Dünya, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaları pür dikkat izlemeye devam ediyor. 7 Ekim’de Hamas güçlerinin sivillere yönelik saldırıları, rehin aldığı İsrailli siviller ve onların yakınlarından koparılma anlarını içeren görüntüler medyada gündem olmuş, tüm dünyanın tepkisini çekmişti. Özellikle, İsrail’in güneyinde yer alan bir çölde düzenlenen Supernova Festivali’nde 260 kişinin ölmesi, festivale katılan genç bir kadının cansız bedenin teşhir edildiği videolarla beraber Hamas, IŞİD’e benzetilmeye başlanmıştı.
Aksa Tufanı ardından ilk kez Haber Türk’e konuşan Hamas’ın eski politbüro şefi ve şu anki yurt dışı sorumlusu Halid Meşal bu sefer de Suudi Arabistan destekli El Arabiya televizyonunda soruları yanıtladı. Meşal, röportajı yapan gazetecinin IŞİD ile benzerlik eleştirisine çıkışıyla dikkat çekti.
Arap sunucunun, “Siz direnişin sizin gözünüzde meşru olduğunu savunuyorsunuz ama Batı dünyasının televizyon ekranlarından gördüğü şey, Hamas hareketinin İsrail vatandaşlarına zarar vermesiydi. Dünya, sizin sorumlusu olduğunuz hareketin yurtdışındaki imajını, başka şeylerin yanında IŞİD’le karşılaştırıyor” dedi.
Meşal ise bu benzerliğe, “İsrail bizi, dirensek de direnmesek de öldürecek” çıkışıyla yanıt verdi.
Saudi Arabia TV 🇸🇦 (Al Arabiya) to Hamas leader Khaled Mashal: “How do you expect the world to support you when you committed such crimes against civilians? The entire world compares you to ISIS!”pic.twitter.com/Jjsk3Y81uf
— Dr. Eli David (@DrEliDavid) October 19, 2023
Hamas’ın IŞİD’e benzetilmesi konusu yeni değil ancak 7 Ekim’den bu yana sözkonusu benzetmelerin yapılmasının temel nedeni Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik şiddet gösterileri, üstelik her ne kadar İsrail ‘doğrulayamadık’ dese de bebeklerin kafalarının kesilerek öldürüldüğü iddiaları ardından bu benzetme yeniden ayyuka çıkmıştı.
CNN’e konuşan bir İsrailli yetkili, “Hamas militanlarının kafa kesme ve diğer IŞİD tarzı zulümler gerçekleştirdiği vakalar yaşandı. Ancak kurbanların kadın mı erkek mi, asker mi sivil mi, yetişkin mi yoksa çocuk mu olduğunu doğrulayamıyoruz,” ifadelerini kullandı. İsrail medyasında saldırı sırasında Kfar Aza’da çocukların başlarının kesildiği yönünde iddialar da gündeme gelmişti. İsrail ordusu kadınların, çocukların, bebeklerin ve yaşlıların “IŞİD’in eylem tarzıyla vahşice katledildiğini” açıklamıştı. Ancak sonradan yapılan açıklamalarda bu iddianın doğrulanamadığı da ifade edilmişti.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak dün Tel Aviv’deydi ve İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü. Ortak basın toplantısı gerçekleştiren iki lider, Hamas için ‘gezegendeki en kötü canavar’ değerlendirmesinde bulunurken, Netanyahu, Hamas için ‘Yeni Naziler ve yeni IŞİD’ benzetmesini yapmıştı.
Suudi televizyonuna konuşan Meşal ise bu iddiaların ardından verdiği röportajda ‘her savaşta sivil kayıpların olacağını’ ifade ederek Hamas’ın sivilleri özellikle ‘hedef almadığını’ kaydetti. Meşal şunları söyledi: “Hamas ve silahlı kanadının direnişi, işgal güçlerine ve askerlerine odaklanıyor. Fakat bütün savaşlarda bazı sivil ölümleri yaşanır.”
Hamas lideri, açıklamasının devamında ABD’yi de hedef alarak İsrail’in hastane veya cami gibi yerleri vurmasını savaş suçu olarak görmediğini vurguladı. Meşal Washington’u, insanlık dışı davranmakla suçladı.
Esir takası vurgusunu yineledi
Meşal, ellerinde İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak kadar çok sayıda İsrailli rehine olduğunu da savundu. Ellerindeki esirler hakkında Meşal şu cümleleri kurdu: “Hamas’ın elinde, İsrail’de hapsedilen esirlerin serbest bırakılmasının müzakere edilmesini sağlamaya yetecek kadar İsrail askeri var.”
Meşal, İsrail’e 7 Ekim günü Gazze’de Hamas’ın başını çektiği silahlı direniş örgütleri tarafından düzenlenen saldırı için de “Hamas’ın sonuçlarının tamamen farkında olduğu, hesaplı bir adım” tanımlaması yaptı.
Hamas-IŞİD benzetmesi mümkün mü?
Dünyanın büyük bölümü belki de şu anda bu benzetmeyi yapmakta. Ancak bazı uzmanlar bu görüşe katılmıyor. İsrail’in yüksek tirajlı gazetelerinden Haaretz de sözkonusu benzetmeyi masaya yatırdı, İslami örgütler üzerine çalışan uzmana sorularını sordu. Haaretz’e konuşan Hayfa Üniversitesi’nde İslami hareketler ve düşünce üzerine çalışmalar yapan Prof. Itzchak Weismann sözlerine, “Kızgın ve üzgün” olduğunu ifade ederek başladı. Weismann, IŞİD’in Selefi bir örgüt olduğunu dile getirerek Hamas ve IŞİD arasında esas farkın da buradan doğduğunu ifade etti. Weismann, IŞİD’e göre İslam’a inanmayan herkesin ‘kafir’ olduğunu belirtti. Hamas için aynı düzlemin pek de geçerli olmadığını belirten Profesör, Hamas’ın da IŞİD gözünde ‘kafir’ olduğunu söyleyerek bunun gerekçesi olarak da zamanında İsrail ile masaya oturmalarını örnek gösterdi. Weismann, “IŞİD böyle bir şeyi asla yapmaz” diye de ekledi. Hamas’ın görüşünden bağımsız olarak Gazze nüfusunun tamamını kapsamaya çalıştığına dikkat çeken Weismann IŞİD’in bunun aksine, doğru zamanda namaz kılmayan Müslümanları dahi öldürdüğü örneğini verdi.
Hamas’ın insanları katlettiğini ifade eden Weisman, IŞİD benzetmesinin ise çok yüzeysel olduğunu sözlerine ekledi.
Meşal kimdir? Ölmekten Clinton araya girince kurtuldu
Hamas’ın kurucularından Halid Meşal, 1956 Batı Şeria doğumlu. İki haftadır konuşulmasının yanı sıra 1997 yılında da çok konuşulan isimlerden biriydi. Bunun sebebi de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun doğrudan talimatıyla Mossad’ın suikast girişimiydi.
1997 yılında sürgünde olduğu Ürdün’de iki Mossad ajanı tarafından öldürülmek istenen Meşal, panzehirle hayata tutunmuştu. Meşal’e panzehri veren ise enjekte edenlerle aynıydı: İsrail. Ürdünlü yetkililer suikast girişimini ortaya çıkarınca iki Mossad üyesi tutuklanmıştı. Dönemin Ürdün Kralı Hüseyin, Netanyahu’dan Meşal’e enjekte edilen maddenin panzehrini istedi. Panzehir talebini reddeden Netanyahu dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın baskısıyla panzehri temin etmişti.
Haniye gibi Katar’da yaşayan Meşal, Gazze Şeridi’ni ilk kez 2012 yılında ziyaret etmişti.
Hamas, 2017 yılında Meşal’in yerine siyasi büro başkanlığına İsmail Haniye’yi seçti ve Meşal, grubun yurt dışındaki siyasi bürosunun başına getirildi.