Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 14’üncü Büyükelçiler Konferansı’nın resmi açılış töreninde konuşarak yeni hükümet döneminde dış ilişkilerde atılacak adımlara dair bir perspektif çizdi.
Gelecek süreçte dört temel stratejik hedefe odaklanacaklarını belirten Fidan, bunların bölgedeki barış ve güvenliği tesis etme, dış ilişkileri yapısal zemine oturtma, refah ortamını geliştirme ve küresel hedefleri ilerletme olduğunu söyledi. Hükümetin yenilenmesinin ardından General Abdülfettah es-Sisi’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi devirmesi sebebiyle ilişkilerin kötüleştiği Mısır ile 10 yıl sonra diplomatik düzey tekrardan büyükelçilik seviyesine çıkarıldı.
Ayrıca 2011’den beri ilişkilerin kopuk olduğu Suriye ile son aylarda yapılan dörtlü görüşmelerle ilişkiler yeniden başlatılmaya çalışılıyor. Bir yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriyeli mevkidaşı Beşar Esad ile görüşebileceğini söylerken, diğer yandan Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü bir şekilde dönmesi konusu gündeme getiriliyor. Fidan, konuşması sırasında Suriye konusunda, “Suriye’yi terör örgütlerinin sığınağı, vekalet savaşlarının arenası olmaktan çıkarmak için her türlü çabayı göstereceğiz. Güvenli ve onurlu geri dönüşlerin sağlanmasına yönelik çalışmalarımızı da hızlandıracağız” dedi.
Dörtlü toplantılarda Türkiye tarafı bölgedeki teröristleri tamamen temizleyene kadar Suriye’den çekilmeyeceğini belirtirken, Suriye tarafı Türkiye’nin ülkeden tamamen çekilmeden tam bir normalleşme yaşanamayacağının altını çiziyor.
Fidan, Ukrayna savaşında her iki tarafla da iletişim halinde olan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyerek, Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın yeniden canlandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Rusya geçen ay söz konusu anlaşmanın yalnızca Ukrayna’ya yaradığını söyleyerek çekilmişti. Erdoğan’ın bu ay içinde Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşmesi bekleniyor. Rus medyasında yer alan haberlerde Erdoğan’ın Putin’e bir kez daha arabuluculuk teklifinde bulunacağı belirtildi.
Ancak Vilnius’taki NATO zirvesi öncesi İstanbul’da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi ağırlayan Erdoğan, Rusya’yı öfkelendirecek bir şekilde Ukrayna’nın NATO üyeliğine sıcak baktığını belirtmiş ve savaş bitene kadar Türkiye’de kalması koşuluyla serbest bırakılan Azok komutanlarını Zelenski’yle evlerine göndermişti.
Yunanistan ile ihtilaflı meselelere çözüm bulma konusunda mevcut pozitif atmosferin büyük bir fırsat sunduğunu söyleyen Fidan, Türkiye’nin bu konuda samimi olduğunu ve Yunan tarafının da aynı samimiyeti göstereceğini umduğunu dile getirdi.
Yunanistan ile ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ düzeyindeki ilişkiler, 6 Şubat depremlerinin ardından Yunanistan’ın gönderdiği yardımlar ile yumuşamış, bunu sırasıyla Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in tekrar seçilmesiyle karşılıklı gönderilen tebrik mesajları izlemişti.
Yunanistan Vilnius zirvesi öncesi, Türkiye’nin yıllardır ‘terör yuvası’ olduğunu söylediği Lavrion Kampı’nı boşaltarak bir nevi zeytin dalı uzatmıştı. Erdoğan ve Miçotakis’in zirvedeki görüşmesi de olumlu geçmiş, sonbaharda izlenecek adımların belirleneceği yeni bir toplantı yapılması konusunda anlaşmaya varılmıştı.
Bütün Balkan ülkelerinin hatta Moldova ve Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliklerinin konuşulduğu bir ortamda Türkiye’nin AB üyelik sürecinin akamete uğratılmış olmasının stratejik körlük olduğunu belirten Fidan, “Yeni dönemde Türkiye-AB ilişkilerine vizyoner bir bakışla yaklaşılması ve sürecin tam üyelik perspektifiyle canlandırılması önem arz etmektedir” dedi. Fidan, Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin canlandırılması temelinde Türkiyesiz AB’nin gerçek manada küresel bir aktör olamayacağını vurguladı.
Erdoğan Vilnius zirvesine gitmeden önce Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, “Siz AB’nin kapılarını Türkiye’ye aralayın biz de NATO’nun kapılarını İsveç’e açalım” minvalinde bir söylemde bulunmuş, Avrupalı bazı ülkeler bu şart için görüşülebileceğini söylerken, Almanya söz konusu üyeliğe soğuk baktığını açık bir şekilde dile getirmişti.