İsrail’in 7 ekimde Gazze’ye başlattığı işgal harekatında ölü sayısı 27 bine yaklaştı. Ateşkes çabalarının sonuç vermemesi, uluslararası toplumun yeterli tepki göstermemesi öfke yaratırken İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron uluslararası arenanın tanıyacağı Filistin devletine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Filistin devletinin varlığını kabul etmenin bölgede kalıcı barışı sağlayabileceğine vurgu yapan İngiliz Bakan diplomatik açıdan dönüm noktası teşkil edecek bu hamlenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sert muhalefetiyle karşılaşan iki devletli çözüme ulaşmaya yardımı olacağını söyledi.
UK will consider recognising Palestinian state, says David Cameron https://t.co/1oBjCOzMKN
— Guardian news (@guardiannews) January 30, 2024
Cameron Londra’da bir resepsiyonda yaptığı konuşmada iki devletli çözüme gidişin geri dönüşü olmayan bir ilerleme yaratacağını, Filistinlilerin bunu görebilecek bir siyasi ufka sahip olması gerektiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı geçen hafta Kudüs’te Netanyahu’yu İsrail ve Filistin halkları için barış getirecek iki devletli çözüm konusunda zorladığını söylemişti. Netanyahu aralarında ABD’nin de olduğu müttefiklerinin önerisini “İsrail devletini tehlikeye atacağını” söyleyerek reddetmiş ve bu çabaları “zorlama girişimi” sözleriyle eleştirmişti.
Ancak Cameron İngiltere ve müttefiklerinin Birleşmiş Milletler’de (BM) Filistin devletini tanımayı düşünmesini önerdi ve “Filistin devletinin neye benzeyeceğini, hangi unsurlardan oluşacağını, nasıl işleyeceğini belirlemeye başlamalıyız” dedi:
“Bu gerçekleştiğinde müttefiklerimizle Birleşmiş Milletler dahil bir Filistin devletinin tanıma konusunu ele alacağız. Bu sürecin geri döndürülemez hale gelmesine yardımcı olacak şeylerden biri bu olabilir.”
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da geçen hafta parlamentoda Filistin devletini tanıma konusunda yöneltilen sorular üzerine İngiltere’nin böyle bir adımı “doğru zaman geldiğinde” değerlendireceğini söylemişti.
‘İsrail için başarısızlık hikayesi’
Dışişleri Bakanı İsrail’i de Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardım için izin vermeye çağırdı, hayati öneme sahip yardımların sınıra geri gönderilmesinin “komik” olduğunu söyledi.
Cameron son 30 yılın İsrail için başarısızlık hikayesi olduğunu, çünkü İsrail’in vatandaşlarının güvenliğini sağlamada başarısız olduğunu savundu. Ancak bu başarısızlığın farkına varıldığında barış ve ilerleme sağlanabileceğini anlattı.
Gazze Savaşı’ndan bu yana dördüncü Ortadoğu turuna çıkıyor
Cameron bu hafta dışişleri bakanı olarak atanmasından bu yana Ortadoğu’ya dördüncü ziyaretini yapacak ve gerilimin azaltılması için baskı yapacak. Cameron’ın Umman’dan başlayarak Kızıldeniz’deki Husi saldırıları karşısında istikrar çağrısı yapması ve Gazze Savaşı’nın daha geniş çaplı bir çatışmaya dönüşmesini engellemek üzere diplomatik girişimlerle Gazze’deki çatışmalara derhal ara verilmesini istemesi bekleniyor.
Hafta sonu Ürdün’ün Suriye sınırına yakın bölgedeki Amerikan üssüne düzenlenen ve üç ABD askerinin ölümüne ve onlarca askerin yaralanmasına yol açan saldırı Batı’nın Tahran’la karşı karşıya gelme korkusunu yeniden alevlendirmişti.
Kızıldeniz gerilimi
Yemen’deki İran destekli Husiler İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023’te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere elkoymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırı düzenlemeye başladı. ABD bu süreçte birçok kez Yemen’den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu. Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023’te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu deniz görev gücü oluşturulduğunu açıkladı. Kızıldeniz’de 31 Aralık 2023’te İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait üç sürat teknesi ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler de 10 Ocak’ta da İsrail’e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.