Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki hafta sonu yaptığı açıklamada birliğin Lübnan merkezli Şii milis grup Hizbullah’ı terör örgütleri listesinden çıkardığını duyurmuştu. Karar hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde geniş yankı uyandırmıştı. Birlik şimdi de Filistin konulu olağanüstü bir toplantıya gidiyor.
Filistin’in resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Arap Birliği üyeleri Filistin’in talebi doğrultusunda bugün daimi temsilciler seviyesinde özel bir toplantıda bir araya gelecek.
Toplantının gündeminde İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği soykırım suçları ve yasa dışı yerleşim yerlerinin genişletilmesi planları bulunuyor.
Filistin’in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Muhenned Akluk haberde yer alan açıklamasında “Bu toplantı İsrail’in dokuz aydır Filistin halkına yönelik soykırım suçlarına devam ettiği ve işgal hükümetinin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek için kararlar aldığı bir dönemde yapılacak” diye konuştu.
İsrail Güvenlik Kabinesi 28 Haziran’da Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in önerisi doğrultusunda Batı Şeria’nın “B bölgesi”nde yer alan beş kaçak yerleşim birimini yasallaştırma kararı almıştı.
1995 yılında Filistin ile İsrail arasında imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” kapsamında Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Bu anlaşmaya göre Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik açısından Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, güvenliği ise İsrail’e devredilmişti. Yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği ise tamamen İsrail’e bırakılmıştı.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 15 bin 694’ü çocuk ve 10 bin 279’u kadın olmak üzere toplamda 37 bin 953 Filistinli hayatını kaybetti, 87 bin 266 kişi yaralandı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
Birlikten radikal Hizbullah kararı
Arap Birliği’ne üye 22 ülkenin katıldığı uzlaşıda Hizbullah’ın terör listesinden çıkarılması kararının, grubun bölgedeki siyasi ve askeri rolünü yeniden değerlendirme gerekliliği doğrultusunda alındığı açıklanmıştı. Yetkililer, Hizbullah’ın Lübnan’daki hükümet üzerindeki etkisi ve Suriye İç Savaşı’ndaki rolü gibi faktörlerin bu kararda etkili olduğunu belirtmişti.
Kararın açıklanmasının hemen ardından, farklı ülkelerden ve gruplardan çeşitli tepkiler gelmişti. Lübnan hükümeti bu kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek bölgedeki istikrarın artırılmasına katkı sağlayacağını ifade etmişti. Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun “Bu karar, Lübnan’ın ve Hizbullah’ın bölgedeki barışçıl rolünü pekiştirecek ve Arap dünyası ile daha yakın ilişkiler kurulmasını sağlayacaktır” diye konuşmuştu.
Öte yandan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi bazı Körfez ülkeleri karara karşı çıkarken, Hizbullah’ı hâlâ bir terör örgütü olarak gördüklerini ve bölgedeki faaliyetlerinin endişe verici olduğunu belirtmişti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan El Suud “Hizbullah’ın silahlı kanadının bölgedeki istikrarsızlığa neden olan eylemlerine karşı duruşumuz değişmemiştir” demişti.
Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) 2 Mart’ta aldığı karar sonrasında Arap Birliği de 11 Mart 2016’da Hizbullah’ı “terör örgütü” olarak sınıflandırmış ve “aşırılığı ve mezhepçiliği yaydığını” açıklamıştı.
Lübnan basınında dün yer alan haberlere göre, Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Zeki, Beyrut’u ziyaretinde Hizbullah’a bağlı “Direnişe Sadakat” bloğunun lideri milletvekili Muhammed Raad ile görüştü. Görüşme Arap Birliği ile Hizbullah arasında 10 yılı aşkın süredir gerçekleşen ilk temas olarak kayıtlara geçmişti.
ABD ve İsrail’den Hizbullah kararına sert eleştiri
ABD ve İsrail, Arap Birliği’nin Hizbullah kararını sert bir şekilde eleştirmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller “Hizbullah’ın terör listesinde kalması bölgedeki barış ve güvenlik için hayati önem taşımaktadır. Bu karar, erörle mücadele çabalarına zarar verebilir” açıklamasında bulunmuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise yaptığı açıklamada “Hizbullah, İsrail’e karşı tehdit oluşturan bir terör örgütüdür. Arap Birliği’nin bu kararı, Hizbullah’ın bölgedeki zararlı faaliyetlerini teşvik edebilir” ifadelerini kullanmıştı.
Arap Birliği’nin Hizbullah’ı terör listesinden çıkarma kararı, bölgedeki güç dengelerini ve diplomatik ilişkileri önemli ölçüde etkileyebilir. Uzmanlar, bu adımın bölgedeki gerilimlerin azaltılmasına ve Hizbullah ile Arap ülkeleri arasında daha yapıcı bir diyalogun başlamasına olanak tanıyabileceğini belirtiyor.
Ancak bu kararın uzun vadeli etkileri ve bölgedeki diğer aktörlerin tepkileri dikkatle izlenmeye devam edecek. Arap Birliği’nin bu hamlesi, Ortadoğu’da barış ve istikrar arayışlarında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.