Hint kadınları evlilik içi tecavüzün suç sayılması için Anayasa Mahkemesi'ne dilekçeler gönderiyor. Kadınlar bu durumu suç sayacak bir yasanın ülkedeki kadın haklarının geliştirilmesi konusunda önemli bir 'ilk adım' olacağı konusunda hemfikir.

Hindistan’da hükümetin evlilik içi tecavüzü suç sayacak yasaları kabul etmenin “zor” olduğunu söylemesinin ardından feministler Anayasa Mahkemesi’ne yönelik bir kampanya başlattı. Hindistan toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında oldukça sorunlu bir ülke. Ulusal Suç Bürosu’nun 2022 yılında yayınladığı bir rapor günde ortalama 86 kadının tecavüze uğradığını ortaya koyuyor.

Ayrıca ülkede bir erkeğin 18 yaşın üstündeki nikahlı eşine rızası dışında dokunması cinsel saldırı olarak görülmüyor, dolayısıyla suç sayılmıyor. Bu yönüyle Hindistan dünya genelinde evlilik içi cinsel istismarı suç saymayan 40 ülkeden biri. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun 2021 Dünya Nüfusunun Durumu incelemesine göre dünya genelinde yaklaşık 40 ülkede evlilik içi tecavüz konusunu ele alan bir mevzuat bulunmuyor. Evlilik içi cinsel şiddete yönelik yasaların bulunduğu diğer ülkelerde ise verilen cezalar diğer tecavüz vakalarından “önemli ölçüde daha düşük.”

Hindistan’daki feministler bu durumla uzun süredir mücadele ediyor. Delhi Yüksek Mahkemesi’nin 2022 yılında konuyla ilgili verdiği kararın ardından ülkenin en üst mahkemesi şu anda bu maddenin değiştirilmesini isteyen dilekçeleri gündemine almış durumda. İçişleri Bakanlığı bu dilekçelere karşı resmi itirazında bir erkeğin karısını zorlamasının “cezai sonuçları” olması gerektiğini savundu fakat bu konuda “şüpheleri” olduğunu da aktardı. İçişleri Bakanlığı bu durumun “tecavüz” olarak nitelendirilerek cezalandırılmasını “evlilik müessesini ciddi şekilde etkileyecek” ve “evliliği olumsuz etkileyecek” dezavantajlı bir durum olarak gördüğünü de bildirdi.

Hükümetin söylemleri ‘geri adım’ mı?

Hükümetin yazılı beyanı Hindistan’da evlilik içi tecavüz konusunda şimdiye kadarki en net pozisyonu. Ülkedeki bazı feminist gruplar hükümetin argümanlarının şaşırtıcı olmadığını, ancak bunun zaten cinsel şiddetin yaygın olduğu son derece ataerkil bir toplumda yaşayan kadınlar için bir “geri adım” anlamına geldiğini söyledi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi haziranda ülkenin 164 yıldır yürürlükte olan yasalarında bir dizi değişiklik yapmıştı. Ne var ki bu değişiklikler evlilik içi tecavüz meselesinin “yakınından bile geçmiyordu.”

Hindistan’ın kadın güvenliğine dair zaafları uzunca süredir ülkede infial yaratan protestolara sebep oluyor. Bunlardan sonuncusu bir stajyer doktorun Batı Bengal’de görev yaparken tecavüze uğramasının ardından sokağa dökülmesiydi. Yüz binlerce doktor greve çıkmış, Hintli kadınlar ülkenin dört bir yanında sokaklara taşarak hükümetin eksik politikalarını protesto etmişti.

Bu yasa ‘ilk adım’ niteliğinde olabilir

Hindistan’da feminist bir kurum yöneten Mariam Dhawale “evlilik dışı ve evlilik içi rızanın iki ayrı şey olarak düşünülmemesi gerektiğini” söyledi. Dhawale “Ülkemizde kadınlar bağımsız birey olarak değerlendirilmiyor. Kadınlar kocalarının bir uzantısı olarak görülüyor” dedi.

Kadının toplumsal statüsünün bu yolla azaltılması evlilik içi tecavüz mağduru olan kadınların eşlerini ifşa ya da ihbar etmesini de imkansız kılıyor. Hindistan’daki feministler bu konuda meclisten geçecek bir yasanın “ilk adım” niteliği taşıyacağını düşünüyor.

Mevcut yasalar yeterli değil

Ülkede evlilik içi tecavüz mağduru olan kadınların sınırlı da olsa eşlerine karşı yasal yaptırımlar isteme hakkı var fakat bu yasalar yeterli değil. Medeni kanun gereğince kadınlar koruma talep edebiliyor ama yasaların çoğu yoruma açık. Kadınların toplumsal yaşamdaki yeri ve yargıçların çoğunun erkek olduğu düşünüldüğünde kadınların çoğu zaman bu kısıtlı yasalardan faydalanması imkansız hale geliyor.

Hindistan’daki kadın hakları savunucularının şikayet ettiği bir diğer mesele ise kadınlara devlet tarafından herhangi bir güvenli alan sağlanmaması. Dhawale’ye göre “kadınların gidecek bir yerinin olmaması mağdur olduklarında şikayet etmemelerine” yol açıyor.

Hindistan’da evlilik yaşı 2017 yılında 15’ten 18’e yükseltildi. İnsan hakları grupları, 2017’de bu yasa tasarısı tartışılırken de hükümetin bugünküne benzer bir tavır takındığını anlatıyor. Evlilik yaşı davasının avukatlarından Jayna Kothari evlilik içi tecavüz yasasının kabul edilmesinin kadınların evlilik içi eşitliklerine büyük katkı sağlayacağını söylüyor.

Geceleri geri alacağız: Kadın doktora cinsel saldırı Hindistan’ı sokaklara döktü