Bu yıl hac ibadetini yerine getirmek için 1,8 milyon Müslüman Suudi Arabistan’a gitti. Her sene hac döneminde Suudi Arabistan’da bir yoğunluk oluyor kuşkusuz. Hacda can kayıpları da aslında alışıldık bir durum, çünkü bazı kişiler ilerlemiş yaşlarında son ibadetlerini de yerine getirmek istiyor. Ancak bu yıl ölü sayılarının çok yüksek olması dikkat çekti. Bu yıl hacda ölü sayısının 1,300’ü bulmasının bir sorumlusu aşırı sıcaklar. Mekke’de hava sıcaklığı tam da hacıların şeytan taşlamak için akın akın tünellere doluştuğu gün 52 dereceyi gördü. Ama bu yıl ölümlerin bu denli artmasında bir başka faktör daha olduğu öne sürülüyor: Kayıtsız hacılar.
Kaybın büyüğünü de Mısır yaşadı. Yetkililere göre şimdiye kadar 650’den fazla Mısırlı hac yaparken hayatını kaybetti. Bunlardan 630 kadarının kayıtsız hacı olduğu belirtiliyor.
Kayıtsızdan kasıt şu: Suudi Arabistan hac döneminde sadece hac vizesine sahip kişileri Mekke’ye kabul ediyor. Bunun için her ülkeye belirli kotalar veriliyor. Bu kotalarla devletin yetkili kurumları ilgileniyor. Örneğin Türkiye’de çok fazla kişi hacca gitmek istediği için kura çekiliyor. Kurada çıkmayan kişiler ise tur şirketleriyle anlaşma yaparak turist vizesiyle Mekke’ye girmeye çalışıyor. Ama biraz önce de belirttiğimiz üzere hac döneminde turist vizesiyle Mekke’ye girmek kayıtsız olmakla eş değer. Dolayısıyla Suudi yetkililer kayıtsız olduğu tespit edilen kişileri Cidde gibi başka kentlere götürüyor.
Kayıtsız kişiler kayıtlı kişilerin faydalandığı klimalı dinlenme ya da geçiş ortamlarından faydalanamıyor. Bu da kavurucu sıcağa daha çok maruz kaldıkları anlamına geliyor. Mısır bu yılki kayıtsız hacıların merkezi olsa da Türkiye’de de tur şirketleriyle anlaşarak Mekke’ye giden, hatta ölen de oldu. Şimdiyse Mısır hükümeti Suudi Arabistan’a seyahati kolaylaştıran tur şirketlerine karşı harekete geçerek 16 şirketin lisansını askıya aldı.
Mısır’dan yapılan açıklamada lisansları askıya alınan şirketlerin hacılara tıbbi bakım ve uygun konaklama gibi önemli hizmetleri sunmadığı belirtildi. Amerikan haber ajansı Associated Press bazı seyahat acentelerinin paket turların yüksek maliyetinden kaçınmak için resmi kayıt yaptırmamış olabileceğini belirtiyor. Kayıtsız hacılar aşırı sıcaklara karşı bir nebze olsun koruyucu olacak soğutma istasyonları ya da su tedarik edilmediği şeklinde şikayetler de var.
Harekete geçen tek ülke Mısır değildi; Ürdün birkaç seyahat acentesinin yetkililerini gözaltına aldığını açıklarken, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said din işleri bakanını görevden aldı. Türkiye’de de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Mekke’ye kayıtsız hacı götüren turizm acentalarını şikayet edip etmemesiyle ilgili bir tartışma var biliyorsunuz.
Suudi Arabistan yeterince hazırlıklı değil miydi?
Her ülke kendi vatandaşlarının ölümlerini bağımsız olarak açıkladığı için toplam ölü sayısı belirsizliğini koruyor ve zamanla daha da artması bekleniyor. Ayrıca hükümetler sadece kayıtlı olarak Mekke’ye giden hacılardan haberdar, yani kayıtsız hacıların da eklenmesiyle ölü sayısının çok daha fazla olması bekleniyor.
Tunus hükümeti, turist vizesiyle seyahat edenlerin sayısı netleştikçe Suudi Arabistan’da ölen vatandaşlarının sayısının cuma günü bildirdikleri 49 ölümden fazla çıkabileceğini belirtti. Öte yandan bazı hacılar, Suudi Arabistan’ın hac sezonuna yeterince hazırlık yapmadığını düşünüyor.
70 yaşındaki babasıyla birlikte çıktığı hac yolculuğundan cuma günü Londra’ya dönen 40 yaşındaki Zirrar Ali CNN International’a verdiği demeçte Mekke’de bulunduğu bir hata boyunca yetkililerin hacılara yeterli su, serinleyecek alan ya da tıbbi destek sağlamadığını söyledi. Ali “Bana çok insan varmış gibi geldi, yeterli sağlık görevlisi yoktu. Bu yüzden sadece en kötü senaryoda devreye giriyorlardı. Bu insanların acılarını görmekten hacca odaklanamadım” dedi.
Suudi yetkililer ise hacıların rahat etmeleri için gerekli hizmetlerin sağlandığını iddia ediyor. Hükümetten yapılan açıklamada 6500’den fazla yatak kapasiteli 189 hastane, sağlık merkezi ve mobil klinik ile 40 binden fazla tıbbi, teknik, idari personel ve gönüllünün hacıların hizmetine konduğu belirtiliyor.
Çok sayıda insanın sıcaktan hastalandığını ve hatta öldüğünü gördüğünü anlatan Endonezyalı 44 yaşındaki Ahmed de Ali ile aynı fikirde: “Eve dönüş yolunda çok fazla hacının öldüğünü gördüm. Neredeyse her birkaç yüz metre arayla üzeri ihramla örtülmüş bir ceset duruyordu. Ne zaman yerel halk ya da belli başlı gruplar su dağıtsa hacılar oraya damlıyordu.” Ahmed de Ali gibi sağlık çalışanlarının yetersiz kaldığını, çok fazla ambulans görmediğini belirtiyor.
Yollar uzun, su tesis noktaları yok
Bir hac kafilesinin organizatörü olan Muhammed Aşa yaz aylarında hacıların günde en az 15 kilometre yürümek zorunda kalabileceğini söylüyor. Bu da onları sıcak çarpmasına, yorgunluğa ve susuzluğa maruz bırakıyor. BBC International’a konuşan Aşa “Bu benim 18’inci haccım ve tecrübelerime dayanarak Suudi yetkililerin kontrolü elinde tuttuğunu söyleyebilirim ama yardım etmiyorlar. Önceki yıllarda çadırlara ulaşmak için U dönüşleri açık oluyordu ama şimdi tüm yolları kapatmışlar. Sonuç olarak sıradan bir hacı birinci bölgede A kategorisindeki bir çadırda kalsa bile çadırına ulaşmak için bu yaz sıcağında 2,5 kilometre yürümek zorunda kalıyor. Bu güzergahta acil bir durum olsa 30 dakika boyunca kimse size ulaşamaz. Yol boyunca hayat kurtarıcı mobil merkezler olmadığı gibi su tesis noktaları da yok” diye belirtiyor.
Hem Ahmed hem de Ali, tur şirketlerinden bağımsız olarak ibadetini gerçekleştirmeye çalışanlar için hac yolculuğunun altyapısının yetersiz kalmasından yakındı. Ali şikayetlerini CNN International’a “A noktasından B noktasına gitmek için sekiz saat harcamak gerekiyor, bu da sabırlı olmak anlamına geliyor. Sabır, hac ibadetinin zorluklarından biri olarak kabul edilir. Ancak kimse bize ’10 saat boyunca suyunuz olmayacak, bu da haccın bir parçası’ demedi. Zaten böyle bir şey haccın bir parçası olarak kabul edilemez” diye anlattı.
Suudi yetkililer hacı adaylarını yanlarında şemsiye taşıması, bol su içmeleri ve günün en sıcak saatlerinde güneşin altında kalmaktan kaçınmaları konusunda uyarıyor. Nijeryalı Ayşa İdris “Allah’ın merhameti sayesinde hayatta kalabildim, çünkü inanılmaz bir sıcak vardı. Şemsiye kullanmak ve kendimizi sürekli zemzem suyuyla ıslatmak zorunda kaldım” diye anlatıyor.
Hac sırasında ölenlere ne oluyor?
Bir hacı hac ibadetini yerine getirirken ölürse, ölümü Hac Misyonu’na bildiriliyor. Kimliğini doğrulamak için bilekliği ya da boynunda taşıdığı kimlik bilgileri kullanılıyor. Daha sonra da doktor raporu alınıyor ve Suudi Arabistan tarafından ölüm belgesi düzenleniyor. Cenaze namazı ya Mekke’deki Mescid-i Haram’da ya da Medine’deki Mescid-i Nebevi’de kılınıyor. Ölen kişinin naaşı yıkanıp sarılıyor ve tüm masrafları Suudi hükümeti tarafından karşılanan morglara kaldırılıyor.
Ölen kişiyi gömü işlemleri de basit, üzerinde hiçbir işaret olmayan ve bazen tek bir yerde çok sayıda naaş konacak şekilde yapılıyor. Mezarlık defterine kimin nereye gömüldüğü kaydediliyor, böylece aileler isterlerse mezarları ziyaret edebiliyor.