Ukrayna’ya silah tedarik etmeyi yeniden düşünmesi gösterildi. Bakanlık ayrıca tatbikatı kınadı.
Güney Kore, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında iki hafta önce imzalanan savunma anlaşmasına tepki göstermek amacıyla Ukrayna’ya doğrudan silah yollama ihtimalini gözden geçireceğini söylemişti. Hem Güney Kore hem de ABD Kuzey Kore’yi Rusya’ya silah yollamakla suçluyor. Rusya ve Kuzey Kore ise aralarında böyle bir ilişki olmadığını söylüyordu.
NATO’nun beşinci maddesine eşdeğer
Ancak yeni anlaşma bunun kapılarını aralıyor. NATO’nun beşinci maddesine benzer nitelikteki anlaşma, her iki tarafın da savaş halinde tüm askeri araçlarını diğer ülke için devreye sokması anlamına geliyor. Kiev Ukrayna savaşının ilk iki yılı boyunca Batı’nın yolladığı silahları Rusya’da kullanamamasına rağmen şimdi ABD’nin izniyle Rus sınırının 100 km’si boyunca kullanmasına izin verdi. Rusya daha önce böyle bir saldırının savaşı daha da büyütecek adım olacağını söylemişti. Zaten ABD’nin de bugüne kadar böyle bir şeye izin vermemesinin ardında savaşın büyümesi riski vardı ancak savaş Ukrayna’nın aleyhine dönünce ve Avrupa’nın baskısı artınca ABD silahlarının Rus topraklarında kullanılmasına izin vermek zorunda kaldı.
Şimdi Kuzey Kore’nin Güney Kore, Japonya ve ABD için “Asya’nın NATO’su” ifadesini kullanması dikkat çekici. Rusya, Ukrayna işgalini başlattığında gerekçelerinin başında NATO’nun kapısına kadar dayanmasını göstermişti. Savaş başlamadan kısa süre öncesine kadar Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği tartışılıyordu.
Kuzey ve Güney Kore sıcak çatışma içinde olmasa da 50’lerdeki savaştan sonra barış anlaşması imzalamadıkları için teknik olarak hâlâ savaşta sayılıyor. 2018’de Güney Kore’nin Moon Jae In döneminde iki ülke arasında sınır anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşma sonrası iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmeye bir adım yaklaştığı umutları yeniden yeşermişti. Ne var ki sağcı Yoon Suk Yeol döneminde bu hayaller suya düştü. Yoon’un ABD ve Japonya’ya yanaşması sonucu Kuzey Kore bunu kendi egemenliğine yönelik tehdit olarak algılayarak füze denemelerini artırdı.
Son olarak iki ülke arasında balon savaşları patlak verdi ve 2018’deki sınır anlaşmasını feshettiler. Güney Kore’nin iddiasına göre Kuzey Kore ocak ayından beri sınıra mayınlar döşeyerek silahlandırıyor.
Çin de rahatsız, peki böyle bir ittifak mümkün mü?
Bu ayın başlarında Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyalogu’nda Çinli Korgeneral Jing Jianfeng ABD’yi Beijing’i çevrelemek amacıyla Asya NATO’sunu oluşturmakla suçlamıştı. Singapur’daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu Savunma ve Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan Collin Koh This Week in Asia’ya verdiği demeçte Asya NATO’su” söyleminin kökeninin Quad’a dayandığını belirtiyor. Bu söylem 2021’de Aukus’un kurulmasıyla daha da güçlendi. QUAD Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD arasında kurulmuş güvenlik ittifakı.
Buna ek olarak ABD’nin Çin’in çevresindeki Vietnam ve Filipinler gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalar var. Peki bu tekli anlaşmaların birleşerek daha büyük bir anlaşmanın kapısını açması mümkün mü? Koh’a göre en azından şimdilik bunu gösteren bir kanıta sahip değiliz. ABD’nin bu ülkelerle tekil anlaşmaları olsa da birleşme görmediklerini belirten Koh, “NATO çok büyük ve entegrasyonu iyi bir örgüt. Kurulması yıllar sürdü ve çok iyi organize olmuş durumda” diyor.
ABD’nin eski Hava Kuvvetleri Ray Powell Amerika’nın Asya-Pasifik ile olan stratejik bağlarını arabaya benzetiyor: ABD bu işbirliklerinde gövde görevi görüyor, tekerlekleri ise müttefikleri. Beijing bu yapının ABD’nin hegemonyasını sürdürebilmesi için eninde sonunda süper ittifaka dönüşeceğini iddia ediyor. ABD’li Korgeneral Stephen Sklenha Sydney Morning Herald’a verdiği demeçte Asya NATO’su kurulursa “geceleri daha rahat uyuyacağını” söylese de böyle bir şey olmayacağını düşünüyor.
Örneğin Koh, Japonya ve Güney Kore’nin ABD ile ortak güvenlik anlaşmasına sahip olmasına rağmen Seul’un Japon ordusunun Kore Yarımadası’na doğrudan müdahalesine karşı “çekince yaşadığını” belirtiyor. Bunun sebebi geçmişte Kore’nin Japon sömürgesi olması ve Japonya’nın sömürge döneminde yaptıkları için Kore’den hâlâ özür dilememiş olması. Yani Japonya geçmişteki savaş suçlarını hâlâ kabul etmiyor. Bu da gelecekteki seçimlerde ittifakın dağılma ihtimali olduğu anlamına geliyor.