İsrail, Hizbullah lideri Nasrallah'ı hedef aldığı saldırıda örgütün ana karargahını vurdu. Nasrallah'ın akıbeti belirsiz. İsrail bombalamaya devam ediyor, gece boyu savaş uçakları Beyrut üzerindeydi.

İsrail ordusu, dün Beyrut’un güneyinde bulunan Dahiye bölgesindeki Hizbullah’ın ana karargahını hedef aldı. Saldırı sonrası şehir üzerinde yoğun duman bulutları oluştu. Axios’a konuşan bir İsrailli yetkili saldırının hedefinin Hizbullah lideri Hasan Nasrallah olduğunu söyledi.

İsrail ordu radyosunun haberinde, savaş uçaklarının Beyrut’ta hedef aldığı noktada ‘Nasrallah’ın bulunup bulunmadığını ordunun araştırdığını’ ve bu saldırıda ‘sığınak delici’ bombalar kullanıldığı belirtildi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, Nasrallah’ın öldüğünü söylemek için ‘henüz çok erken’ olduğunu söyledi. Başka bir iddiaya göre de Nasrallah ve üst düzey komutanlarla iletişim kesilmiş durumda.

Hizbullah’a yakın bir kaynak ise Reuters’a Nasrallah’ın hayatta olduğunu söylerken, İran’ın Tasnim haber ajansı da onun güvende olduğunu bildirdi. Yine Reuters’a konuşan İranlı bir yetkili ise Tahran’ın durumu kontrol ettiğini söyledi.

Fotoğraf: AA

Öte yandan, Hizbullah’a yakın el-Menar televizyonu saldırıda sekiz binanın yıkıldığını paylaştı. Bölgedeki kaynaklar kentte 10 patlama sesinin duyulduğunu söyledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılarda ilk belirlemelere göre altı kişi hayatını kaybetti, 76 kişi yaralandı.

Bombardıman 2006’daki savaşı hatırlattı

Lübnan’ın resmi ajansı NNA’da yer alan haberde, Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesindeki Hureyk Mahallesi’nin bir dizi hava saldırısıyla hedef alındığı belirtildi. İsrail savaş uçaklarının Dahiye bölgesini bombardıman çemberine aldığı aktarılan açıklamada, Dahiye bölgesindeki Burc el-Baracine ve havalimanı yolundan Hureky Mahallesi’ne kadar birçok binanın bombalandığı belirtildi.

İsrail, son bir hafta içinde bu bölgeyi dört kez vurdu ve en az üç üst düzey Hizbullah askeri komutanını öldürüldü. Ancak son saldırının çok daha güçlü olduğu belirtiliyor. Patlama şehrin genelinde tüm camları sallayarak İsrail’in 2006’da Hizbullah ile yaptığı savaş sırasında düzenlediği hava saldırılarını hatırlattı.

İsrail ordusu, Beyrut’ta iki mahallede oturanların evlerini terk etmelerini istedi

Saatler sonra İsrail ordusu, bombalanan Dahiye’deki bazı mahallede oturanların bölgeyi terk etmelerini istedi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Beyrut’un güneyinde yer alan el-Leyleki ve el-Hadas mahalleleri sakinlerinin evlerini ‘acilen terk etmeleri’ çağrısında bulundu.

İsrail ordusu, Beyrut’un güneyinde ‘Hizbullah’a ait mühimmat saklandığı’ iddia edilen üç binayı hedef alacaklarını, Beyrut Havalimanı’nı izlediklerini ve ‘düşman unsurların buraya inmesine izin vermeyeceklerini’ açıkladı.

Hizbullah füzeyle cevap verdi

İsrail ordu sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, dün saat 23:00 civarında yani saldırıdan birkaç saat sonra Hizbullah tarafından İsrail’in kuzeyine 65 roket fırlatıldı.

Kuzeydeki Safed kentine 30 kadar roket atılırken hava savunma sistemlerinin bazılarını önlediği, kente düşen iki roketin hasara yol açtığı bildirildi. Aşağı Celil bölgesine 30, sahildeki Batı Celil bölgesine de 5 roket atıldığı ve bazılarının önlendiği kaydedildi.

İsrail acil yardım servisi Kızıl Davud Yıldızı, bir kişinin hafif yaralandığını aktardı.

Netanyahu, ABD ziyareti yarıda kesti dönüyor

Patlamalar, Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadan sonra gerçekleşti. Netanyahu’nun ABD programını yarıda kesip İsrail’e döneceği öğrenildi.

Netanyahu saldırıyla ilgili bilgi alırken.

Axios muhabiri Barak David, İsrail Başbakanı’nın Şabat gününde seyahat etmesinin oldukça sıradışı olduğunu söyledi.

Netanyahu’nun İsrail’e ulaştıktan hemen sonra Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı kompleksine giderek güvenlik istişaresi toplantıları yapacağı belirtildi. Aynı şekilde İsrail Savunma Bakanlığı, Bakan Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Beyrut’a düzenlenen hava saldırısını izlediğini bildirdi, buradan bir fotoğraf yayımladı.

Halevi, İsrail’in ‘savunma ve saldırı için tam hazırlıkta olduğunu’ söyledi. İsrail devlet televizyonu KAN, ‘savunma teşkilatı’nın Hizbullah veya Irak, Yemen’den gelecek ‘güçlü bir karşılığa hazırlandığını’ bildirdi.

Biden: Saldırıdan önceden haberdar olmadık

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in saldırısına ilişkin “ABD’nin, İsrail’in eyleminde hiçbir bilgisi ve dahli yoktu.” dedi.

Pentagon da konuyla ilgili açıklamasında, İsrail’in Beyrut’a düzenlediği hava saldırılarından önceden haberlerinin olmadığını belirtmişti.

Lübnan Başbakanı: İsrail ateşkes çağrılarıyla ilgilenmiyor

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Lübnan Başbakanı Necib Mikati saldırıyla ilgili “Elde edilen verilere göre, düşman İsrail’in Beyrut’un Dahiye bölgesine düzenlediği bir dizi hava saldırısı çok fazla can kaybına yol açtı” dedi.

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn ile bir telefon görüşmesi yaparak bilgi edindiğini aktaran Mikati, “Yeni saldırı, düşman İsrail’in uluslararası ateşkes çağrılarıyla ilgilenmediğini gösteriyor” dedi.

Mikati, ABD’deki ziyaretini yarıda keserek ülkeye dönüş kararı aldı.

İran: ABD bombalarıyla işlenen savaş suçu

İran ise İsrail’in Beyrut’ta ‘sivil yerleşim noktalarına’ düzenlediği saldırıyı “Amerikan bombalarıyla işlenen savaş suçu” olarak niteleyerek kınadı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, saldırıların İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik işlediği savaş suçlarına karşı uluslararası toplumun sessizliğinin bir sonucu olduğunu belirtti. Kenani, ABD ve bazı Batılı ülkelerin ateşkes çağrılarının da yalnızca İsrail için zaman kazanmak adına bir “aldatmaca” olduğunu söyledi.

İsrail’in Lübnan’a şiddetlenen saldırılarında 775 kişi öldü

Hizbullah’la 8 Ekim’den beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan makamlarına göre şiddetlenen hava saldırılarında en az 775 kişi ölürken, bombardıman nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu. Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye’ye göç edenlerin de olduğu belirtiliyor.

Hizbullah ise İsrail ordusu tarafından ülkenin güney ve doğu bölgelerine yönelik devam eden yoğun bombardımana karşı füzeli saldırılarla karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar açıklanmadı.

Hasan Nasrallah kimdir?

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 31 Ağustos 1960’da Beyrut’ta dünyaya geldi. Babası Lübnan’ın güneyinde yer alan Sur kentinden Beyrut’a iş bulmak için gelmişti.

Lübnan’da iç savaşın başladığı 1975 yılında 15 yaşında olan Nasrallah, ailesiyle birlikte memleketi Sur kentine bağlı el-Bazuriye köyüne döndü ve orada Şiî Emel Hareketi’ne katıldı. Irak ve İran’daki Şii merkezlerindeki ‘havza’ diye adlandırılan okullarda dini eğitim alan Nasrallah, daha sonra Lübnan’a dönerek Emel Hareketi’nin lideri Abbas Musevi’nin kurduğu okulda öğrenim gördü.

İsrail’in 1982’de Lübnan’ı işgal etmesinden sonra Hizbullah örgütüne katıldı. Abbas Musevi’nin 1992’de İsrail tarafından öldürülmesinden sonra 12 Şubat 1992’de Hizbullah’ın genel sekreteri seçildi. İsrail – Lübnan Savaşı sırasında 14 Temmuz 2006’da Nasrallah’ın birkaç saat önce ziyaret ettiği büro, İsrail’in attığı bombalarla imha edildi. Ancak Nasrallah, sağ kurtulmayı başardı.

Hizbullah’ın 2000 yılında güney Lübnan’ın 22 yıl süren İsrail işgalinden kurtarılmasında ve ardından Temmuz 2006 savaşında İsrail’e karşı oynadığı rol, Nasrallah’a büyük prestij kazandırırken, 2006 Lübnan Savaşı’nın galibi, birçok Ortadoğu ülkesinde Hizbullah olarak görüldü. Nasrallah ayrıca Lübnanlı ve Arap esirler ile İsrail tarafından alıkonulan direnişçilerin cesetlerinin iade edilmesi için takas anlaşması yapılmasında da önemli bir rol oynadı.

Nasrallah, Gazze’de savaşın başlamasıyla Filistin direnişini desteklemek için Lübnan’ın güneyinde İsrail’e karşı bir cephe açıldığını duyurdu ve bu cephenin savaş bitene kadar sakinleşmeyeceğini birçok konuşmasında söyledi. Bununla birlikte Nasrallah açılan bu cephenin Filistin’e destek cephesi olduğunu vurgulayarak, İsrail’le topyekün bir savaşa girmek istemediklerini ima etti.