Hamas Katar'ın başkenti Doha'da yapılması planlanan ateşkes görüşmelerine katılmayacağını duyurdu. ABD ise hem örgüte hem de diğer müzakerecilere seslenerek tüm taraflara masaya dönme çağrısı yaptı.

Gazze’deki savaş 10 ayı aşkın süredir devam ederken Hamas Siyasi Büro Üyesi Suheyl El Hindi, Katar’ın başkenti Doha’da bugün yeniden başlaması beklenen ateşkes görüşmelerinin dışında kalacaklarını açıkladı. Anadolu Ajansı muhabirine konuşan Hindi “Hamas ne Doha’da ne de Kahire’de yapılması planlanan müzakerelere katılacak” diyerek örgütün bu sürecin parçası olmayacağını net şekilde açıkladı.

Hamas’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın vizyonuna ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan 2 Temmuz mutabakatına uyulmasını talep ettiğini söyleyen Hindi bu şartlar sağlandığında örgütün sürece katılmaya hazır olduğunu bildirdi. Özellikle İsrail’den bu plana bağlı kalacağına dair açık taahhüt beklendiğini vurguladı.

ABD: Tüm müzakereciler masaya dönmeli

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel dün yaptığı basın toplantısında 15 Ağustos’ta Doha veya Kahire’de yapılması beklenen Gazze’deki ateşkes görüşmelerine İsrail’in katılacağını ve Hamas’ın da aynı şekilde bu görüşmelere katılmasının beklendiğini söyledi. Patel “Tüm müzakereciler masaya dönmeli ve bu anlaşmayı sonuca bağlamalıdır” diyerek bu sürecin önemine dikkat çekti.

Patel ayrıca kalan rehinelerin serbest bırakılmasının zamanının çoktan geldiğini, bunlar arasında Amerikan vatandaşlarının da bulunduğunu belirtti. Hamas’ın Doha’daki görüşmelere katılmayacağı yönündeki açıklamasına değinen Patel, tüm tarafların masaya dönmesini beklediklerini yineledi.

ABD, Mısır ve Katar’dan oluşan arabulucular 8 Ağustos’ta yayımladıkları ortak açıklamada, 15 Ağustos’ta Kahire veya Doha’da müzakerelere yeniden başlanması için İsrail ve Hamas’a çağrıda bulunmuştu. Hamas ise bu çağrıya olumlu yaklaşmış ancak İsrail’in müzakereler sırasında yeni şartlar öne sürdüğünü belirtmişti.

ABD Başkanı Joe Biden 31 Mayıs’ta İsrail’in önerisi olduğunu vurguladığı üç aşamalı ateşkes planını duyurmuştu. Bu plan kalıcı ateşkesi, İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini, karşılıklı rehinelerin ve tutukluların salıverilmesini, yerlerinden edilen Filistinlilerin geri dönüşünü ve Gazze’nin yeniden imarını içeriyordu. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu esir takası müzakereleri sırasında yeni şartlar ortaya koymuştu. Bu şartlar arasında “silahlı Filistinlilerin güneyden kuzeye dönmelerinin engellenmesi ve İsrail ordusunun Gazze ile Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru’nda kalması” yer alıyordu.

Doha’daki müzakerelere Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü William Burns, Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kamil ve İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Direktörü David Barnea’nın katılması bekleniyor.

7 Ekim sonrası Gazze: Neler yaşandı?

Gazze’de savaş, Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütlerin 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık 250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 110’u Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.

Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 39 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te dört günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.

Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 300 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.

Soykırım davası ve savaş suçları

Dünya Mahkemesi olarak da bilinen Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Filistin topraklarındaki yerleşim politikalarının ve doğal kaynakları sömürmesinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ilan etti.

Güney Afrika, Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan BM’ye bağlı mahkemede İsrail’e karşı bir soykırım davası yürütüyor. Mahkeme, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım olarak tanımayı reddetti ancak İsrail’e Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinde askeri eylemlerini durdurması ve Filistinlilere daha fazla zarar verebilecek eylemlerden kaçınması çağrısında bulundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han da Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın yanı sıra üç Hamas lideri hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla tutuklama emri çıkarılmasını talep etti.

Baba yenidoğan ikizlerine doğum belgesi almaya gitmişti, İsrail hem anneyi, hem de o bebekleri vurdu

İsrail sivilleri bombalarken: ABD’den 20 milyar doları aşan bir silah satışı daha