Hollanda’nın Yahudi nüfusunun dörtte üçü, yani 102 bin kişi İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından katledildi. Bu sayı Batı Avrupa için epey yüksek. Ne var ki diğer ülkelerin aksine Hollanda’nın şimdiye kadar bir Holokost müzesi olmadı. Bu durum 80 yıl sonra pazar günü İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un katılımıyla Holokost müzesinin açılmasıyla değişti.
Hollanda Kralı Willem-Alexander’ın açtığı müzenin yeri savaş sırasında 600 çocuğun güvende kalmaları için tutulduğu Amsterdam’daki bir kreşin olduğu alan. Müzenin bulunduğu caddenin diğer tarafında 46 bin Yahudi’nin kamplara götürülürken tutulduğu eski Hollandsche Schouwburg tiyatrosu da artık anıt görevi görüyor.
Yahudi erkeklerin taktığı geleneksel kipadan takan kral “Bilmemenin ne bahanesi ne de perspektifi olur. Burada eğerler ve amalara yer yok. Holokost hakkında bilgi sahibi olmak isteğe bağlı bir şey değil. Bu müze bize neler olduğunu anlatıyor. Hem de çok uzak bir zamandan bahsetmiyor. Amsterdam’da açılan yeni Ulusal Holokost Müzesi’nin müdürü Emile Schrijver açılıştan önce verdiği röportajda mekanın Holokost’a “Hollanda’nın kolektif hafızasında bir yer kazandıracağını” söyledi.
Holokost’un uzun yıllar kamusal alandaki görünmez olduğunu belirten Schrijver “Ama şimdi buradayız ve soru şu, neden şimdi? Çünkü bu tarihin doğal sahipleri olan insanlara, hayatta kalanlara, tarihlerini burada sergilediğimizi gösterebiliriz. 10-15 yıl sonra onlar artık aramızda olmadığında biz yaşadıklarını anlatmak için burada olmaya devam edeceğiz. Yeni nesillere Hollanda tarihinin önemli bir kısmını göstermek, insanları ayrıştırıp da ‘öteki’ muamelesi yaparak sonunda insanlıklarını elinden alırsak neler olabileceğini göstermek istiyoruz” diyor.
Amsterdam Üniversitesi modern Yahudi tarihi profesörü Bart Wallet’ın The Guardian’a yaptığı değerlendirmeye göre toplum içinde Holokost ile hâlâ yüzleşme aşamasında olan bir grup var ama yine de bu müze bir başlangıç.
Protestocular müzenin etrafına Lahey’i gösteren pankartlar açtı
İsrail’de 31 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği savaş devam ederken Herzog’un törene katılması tepkiyle karşılandı. Gazze’ye insani yardım çok az girebildiği ve bunların büyük kısmı Gazze’nin kuzeyine ulaştırılamadığı için Filistinliler açlıktan ölmeye başladı. Şimdiye kadar 16’sı çocuk 20 kişi açlıktan dolayı yaşamını yitirdi. Ayrıca henüz ateşkes imzalanmadığı için Ramazan ayına girilmesine rağmen Gazze ağır bombardımana tutulmaya devam ediyor.
Müzenin yakınlarındaki meydanda toplanan ve Filistin bayraklarıyla pankartlar sallayan protestocular “Hemen şimdi ateşkes” sloganı atıp Herzog’un ziyaretine duydukları öfkeyi dile getirdiler. Protestocular Herzog’u Hollanda’da yakalamışken onu Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na yönlendiren pankartlar koydu.
Siyonizm karşıtı Erev Rav adındaki Hollandalı bir grup açılış töreninden bir gün önce X’teki paylaşımında Herzog’u “soykırım suçu, insanlığa karşı suç işlemek ve Filistin halkına karşı savaş suçu işlemek”ten Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve Hollanda polisine ihbar ettiğini söyledi. Mesajda ayrıca “İsrail cumhurbaşkanının kendisini ve şu anda işlenmekte olan soykırım suçunu meşrulaştırmak için Shoah (Holokost/soykırım) tarihini kullanması iğrençtir” ifadeleri yer aldı.
Filistin yanlısı bir diğer Hollandalı örgüt olan The Rights Forum Herzog’un varlığını “İsrail’in sevdiklerini öldürüşünü ve topraklarını yok edişini çaresizce izlemekten başka yapacak bir şeyleri olmayan Filistinlilerin yüzüne atılmış bir tokat olarak nitelendirdi.
Müze yetkilileri Gazze’deki savaş devam ederken Holokost müzesi açılmasının “acı verici” olduğunu belirterek “Ancak müzemizde hem ulusal hem de uluslararası öneminin hakkını verecek onurlu bir tören gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.
Malum önceki haftalarda Uluslararası Adalet Divanı’nda 50’den fazla ülke İsrail’in 1967’den beri işgal ettiği Filistin topraklarıyla ilgili görüş almak üzere mahkemeye sunum yapmıştı. Bu ülkelerin büyük bir kısmı Filistin’in işgal mağduru olduğunu kanıtlarıyla birlikte gösterirken ABD İsrail’in eylemlerinin “kendi güvenliği” için gerekli olduğunu savunmuştu.
Herzog ise açılış törenine katılmasının yarattığı gerginliği yok sayarak, müzenin “açık ve güçlü bir mesaj verdiğini” söyledi: “Hatırlayın; nefret, antisemitizm ve ırkçılıktan doğan dehşeti hatırlayın ve bir daha asla ortaya çıkmasına izin vermeyin. Ne yazık ki ‘bir daha asla’ya şimdi çok daha ihtiyacımız var. Çünkü şu anda nefret ve antisemitizm ve ırkçılık dünya genelinde yaygınlaşıyor. Bununla hep birlikte mücadele etmeliyiz.”
Herzog da İsrail’in Gazze’ye saldırılarından sorumlu tutulan siyasetçilerden. Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davası görüşülürken “yanlış yorumlandığını” söyleyen Herzog “Sözlerimi çarpıtmalarından, sözlerimin çok ama çok kısmi ve parça parça alıntılanmasından iğrendim” demişti.