Kürt asıllı İranlı 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin geçen yıl 13 Eylül’de ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra hayatını kaybetmesinin üzerinden bir yıl geçti. İran’da son yılların en büyük protestosunun fitilini ateşleyen bu ölüm, birinci yılında dünyanın dört bir yanında sokaklara dökülen binlerce kişi tarafından protesto edildi.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları (IHR) grubu, Mahsa’nın babası Amjad Amini’nin cumartesi günü memleketi Sakız’daki evinden çıkarken tutuklandığını bildirdi. Gruba göre baba Amjad, kızının mezarı başında anma töreni düzenlememesi konusunda uyarıldıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak resmi haber ajansı IRNA, Amjad’ın tutuklandığı iddialarını yalanladı ve daha sonra güvenlik güçlerinin Amjad’a yönelik bir ‘suikast girişimini’ engellemeye çalıştığını bildirdi.
Bu hafta başında Mahsa’nın amcası Safa Ali, rejim tarafından tutuklanmış, bu tutuklamanın sebebi açıklanmamıştı. Uluslararası Af Örgütü, geçen ay yayınladığı bir raporda, İranlı yetkililerin ‘hayatını kaybedenlerin ailelerini keyfi olarak gözaltına aldığını ya da tutukladığını, mezarlıklarda barışçıl toplanmalara kısıtlamalar getirdiğini ve kurbanların mezar taşlarını tahrip ettiğini’ bildirmişti.
Mahsa’nın ölümünün öğrenilmesinin ardından ülke büyük protestolara sahne olmuş, hak örgütleri 71’i çocuk olmak üzere 500’den fazla kişinin öldüğünü, yüzlerce kişinin yaralandığını ve binlerce kişinin tutuklandığını açıklamıştı. Protestolarla bağlantılı yedi kişi idam edildi.
‘Protestolar ölebilir, olgular ölmez’
Genç yaşta hayatını kaybeden Mahsa için büyük bir protesto gösterisi yapılacağından endişelenen rejim, son bir aydır başörtüsü yasasını sıkılaştırmak yönünde yeni bir tasarıyı gündeme getirme ve aralarında şarkıcı ve yönetmenlerin de bulunduğu bazı ünlüleri tutuklama yoluna gitti. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, televizyonda yaptığı açıklamada, Mahsa’nın ölüm yıldönümünde ‘istikrarsızlık’ göstergesi olabilecek hiçbir şeye tolerans gösterilmeyeceğini vurguladı.
Son dönemlerde protesto ateşi sönümlenmeye başlamışsa da Mahsa’nın ölüm yıldönümünü unutmayanlar sokağa dökülerek hükümete yönelik bir kez daha eleştiride bulundu. Marmara Üniversitesi Orta Doğu Ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü’nden Doç.Dr. Serhan Afacan 10Haber’e yaptığı değerlendirmede, “Protestolar ölebilir olgular ölmez. Protesto dalgası doğal olan bir toplumsal hareket şiddetlenerek devrime dönüşmediği müddetçe her protesto hareketi bir noktada sönümlenir ve bir noktada ölür. Ama olgunun kendisi devam eder” dedi.
40 yıllık İran İslam Cumhuriyeti tarihinde protesto örneklerine çok rastlandığını söyleyen Afacan, “İkinci bir olayda genelde çok daha büyük bir patlama yaşanır. Bitti sanıyorsunuz sonra çok küçük gelebilecek bir patlamayla birlikte inanılmaz bir toplumsal ateş ortaya çıkabiliyor” diye ekledi.
Güvenlik güçleri protestoculara müdahale etti
Cumartesi günü İran’ın büyük şehirlerinde ve özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde geniş çağlı güvenlik önlemleri alındı. İnsan hakları grupları, ülkenin çeşitli bölgelerinde yer yer çatışmalar yaşandığını bildirdi. Şu anda hapiste tutulan ödüllü insan hakları aktivisti Nergis Muhammedi ve üç kadın mahkumun, Mahsa’nın ölümünü anmak için Tahran’daki Evin hapishanesinin avlusunda başörtülerini yakarken çekilen bir videosu yayınlandı.
Tahran’ın dışında kalan Karçak kadın hapishanesinde güvenlik güçleri mahkumların protestosunu bastırmaya çalışırken yangın çıktı. IRNA’nın bildirdiğine göre yangının çıkmasına sebep olan şey infazlarını bekleyen mahkumların giysilerini ateşe vermesiydi. Yangında ölen ya da yaralanan olmadığı belirtilirken bazı insan hakları grupları, özel kuvvetlerin cezaevindeki kadınları dövdüğünü ve protestoyu bastırmak için saçma mermiler kullandığını söyledi.
As you know there was an internet black out in Iran yesterday for the anniversary of Mahsa Amini’s passing.
Naturally very little appeared on telegram and what they did try to live stream was quickly shut down by the regime cyber army. Major accounts that cover the protests… pic.twitter.com/QVpy7rPvRm
— Omid Djalili (@omid9) September 17, 2023
Başkentin batısındaki Karaj ve kuzeydoğusundaki Meşed’de de protesto gösterileri düzenlendi. Sosyal medyada yayınlanan bir videoda protestocuların, “Biz büyük bir milletiz ve İran’ı geri alacağız” sloganları attığı, sürücülerin ise korna çalarak protestoculara destek verdiği görüldü.
Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Mahabad’da güvenlik güçlerinin protestoculara açtığı ateşte en az bir kişinin yaralandığı, Kirmanşah’ta da birkaç yaralının olduğu belirtildi. Ancak her iki olay da resmi olarak teyit edilmedi. Amini’nin memleketi Sakız’da ise polisin ‘uyarısına aldırış etmeyen’ bir kişinin ağır bir şekilde yaralandığı ve şu anda yoğun bakımda olduğu bildirildi.
Ayrıca Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde genel greve gidildiği iddia edildi. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde sokakların büyük ölçüde boş, dükkanların ise kapalı olduğu görüldü. Devlet medyası ise bu haberleri yalanlayarak Sakız’ın ‘oldukça sessiz’ olduğunu ve grev çağrılarının ‘halkın uyanıklığı ve güvenlik güçlerinin varlığı’ nedeniyle başarısız olduğunu öne sürdü.
IRNA, İran Devrim Muhafızları’na dayandırdığı haberinde ‘devrim karşıtı’ ve ‘terörist’ olarak nitelendirdiği protestoculara yönelik çok sayıda tutuklama yapıldığını bildirdi.
Paris’teki bahçeye adı verildi
Öte yandan İran dışında Sydney, Paris, Londra, Roma, Toronto, New York ve Washington’da da Amini’yi anmak için binlerce kişi bir araya geldi. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Fransa’nın başkentindeki Villemin Bahçesi’ne Amini’nin adını verdiklerini duyurdu. Amini’yi direniş kahramanı olarak nitelendiren Hidalgo, Paris’in ‘Mahsa, İran ve başka yerlerde özgürlük mücadelesi veren kadınların anısını ve mücadelesini onurlandıracağını’ söyledi.
Washington’da ise yüzlerce protestocu ellerinde Amini’nin portreleriyle Beyaz Saray’ın yakınlarındaki bir parkta toplanarak, “Biz devrimiz” gibi sloganlar attı. ABD Başkanı Joe Biden ise cuma günü yaptığı açıklamada, “Mahsa’nın hikayesi vahşi bir şekilde ölmesiyle sona ermedi. O, İran’ı ve dünyanın dört bir yanındaki insanları etkileyen tarihi bir harekete, ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketine ilham oldu” dedi.
Mahsa’nın ölüm yıldönümünden bir gün önce Avrupa Birliği, ABD ve Birleşik Krallık aralarında Devrim Muhafızları komutanı ve haber ajansı Tasnim’in de bulunduğu bazı kişi ve kurumlara yaptırım uyguladı. İran geçen yılki protestolardan ABD ve diğer yabancı güçleri sorumlu tutmuştu.
Rejim içindeki siyasi elitler arasında halka yönelik kısıtlamaların nasıl olması gerektiği yönünde görüş ayrılığı olduğunu düşündüğünü söyleyen Afacan, “Bazıları ‘Taviz tavizi doğurur dolayısıyla bu sağlıklı bir şey olmaz’ diyor. Bunlar biraz daha Devrim Muhafızları yanlıları, biraz daha sertlik yanlıları diyebileceğimiz kesimler. Bazıları da ‘Eğer esnemenin paradigmasını ve yolunu biz tanımlamazsak bu iş kontrolden çıkar. Dolayısıyla biz topluma sağlıklı bir şekilde esneklikler sunmalıyız’ diyor” dedi.