Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu ayrı ayrı ağırlayacak. Görüşmede ikili ilişkiler ile İsrail-Filistin meselesinin konuşulması bekleniyor.

İletişim Başkanlığı, dün sosyal medyadan yaptığı yazılı açıklamada, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın 25 Temmuz’da, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ise Abbas’tan üç gün sonra 28 Temmuz’da Türkiye’ye geleceği belirtildi.

Erdoğan’ın birbiriyle ihtilaflı iki ülkenin liderleriyle aynı hafta içerisinde ayrı ayrı misafir edileceğinin duyurulduğu açıklamada, söz konusu iki ülkenin çatışmalı halindeki son gelişmeler ile diğer bölgesel ve uluslararası konuların ele alınacağı söylenildi.

Bloomberg’in daha önce konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre, Erdoğan ve Netanyahu’nun görüşmesinde İsrail’den Avrupa’ya doğalgaz taşıyacak hattın Türkiye’den geçmesi ele alınabilir.

İsrail-Türkiye gerginliği

İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler İsrail tarafından, 2010’da Gazze’ye giden ve yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıda 10 yardım gönüllüsünün hayatını kaybetmesi sonucu kopmuştu. Netanyahu resmi olarak özür dilese de, Erdoğan Temmuz 2014’te İsrail’in Gazze’ye yaptığı baskınlar sonucu söz konusu ülkeyi ‘Hitler’in ruhunu canlı tutmakla’ suçlamıştı.

Erdoğan’ın İsrail’e ‘devlet terörü’ ve ‘soykırım’ suçlamaları yöneltmesinin ardından her iki ülke de 2018’de büyükelçilerini çekmişti. Bu diplomatik kriz, Erdoğan’ın Aralık 2020’de İsrail ile yeniden yakınlaşmaya açık olduğunu kamuoyu önünde dile getirmesiyle çözülmeye başladı. Geçen yılın ağustos ayında iki ülke diplomatik ilişkilerine tam olarak yeniden başlattı.

İsrail-Filistin sorunu

Abbas ve Netanyahu’nun ziyaretleri, ay başında İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin’e düzenlediği ve 10’dan fazla insanın hayatını kaybettiği kanlı baskının ardından gerçekleşecek. Baskının ardından Cenin mülteci kampından geriye molozdan başka bir şey kalmamıştı.

İki ülke arasındaki gerginlik, özellikle Netanyahu’nun başbakan seçilmesi ve İsrail tarihinin en aşırı sağcı ve dindar hükümetini kurmasıyla iyice arttı. İki ülke 2005’teki İkinci İntifada’dan bu yana kayıtlara geen en kanlı seneyi geçiriyor. Yıl başından bu yana 157’den fazla Filistinli, İsraillilerin saldırılarında hayatını kaybetti. Buna karşılık 26 İsraillinin de Filistinli direnişçilerin saldırılarında öldüğü belirtiliyor. 

İsrail’de yedek askerler görev bırakıyor: Biden, Netanyahu’yu Beyaz Saray’a davet etti