Gürcistan, bugün 11’inci kez parlamento seçimi için sandıklara gitti. Sandıkta, 2012’den beri iktidarda olan Gürcü Rüyası Partisi ile muhalefet partilerinden oluşan bir koalisyon karşı karşıya geliyor. İktidar koltuğuna oturmak isteyen partinin hem yüzde beş barajını geçmesi hem de 76 koltuğu kazanması gerekiyor. Belki de Gürcistan’daki seçimlerin en önemli sonuçlarından biri Gürcistan’ın gelecekte Avrupa’dan mı yoksa Rusya’dan mı “taraf olacağının” belirlenmesi olacak. Hatta taraflar arasındaki ayrım o kadar derin ki AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, seçimleri yorumlarken “Gürcistan halkı hangi yöne gitmek istediğine karar vermek zorunda kalacak: “Avrupa’ya doğru mu yoksa Avrupa’dan uzağa mı” dedi. Gürcistan medyasının “tarihin en yüksek katılımlı seçimlerinden biri” olarak kaydettiği bu seçimlerde sandıklarda tansiyonun oldukça yüksek olduğu bildirildi.
Seçim yüksek tansiyonla sürüyor
Uluslararası Seçim Sistemleri Vakfı (ISFED), Gürcistan genelindeki seçim merkezlerinde gözlemlediği ihlallere dair bir basın toplantısı düzenledi. ISFED gözlemcilerinin bugün saat 14.00 itibarıyla yayınladığı veriler, seçim merkezlerinin %9,1’inde “ciddi ihlal ve olaylar” yaşandığını ortaya koyuyor. İhlaller arasında oy gizliliğinin ihlali, gözlemcilere yönelik engellemeler, ihlalleri fotoğraflayan gözlemcilerin cep telefonlarına el konulması ve fiziksel saldırılar bulunuyor. Gürcistan medyasının paylaştığı bilgiler bazı bölgelerde seçimlerin durdurulduğu yönünde.
ISFED Başkanı Nino Dolidze, sık tekrarlanan ihlallere dikkat çektiği bir basın toplantısı düzenledi. Dolidze, Ambrolauri’de bir komisyon üyesinin iki kez oy kullandığını belirtti. Ayrıca, bazı seçim merkezlerinin 100 metre yakınında yetkisiz kişilerin seçmenleri topladığı, parti yöneticilerinin seçmenleri taşıdığı ve özel bilgilerini kaydettiği gözlemlendi. Elektronik sistemlerde yaşanan teknik sorunlar da sürece gölge düşüren unsurlar arasında yer aldı.
Gürcü Rüyası, Rusya ve Avrupa
Gürcü Rüyası Partisi, Gürcistan’da 2012’de iktidara geldiğinden bu yana Rusya ile karmaşık bir ilişki sürdürüyor. Parti, Batı’ya ile ilişkileri rayına oturtacak bir dış politika vaadiyle göreve gelse de ülkenin Rusya ile olan bağlarını tamamen kesmeye yanaşmadı. Gürcistan uzun zamandır, AB ve NATO gibi Batı kurumlarıyla entegrasyon hedefleriyle gündemde olmasına rağmen, Gürcü Rüyası Partisi, Rusya ile ilişkileri “dikkatli ve pragmatik” bir dengede yürütmeyi tercih ediyor.
2008’deki Rusya-Gürcistan Savaşı’nın ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kopmuş olsa da, Gürcü Rüyası yönetimi bu süreçte özellikle ekonomik alanda Rusya ile diyalog kapısını açık tutmaya çalıştı. Gürcü Rüyası’nın, Rusya’yla doğrudan bir çatışmadan kaçınarak ekonomik ilişkileri sürdürmesi, Rusya’dan yapılan enerji ve tarım ürünleri ithalatına bağımlılığı azaltmama konusunda eleştirilere neden oluyor. Parti, bu tutumuyla Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden Rusya’nın etkisini artırdığı suçlamalarıyla da karşı karşıya.
Gürcü Rüyası’nın bu temkinli yaklaşımı, muhalefet ve bazı Batılı gözlemciler tarafından eleştiriliyor. Muhalefet, Gürcü Rüyası’nı Rusya’ya karşı “yeterince katı olmamakla” suçlarken, Batı yanlısı reformların yavaşlamasından da endişe ediyor. Parti ise Rusya’yla çatışma riskini en aza indirmenin Gürcistan’ın istikrarı için gerekli olduğu görüşünde. Bu nedenle, Gürcü Rüyası’nın Moskova ile ilişkilere yaklaşımı hem iç politikada hem de uluslararası arenada yoğun tartışmalara neden olmaya devam ediyor.
Yabancı etki yasası bu işin neresinde?
Gürcistan’ın 2023’te kabul ettiği “Yabancı Etki Yasası”Rusya ile Gürcistan ilişkilerinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bu yasa, yabancı ülkelerden mali destek alan sivil toplum kuruluşları ve medya organlarının “yabancı etki unsuru” olarak kaydedilmesini öngörüyor. Gürcü Rüyası Partisi, yasanın amacının ülkedeki yabancı fonların şeffaflığını sağlamak olduğunu savunurken, muhalefet ve Batılı gözlemciler yasayı, Kremlin’in Rusya’daki sivil toplum faaliyetlerini baskı altına almak için uyguladığı yasaya benzetiyor.
Bu yasa tasarısı büyük tepki çekerek Gürcistan’da kitlesel protestolara da neden oldu. Batı yanlısı muhalefet, Gürcü Rüyası’nı yasayla ülkeyi Rusya’ya daha da yakınlaştırmak ve Batı’dan uzaklaştırmakla suçladı. Yasanın, ifade özgürlüğü ve bağımsız medya üzerinde baskı oluşturacağını öne süren muhalefet ve sivil toplum örgütleri, Gürcistan’ın Batı ile bütünleşme hedefinin bu yasa ile tehlikeye atıldığını savunuyor. Gürcü Rüyası ise yasanın Rusya ile ilişkilerde bir zorunluluk değil, Gürcistan’ın iç istikrarını koruma adımı olduğunu iddia ediyor.
Yasanın etkisi, Gürcistan’ın AB üyelik sürecine de gölge düşürdü. Brüksel, yasayı endişe verici bulurken Gürcü Rüyası hükümetine demokratik değerlerle uyumlu reformlar yapma çağrısında bulundu. Gürcü Rüyası’nın Rusya ile ilişkilerde benimsediği bu denge politikası, Batı’nın Gürcistan’a duyduğu güveni azaltarak Gürcistan’ın Batı ile entegrasyon sürecinde zorluklar yaratıyor.
Peki muhalafetin kurduğu koalisyon?
Gürcü Rüyası partisi, ana muhalefet partileri Birleşik Ulusal Hareket, Güçlü Gürcistan, Değişim Koalisyonu ve Gürcistan İçin Gakharia ile karşı karşıya. Son anketler, muhalefetin koalisyon hükümeti kurmak için gerekli oyu alabileceğini ortaya koyuyor. Koalisyonun, yeni bir seçime gidilmeden parlamentoda yeterli sandalye kazanması halinde, AB reformlarını ilerletecek çok partili geçici bir hükümet kurma konusunda anlaştığı belirtiliyor. Seçim öncesinde ABD’li anket şirketi Edison Research tarafından yapılan bir çalışma, kararlı seçmenlerin yüzde 34’ünün oyunu Gürcü Rüyası’na vereceğini öngörürken; dört muhalefet ittifakının toplam oy oranının yüzde 53’e ulaşabileceğini gösteriyor.