Fay Manners ve Michelle Dvorak Himalayalar’ın Chaukhamba zirvesine çıkan ilk dağcılar olmak için çıktıkları yolda felaketle karşılaştılar: Deniz seviyesinden altı bin metre yüksekteyken yukarıdan yuvarlanan bir kaya Manners’ın çantasını taşıyan ipi keserek dağcıların çadırsız, yiyeceksiz ve buz baltası olmadan vahşi doğada mahsur kalmasına neden oldu.
Manners ve Dvorak’ın hikayesi 2022 yapımı The Fall filminden hallice. Neyse ki onların hikayesi The Fall’daki kadar trajik olmadı da iki kadın geçirdikleri üç gecenin ardından sağ salim kurtarılabildiler. CNN International’a yaşadıklarını anlatan Manners “Korkunç bir deneyimdi. Tek hatırladığım çantamın dağdan aşağı düşmesi ve şok olmuş bir şekilde, bu nasıl oldu, ne oluyoruz lan, diye düşünmememdi” diyor.
Manners ve Dvorak’ın ilk tepkileri korku değil, yaptıkları onca hazırlığın, eğitimin ve yükseğe alışmak için yaptıkları pratiklerin bu talihsiz olayla bölünmesinden duydukları hayal kırıklığı olmuş. Fransa’da yaşayan Britanyalı Manners ve Amerikalı Dvorak Hindistan’ın kuzeyindeki Uttarakhand eyaletinde bulunan Chaukhamba’nın el değmemiş zirvesine çıkmak için can atıyordu. Yedi bin metre yüksekliğindeki dağa tırmanmaya 27 Eylül’de başlamışlardı.
Zorlu yolculuk, büyük hayaller
Bu kolay bir yolculuk değildi, buz ve kayaların üstünden tırmanıyor, dinlenmek istediklerinde de dar çıkıntılarda uyuyorlardı. Manners dağa yaklaşmanın bile başlı başına zor bir iş olduğunu söylüyor. Yarıklar çok derin, sıcak havayla çökme riski taşıyan kar köprüleri mevzubahisti. Dağ tabanına ulaşmaları için bile üç kez denemeleri gerekmişti.
Manners “Yolun sonuna yaklaşmıştık… Zirveye ulaşmak için belki bir günümüz vardı ama sonra zirveye ulaşan ilk biz olacaktık” dedi. Ne var ki hayalleri dağdan aşağı düşüverdi işte.
Kaybettikleri çantada çadır, ısıtıcı, yiyecek ve Manners’ın kramponlarıyla buz baltaları gibi malzemeler vardı. Teçhizat olmadan aşağı inerek yarıklardan geçmek neredeyse imkansızdı. Bu yüzden yardım için acil yardım çağırdılar. Ancak durumun ne kadar ciddi olduğu, helikopterin iki gün boyunca onları bulamamasıyla kısa sürede anlaşıldı.
Uttarakhand’ın Chamoli bölgesinin enformasyon sorumlusu Ravindra Singh Negi CNN’e kurtarma operasyonuna Hindistan Hava Kuvvetleri, Eyalet Afet Müdahale Gücü ve Nehru Dağcılık Enstitüsü’nün dahil olduğunu söylüyor. Tur şirketinin kendilerine verdiği koordinatlarda tüm gün mahsur dağcıları aramalarına rağmen hiçbir şey bulamamışlardı.
Yiyecek yok, su yok, ısıtıcı yok…
Manners tüm bu süre boyunca ellerinde iki enerji barından başka yiyecekleri olmadığını söylüyor. Karı eritmek için de ısıtıcıyı kullandıklarından yanlarında su da yokmuş. Çaresiz ve susuz halde, buzların damladığı bir yere gelerek güneşin görüldüğü saatlerde az da olsa su toplayabilmişler.
Kar fırtınası, dolu ve hatta çığla karşılaştılar. Durum kötüleşiyordu yani. Gece hava -15 dereceye kadar iniyor, donmuş halde ıslak uyku tulumlarının içinde birbirlerine sokularak uyuyorlardı. Manners “Sanırım hipotermiye çok yaklaşmıştım. Gece boyunca o kadar şiddetli titredim ki Michelle beni sıcak tutabilmek için bacaklarımı sıkı sıkı tuttu. O uyku tulumu hayatımızı kurtardı” diye anlatıyor.
Ve Fransızlar devrede
Üç gün boyunca kurtarılmayı bekledikten sonra kendi başlarına dağdan inmeyi denemeye kalkışmışlardı. Yoğun sisin içinde dağdan aşağı iniş yolculuğu böylece başladı. Aşağı inerken karşılarına Fransız dağcılar çıktı. Manners Fransız ekibin onları kurtarmak için gönderildiğini anladıktan sonra gözyaşlarını tutamadı.
Fransızların yardımıyla ana kamplarına kadar yürümüşler ve kurtarıcılarının Fransa’dan getirdiği peynirlerin tadına bakmışlar. Hindistan Hava Kuvvetleri onları daha sonra uçakla yakınlardaki bir hastaneye götürmüş.
Her iki dağcı da bu tehlikeli maceradan yara almadan çıkıp şimdi evlerine dönmek için sabırsızlanıyorlar. Manners ölümle burun buruna gelmelerine rağmen hayallerinden vazgeçmediğini söylüyor ve diğer kadınları da bu sporu denemeye davet ediyor. Gelecek yıl için hedefi zirveyi yeniden denemek. Belki bunu kendilerini kurtaran Fransız ekiple yapar kim bilir?
Manners’ın bir de isteği var: Bu haberi okuyanların onları “zirveye çok yaklaşmış iki güçlü kadın” olarak görmesi. İşler ters gittiğinde de hayatta kalmayı başardılar çünkü.
