İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından ilk kez kamuoyu önünde göründü. Salı akşamı İsrail’in askeri üslerini 200’e yakın füzeyle hedef alan ülkenin dini lideri Batı ülkelerine Ortadoğu’yu terk etme çağrısında bulundu.
Hamaney İsrail’in Hizbullah’ın lider kadrosuna yönelik saldırılarına karşılık olarak İsrail’e füze saldırısı emri vermesinin ardından ilk kez Çarşamba günü görüntülendi. İran’ın dini lideri öğrenciler ve bilim insanlarıyla bir araya geldi. Hasan Nasrallah’ın geçen cuma günü öldürülmesinin yasını tutmaya devam ettiğini söyleyen Hamaney “Yas tutmak, her şeyi bırakıp bir köşede oturmak anlamına gelmez” dedi.
‘Çatışmaların nedeni, Batı’nın bölgedeki varlığı’
Hamaney açıklamasında devam eden çatışmaların temel nedeninin sahte bir şekilde barışı savunduklarını iddia etmekle suçladığı ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin varlığı olduğunu söyledi. İran’ın dini lideri yabancı güçlerin bölgeden çekilmesi halinde “çatışmaların, savaşların ve çatışmaların tamamen ortadan kalkacağını” ileri sürdü. Hamaney bölge halklarının kendi işlerini yönetebilecek ve dış müdahale olmaksızın barış içinde bir arada yaşayabilecek kapasitede olduğunu da sözlerine ekledi.
İran’ın saldırısı ülkenin daha önce bölünmüş olan siyasi elitini bir araya getirmiş gibi görünürken liderlik İsrail’e yönelik saldırıyı caydırıcılığı ve İran’ın egemenliğini yeniden tesis etmek için etkili ve kaçınılmaz olduğu konusunda ısrar ederek gerekçelendirdi. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Avrupalı dışişleri bakanları da dahil olmak üzere bir dizi diplomatik görüşme yaparak İran’ın gerilimi tırmandırma peşinde olmadığında ısrar etti. İsrail’in Lübnan’daki saldırılarının aksine İran’ın hedeflerinin sivil değil tamamen askeri olduğunu vurguladı. Zaten İran, Nevatim, Hatzerim ve diğer askeri hedefleri vurduğunu açıklamıştı.
Çarşamba günü kendisine İran’ın saldırılar konusunda ABD’ye doğrudan bir uyarıda bulunup bulunmadığı sorulduğunda ise Dışişleri Bakanı “Hayır, böyle bir şeyi teyit etmiyorum. Ancak Tahran’daki İsviçre Büyükelçiliği aracılığıyla ABD’ye gerekli uyarıları ileten bir mesaj alışverişimiz oldu.”
Bakan bu mesajın İran’ın İsrail’e füze fırlatmasından sonra gönderildiğini söyledi. İsviçre uzun süredir ABD’nin Tahran’daki diplomatik aracısı olarak görev yapıyor.
Arakçi’nin çağrılarının bir amacı da İran’ın operasyonunun sınırlarını anlatmak ve ABD ile Avrupa’yı İsrail’in tepkisinde itidalli davranması konusunda ısrarcı olmaya çağırmaktı. İran Dışişleri Bakanı sözlerine şunları da ekledi: “Önümüzdeki günlerde bölgede istikrara dönüşe tanık olabileceğimizi tahmin ediyorum.”
İran Savunma Bakanı Aziz Nasirzade de Avrupa’yı İsrail’i kontrol altına almaya çağırdı; “Aksi takdirde İran’ın cevabıyla karşılaşacaklar ve bölge büyük bir savaşın içine girecek” dedi.
F-35’lerin olduğu üs ve Mossad karargahı hedef alındı
Çarşamba günü New York’ta yapılacak BM Güvenlik Konseyi toplantısında İran’ın eylemlerini BM Tüzüğüne uygun olarak savunması bekleniyor. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bagheri füzelerin F35 uçaklarının bulunduğu Nevatim üssü de dahil olmak üzere İsrail hava üslerini ve Mossad karargahını hedef aldığını söyledi.
Ancak gözlemciler İran’ın büyük ölçüde Rusya tarafından tedarik edilen hava savunma sistemlerini kullandığını ve bu sistemlerin teknolojik gelişmelerin epey gerisinde kaldığını vurguluyorlar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Ortadoğu’daki güç dengesini değiştirmeyi açık bir savaş hedefi haline getirdiğini biliniyor ki birçokları bunu İran’ın nükleer programını zayıflatmanın bir şifresi olarak da görüyor. “Muhalefete karşı temkinli olan İran rejimi, vatandaşların tepkisini de muhtemelen analiz edecektir” diyen analistler, Petrol bakanlığı, enflasyon ve yaptırımlarla boğuşan ülkenin en hassas konularından biri olan benzin fiyatlarında herhangi bir artış planlanmadığını açıkladı.
Kum kenti mi hedefte olacak?
İran’ın en önemli nükleer tesislerinden biri Kum kenti yakınlarındaki Fordow’da yeraltında bir uranyum zenginleştirme tesisi. İsrail’in buraya yönelik bir saldırısı İran’da nükleer tartışmasının yeniden alevlenmesine yol açacaktır.
Hükümetin strateji bakanı ve muhtemelen yönetimde askeri müdahaleyi destekleme konusunda en isteksiz kişilerden biri olan eski Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise saldırıları açık şekilde destekledi: “Batı’nın ikiyüzlülüğü sadece çirkin değil aynı zamanda son derece tehlikeli. Batılı devletler Gazze’deki İsrail soykırımına yardım ve yataklık etmiş ve İsrail’in İran, Filistin, Lübnan, Suriye, Yemen ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik saldırılarına göz yummuştur” dedi.