2007 yılından bu yana Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas’ın 7 Ekim’de ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ adını verdiği saldırısı üzerinden 221 gün geçti. Bu saldırılara misilleme olarak Gazze’yi işgal eden İsrail’in saldırı ve katliamları sürüyor. Bir buçuk milyonu aşkın Filistinlinin yerinden edildiği savaşta 35 binin üstünde sivil yaşamını yitirdi, 80 bine yakını da yaralandı.
İstihbarat yetkililerine ve The New York Times (NYT) tarafından incelenen bir dizi belgeye göre Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar yıllarca Gazze’de Filistinli sivilleri gözetleyen ve gençler, gazeteciler ve muhalefet hakkında dosyalar oluşturan gizli bir polis gücünü yönetti. Genel Güvenlik Servisi olarak bilinen birim bazıları kendi komşularını polise ihbar eden Gazzeli muhbirlerden oluşan bir ağa dayanıyordu. İnsanlar protestolara katıldıkları ya da Hamas’ı alenen eleştirdikleri için güvenlik dosyalarına giriyorlardı. Bazı durumlarda kayıtlar yetkililerin evlilik dışı romantik ilişkiler sürdürüp sürdürmediklerini belirlemek için insanları takip ettiğini gösteriyor.
Hamas Gazze’de uzun süredir baskıcı bir yönetim sistemi uyguluyor ve pek çok Filistinli güvenlik görevlilerinin kendilerini yakından izlediğini biliyor. Ancak 7 Ekim’de İsrail’e yapılan saldırıdan sadece birkaç hafta önce NYT’nin ele geçirdiği Genel Güvenlik Servisi’nin faaliyetlerine ilişkin 62 slaytlık bir sunum pek bilinmeyen bu birimin Filistinlilerin hayatlarına ne derece nüfuz ettiğini ortaya koyuyor.
Belgeler Hamas liderlerinin “Gazze halkını temsil ettiklerini iddia etmelerine rağmen en ufak bir muhalefete bile tahammül edemediklerini” savunuyor. Habere göre güvenlik görevlileri gazetecileri ve ahlaka aykırı davranışlarından şüphelendikleri kişileri takip ediyordu. Ajanlar eleştirileri sosyal medyadan kaldırttı ve siyasi rakipleri karalamanın yollarını tartıştı. Siyasi protestolar engellenmesi gereken tehditler olarak görülüyordu.
‘İsrail bombardımanı ve Hamas’ın haydutluğuyla karşı karşıyayız’
Gazzeliler İsrail’in felç edici abluka duvarının arkasında ve bir güvenlik gücünün sürekli gözetimi altında sıkışıp kalmıştı. Bu ikilem İsrail kara birlikleri ve hava saldırıları tehdidiyle birlikte bugün devam ediyor. Gazze Şeridi’nde Genel Güvenlik Servisi’nin dosyalarında yer alan gazeteci Ehab Fasfous Gazze’den yaptığı bir telefon görüşmesinde “İşgalin bombardımanı ve yerel yetkililerin haydutluğuyla karşı karşıyayız” dedi. 51 yaşındaki Fasfous bir raporda “Hamas hareketinin en büyük muhalifleri” arasında gösteriliyor. Söz konusu belgeler The New York Times’a Gazze’deki baskınlarda ele geçirildiklerini söyleyen İsrail askeri istihbarat müdürlüğü yetkilileri tarafından verildi.
Muhabirler daha sonra dosyalarda adı geçen kişilerle görüştü. Bu kişiler önemli olayları anlattılar, biyografik bilgileri doğruladılar ve Fasfous’un durumunda olduğu gibi gizli dosyalarla işaret edilen yetkililerle olan etkileşimlerini anlattılar. NYT tarafından incelenen belgeler Ekim 2016’dan Ağustos 2023’e kadar uzanan yedi istihbarat dosyasını içeriyor.
Genel Güvenlik Servisi resmi olarak Hamas siyasi partisinin bir parçası ancak Gazze’deki hükümetin bir organı gibi çalışıyor. Hamas’ın iç işleyişi hakkında bilgi sahibi olan ve konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen bir Filistinli servisin Gazze’deki üç güçlü iç güvenlik biriminden biri olduğunu doğruladı. Diğerleri ise genellikle İsrail’e odaklanan Askeri İstihbarat ve İçişleri Bakanlığı’nın bir kolu olan İç Güvenlik Servisi’ydi.
120 bin dolarlık bütçe, 856 personel
Hamas Sözcüsü Basem Naim Genel Güvenlik Servisi’nden sorumlu kişilere savaş sırasında ulaşılamadığını söyledi. Kayıtlara göre bu birim İsrail’le savaştan önce aylık harcamaları 120 bin dolar olan birim 856 kişiden oluşuyordu. Bunlardan 160’tan fazlası Hamas propagandası yapmak ve yurtiçi ve yurtdışındaki muhaliflere karşı internet üzerinden saldırılar düzenlemek için maaş alıyordu. Birimin bugünkü durumu bilinmiyor, çünkü İsrail 7 Ekimden bu yana devam eden saldırılarında Hamas büyük ölçüde etkilendi.
İsimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan üç İsrailli istihbarat yetkilisine göre Hamas’ın Gazze’deki lideri Sinvar’ın doğrudan Genel Güvenlik Servisi’ni denetlediğine inanıyor. Yetkililer slayt gösterisinin bizzat Sinvar için hazırlandığını söyleseler de bunu nereden bildiklerini söylemediler.
Sunumda Genel Güvenlik Servisi’nin Hamas’ın insanlarını, mallarını ve bilgilerini korumak ve liderliğinin karar alma mekanizmasını desteklemek için çalıştığı belirtiliyordu. Bazı slaytlar Hamas liderlerinin kişisel güvenliğine odaklanıyordu. Diğerlerinde ise geçen yıl elektrik kesintileri ve hayat pahalılığını eleştiren “Yaşamak İstiyoruz” gösterileri de dahil olmak üzere protestoları bastırmanın yolları tartışıldı. Güvenlik yetkilileri ayrıca ideolojik olarak Hamas ile ortak hareket eden Filistin İslami Cihad militanlarının da izini sürdü.
Hamas’ın kendi mesajını yaymak gibi bazı taktiklerin rutin politikalar olduğu görüldü. Diğer örneklerde ise yetkililer istihbaratın muhalifleri zayıflatmak ve itibarlarını zedelemek için kullanılmasını öneriyordu ancak dosyalar bunun nasıl yapılacağı konusunda muğlaktı.
Belgede “Özel ve münhasır bilgileri kullanarak rakiplerin kafasını karıştırmak ve onları etkilemek için bir dizi saldırgan ve savunmacı medya kampanyası yürütmek” ifadesi yer alıyor.