İran'da 28 Haziran'da gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde. Adaylar üçüncü kez, canlı yayında karşı karşıya geldi. Konu zorunlu başörtüsü ve internet yasaklarıydı.

İran’da eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki heyetin Azerbaycan dönüşü helikopter kazasında ölmeleri ardından yapılacak seçimlere çok az bir zaman kaldı. Seçimlerde cumhurbaşkanlığı makamı için yarışacak 6 aday, 28 Haziran öncesinde bir kez daha karşı karşıya geldi. Adayların katıldığı TV münazaralarında başörtüsü zorunluluğu ve internete uygulanan sansür konu olarak öne çıktı.

Dünyanın en çok seçim yapılan yılı şüphesiz 2024 oluyor. Bu yıl hesapta olmayan bir seçim de İran’da 28 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Reisi ve heyetini taşıyan helikopterin düşmesi ardından İran yeni Cumhurbaşkanı için sandık başına gidecek. İran Devlet medyasının servis ettiği anketlere göre ise öne çıkan isim dini lider Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen Muhafazakar aday Said Celili. Kaldı ki canlı yayında kadınlara yönelik zorunlu başörtüsü konusunda en gerici yorumları yapan da kendisi oldu. Yine de İran devlet medyasının servis ettiği anketlerde Celili’nin önde olduğu görülüyor.

Grafik: Anadolu Ajansı

Kadınlara dayatılan kıyafet kuralları

İran’da cumhurbaşkanlığı seçiminin 6 adayı üçüncü kez bir TV münazarasında karşı karşıya geldi. 4 saat süren canlı yayında kadınlara dayatılan başörtüsü zorunluluğu ve internet yasakları gündemdeydi. Adaylardan hiç kimse kıyafet kurallarına karşı çıkan İranlı kadınlara net çözüm önerisi getiremedi ancak üçü zorlamanın doğru bir yöntem olmadığını dile getirdi. Seçimin tek reformcu adayı olan ve kararsızların oylarına talip olduğunu belirten Mesud Pezeşkiyan, “Nasıl daha önce kadınlarımızdan başörtüsünü alamadılarsa şimdi biz de kadınlara zorla başörtüsü taktıramayız” dedi.

Zorunlu başörtüsünün “kanun hükmü” olduğunu, ancak bunun zorla olmayacağını söyleyen ılımlı din adamı olarak bilinen aday Mustafa Purmuhammedi, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde şu anda tartışılan ve kurala uymayan kadınlara çeşitli müeyyideler öngören yasayı geri çekeceğini vaat etti. Muhafazakar aday Muhammed Bakır Kalibaf da kıyafet zorunluluğunun “saygı olmadan, gerginlik ve şiddetle çözülemeyeceği” mesajını verdi. Muhafazakâr aday, polisin kadınlara müdahalesi sırasında “acı hadiselerin de yaşandığını ve bunların durdurulması gerektiğini” söyledi.

Muhafazakar aday Said Celili ise “Başörtüsü, kadınların sosyal varlığının kıyafetidir ve mahremiyetlerinin korunmasında ve ilerlemesinde önemli rol oynar” dedi.

Kalibaf ya da Celili lehine çekileceği öngörülen Tahran Belediye Başkanı Ali Rıza Zakani, “1980’li yıllarda İmam Humeyni, kimsenin özel alanına müdahale etmememiz gerektiğini beyan etti. Kamusal alanda, kamu yasaları geçerlidir ve müesses yasaların dediği olur… Başörtüsü hem dini hem de yasal bir meseledir” diye konuştu.

Görüldüğü üzere cumhurbaşkanı seçimlerine gidilecek İran’da en “modern” görünümlü aday dahi Kum Kenti mollalarının öfkesini üzerine çekmekten korkan bir dil kullanıyor. Hal böyle olunca, ülkede halkın sandıktan pek de bir umudu olmuyor. Zaten İran’ı diken üstüne getiren Amini protestolarının infaz ve şiddetle bastırılmasının ardından gençlerin de sandığa gitmesi pek beklenmiyor.

Adayların internet yasakları konusunda benzer bir tutum izlemesi de dikkat çekti. Genel olarak “kriz anlarında yasakları” normal buluyor. Reformcu aday Pezeşkiyan, internet yasaklarını “kriz zamanlarında normal” bulduğunu ancak normal koşullarda halka zarar verdiğini söyledi. Milletvekili Pezeşkiyan, “Cumhurbaşkanı olursam internetteki birçok yasak ve kısıtlamayı kaldıracağım” dedi. Reformcu aday her ne kadar “yasakları kaldıracağını” iddia etse de bu konuda son sözün Hamaney’in olduğunu da vurgulamak lazım.

Adaylar arasındaki tek din adamı Mustafa Purmuhammedi, internet yasaklarının mecrasından çıktığını dile getirerek, “Filtreleme bir noktada doğruydu ancak devam etmesi endişe verici bir hale geldi” dedi. İranlıların yasakları aşabilmek için VPN hizmetlerini satın aldıklarını belirten Purmuhammedi, “Bu yasaklarla ortaya çıkan VPN mafyasının varlığı insanların cüzdanlarını boşaltıyor ve güvenlik tehlikeye giriyor” değerlendirmesini yaptı.

Muhafazakar aday Muhammed Bakır Kalibaf, İran’da karışıklık ve protesto gibi özel durumlar haricinde internet yasaklarına karşı olduğunu beyan etti.

Yasaklar nedeniyle VPN kullananların oranının yüzde 67’ye çıktığına dikkati çeken İran Meclis Başkanı Kalibaf, “Riski ortadan kaldırmak yerine artırdık ve hem ekonomik hem maddi zarar hem de manevi zarar gördük” dedi. Muhafazakar aday Said Celili ise yabancı internet ve sosyal medya uygulamalarının güvenlik tehdidi oluşturabileceğini söyleyerek bunların yerine geliştirilen yerli platformlara işaret etti.

İran devlet medyasının son yayımladığı anket, Celili’ye yüzde 22.5, Kalibaf’a 19.5, Pezeşkiyan’a 19.4, Haşemi’ye 2.7, Zakani’ye 2.2, Purmuhammedi’ye 0.9 oranında oy öngördü.

Hamaney: Düşmanları sevindirmeyin

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 28 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak adaylardan, “düşmanları memnun edecek yorumlar yapmaktan kaçınmalarını” istedi.

İran devlet televizyonunun haberine göre, Hamaney, devrimin ilk yıllarında İran Başyargıcı olarak görev yapan Ayetullah Muhammed Beheşti’nin ölüm yılı nedeniyle yargı yetkililerini kabul ettiği toplantıda konuştu. Ülkede 28 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi adayların devlet televizyonunda yaptıkları münazaraların faydalı olduğunu söyleyen Hamaney, “Benim tavsiyem, adayların televizyonda yaptıkları bu tartışmalar ya da kamuoyu önünde yaptıkları açıklamalar, düşmanları sevindirmemelidir” dedi.

Hamaney, “Düşmanca sözler söylemeyin. Bu önemli bir nokta. Bazen ülkeyi, milleti, nizamı düşmanlaştıracak sözler ortaya atılabilir ve bu caiz değildir. Söylenen sözler vatan düşmanını, millet düşmanını, sistem düşmanını memnun etmeyen sözler olmalıdır” diye konuştu.

Kanada İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütü listesine aldı