Harvard öğrencilerinin oluşturduğu Harvard Filistin Dayanışma Grubu’na üye öğrenciler, İsrail’in Gazze’yi tam kuşatma altına almasına yol açan Hamas saldırılarında tüm sorumluluğun İsrail rejimine ait olduğunu içeren bir bildiri yayınladı. Ancak bu bildiri hem Harvard içinde hem de ABD’li milyarderler tarafından tepkiyle karşılandı.
Tepkilerden çekinen bazı öğrenciler daha sonra imzalarını geri çekmek zorunda kaldı. Harvard Crimson gazetesine göre 34 öğrenciden en az sekizi imzasını geri çekti. Öğrencilerinin çekincesinin sebebi, aralarında milyarder Bill Ackman’ın da bulunduğu bazı iş dünyası liderlerinin bildiriye imza atan öğrencilerin isimlerinin açıklanmasını istemesinden kaynaklanıyor. Ackman özellikle bu talebini belirtirken, “İsimleri açıklayın ki ileride bu kişileri işe almayayım” minvalinde sözler dile getirdi.
Milyarderin dileği çok geçmeden yerine getirildi. Muhafazakâr sivil toplum kuruluşu Accuracy in Media (AIM), bildiriye imza atan öğrencilerin hepsinin isimlerinin ve resimlerinin yapıştırıldığı bir kamyonu kampüs çevresinde dolaştırdı. Öğrencilerin şahsi bilgilerinin ifşa edildiği kamyonun üzerine, ‘Harvard’ın başlıca antisemitleri’ sözleri yazıldı. Bu öğrencilerin adları daha sonra internette de ifşa edildi.
Bu eyleme tepkiler de çok gecikmeden geldi. Öncelikle Business Insider, öğrencilerin kimliklerinin açığa çıkarılmasını isteyen Ackman’a tepki maiyetinde uzun bir yazı kaleme aldı. Daha sonra üniversitenin Yahudi birliği, her ne kadar bildiriye karşı olsa da yapılan ifşanın yanlış olduğunu söyleyerek, Filistin’i destekleyen öğrencilerin sindirilmeye çalışılmasını kınadı.
Üniversitenin Yahudi öğrenci oluşumu Hillel’den yapılan açıklamada, “Bildiriye imza atan kişilerin hesap vermesini talep edeceğiz. Ancak bu hiçbir koşulda bireyleri kamuoyu önünde korkutarak yapılmamalıdır” sözlerine yer verildi.
Harvardlı bir hukukçu olan Laurence Tribe, CNN International’a gönderdiği e-posta’da ifşa girişimini kınayarak, öğrencileri antisemit olarak etiketlemenin ve hedef göstermenin yarardan çok zararının olacağını söyledi.
Filistin asıllı bir Harvard öğrencisi ise aşırı sağcı grupların Filistinli aktivistleri susturmak için yıllardır ev adresi ve telefon numaraları gibi kişisel bilgileri kötü niyetle yaydığını söylüyor. Kamyona reklam panolarını yerleştiren kuruma geçen yıl en çok bağış yapanın sağcı kuruluşlara en az 8 milyon dolar yardım dağıttığı bilinen aşırı America Foundation (IAF) olduğu öğrenildi. IAF’nin en büyük bağışçısı ise yine uzun zamandır sağcı faaliyetlere fon sağlayan Diana Davis Spencer Vakfı.
Bu gelişmeler İsrail ve Hamas savaşının Orta Doğu’yla sınırlı kalmayacağının gösteriyor. Dün yine ABD’de Chicago bölgesindeki 6 yaşındaki Filistin asıllı bir çocuk ve annesi, iki yıldır ev sahipleri olan 71 yaşındaki bir adamın bıçaklı saldırısına uğradı. Almanya ve Fransa da nefret eylemlerine karşı alarma geçti. Savaş durulmazsa gelecek günlerde nefret suçlarını ya da birilerinin fişlendiğini daha sık görecek gibiyiz.