İsrail basınında yer alan iddiaya göre Katar'dan atılan Hamas liderleri Türkiye'ye geldi. Liderler gelmiş olsa da ofisin Türkiye'ye henüz taşınmadığı düşünülüyor. İsrailliler ise sosyal medyada "Türkiye'yi NATO'dan çıkarın" çağrısı yapmaya başladı.

Katar’ın önceki haftalarda ABD’nin ültimatomunu ciddiye alarak başkent Doha’daki Hamas ofisini kapatma kararı aldığı iddia edilmişti. Katar iddiayı kabul etmemiş ama arabuluculuk faaliyetlerine ara verdiğini açıklamıştı. Buna göre her iki taraf da anlaşmaya istekli olana kadar Katar arabuluculuğa devam etmeyecek. İsrail basını şimdi de Hamas’ın üst düzey kadrosunun Türkiye’ye geldiğini öne sürüyor. Ankara ise bu iddiayı yalanlayarak Hamas’ın ofisini Türkiye’ye taşımadığını söyledi.

İsrailli elektronik gazete Times of Israel’in bir Arap diplomata dayandırdığı haberine göre Hamas’ın yurt dışındaki üst düzey lider kadrosu Katar’ın arabuluculuk rolünü askıya alması üstüne Türkiye’ye geldi. Bu ayrılığı ilk haberleştiren İsrail’in kamu yayın kuruluşu Kan olmuştu. Söz konusu Arap diplomat Hamas’ın yurt dışındaki lider kadrosunun Katar’da toplantı olmadığı vakitlerde zaten Türkiye’de olduğunu söyleyerek bunun o kadar da şaşırtıcı olmadığını ima etti. Ancak bunun tam da Katar’ın Hamas ofisini kapatmakla tehdit ettiği iddiaları üstüne gelmesi dikkat çekti.

Middle East Eye’ın haberine göre Türk diplomatlar da Hamas’ın Katar’daki liderlerinin zaman zaman Türkiye’yi ziyaret ettiğini ama Hamas ofisinin Türkiye’ye taşındığı haberinin doğru olmadığını söyledi.

Katar ABD’nin uyarılarına dayanamamıştı

Hikayeyi biraz başından saralım: Beyaz Saray 8 Kasım’da 2012’den beri ev sahipliği yaptığı Hamas ofisini kapatması için Katar’a baskı yaptığını açıkladı. ABD’li yetkililer bu baskıya gerekçe olarak Hamas’ın rehine anlaşmasını defalarca reddetmesini gösteriyor. Doha’daki Hamas ofisi ABD ve diğer ülkelerin Hamas ile müzakereleri yürütebilecekleri bir merkez olması amacıyla açılmıştı. Ancak geçen yıldan beri ABD Katar’a bu ofisi kapatması için baskı uyguluyor. ABD’ye göre müzakerelerde ilerleme kaydedilmediğine göre Doha’daki ofisin açık kalmasına da gerek yok.

Katar ABD’nin açıklamasından sonraki gün arabuluculuk rolüne ara verdiğini duyurdu. O zaman dünya basını Katar’ın Hamas liderlerinden ülkeyi terk etmesini istediğini yazmıştı. Ancak bu ayrılığın ne zaman olacağı konusunda detay verilmemişti. Katar da resmi duyurusunda kararının kalıcı olmadığını, iki taraf da müzakere masasından sonuç almaya istekli olduğunda arabuluculuk girişimlerine kaldığı yerden devam edeceğini söylemişti.

Bu arada Hamas’ı sınır dışı etmek Katar için iki ucu keskin kılıç. Sonuç olarak Hamas’ın ofisinin başka bir ülkeye taşınması Katar’ın müzakerelerdeki önemini de azaltabilir. Oysa tüm bu süreçte Katar’ın ismi diplomasi sahnesinde çok daha fazla öne çıkmıştı.

Hamas’ın ikinci sığınağı: Türkiye

Katar’dan atılan Hamas liderlerinin gidebileceği ülkeler listesinin başında Türkiye geliyor. Zaten örgütün lider kadrosunun çoğunun ailesi Türkiye’de yaşıyor. Ancak Ankara Hamas’ı terör örgütü olarak görmese de NATO’daki müttefiklerinin çoğu öyle görüyor. ABD Başkanı Joe Biden bu ayın başlarında hiçbir müttefikinin terör örgütüne ev sahipliği yapmaması gerektiğini söyledi. Bu arada ABD de Suriye’de Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü YPG’yi destekliyor.

Türkiye’nin NATO üyesi olması İsrail’in Hamas liderlerini yok etmek için Türkiye’yi hedef almasını engelliyor. Çünkü NATO’nun beşinci maddesine göre üyelerden biri bile saldırıya uğrarsa diğerleri de kendileri saldırıya uğramış gibi devreye girmek zorunda. Ama İsrail daha farklı bir yol izleyerek Türkiye’nin karşı karşıya geldiği örgütlere arka çıkarak dolaylı yoldan saldırıya geçebilir. İsrail’in bu bakımdan tercih edeceği ilk grubun Suriye’deki YPG olduğu düşünülüyor. İsrail’in yeni Dışişleri Bakanı Gideon Saar yakın zamanda “Kürtler bizim doğal müttefikimiz” açıklaması da yaptı. Mevcut durumda sosyal medya kullanan İsrailliler Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını istemeye başladı. 

Ama tam da Türkiye’nin NATO üyesi olması Hamas’ın Türkiye topraklarında merkez açmasına engel teşkil edebilir. Zira birliğin diğer üye ülkeleri Türkiye’yi bu konuda sıkıştırabilir. Mevcut durumda Hamas liderleri Türkiye’ye taşınsa bile grubun Doha’daki ofisini taşımadığı anlaşılıyor.

Bugüne kadar Ankara’nın ismi arabuluculuktan ziyade garantörlükte öne çıktı. Şimdi Katar’ın geri adım atmasıyla Türkiye’nin müzakerelerde daha büyük rol üstlenip üstlenmeyeceğini zaman gösterecek. Ama bunun öncesinde Ankara sadece garantörlük istediğini göstermişti. Yine de kasımdaki ateşkes sırasında serbest bırakılan Taylandlılar için Türkiye’nin devreye girdiği biliniyor.

Ateşkes neden sağlanamıyor?

Hamas savaşın kalıcı olarak sona ermesini ve İsrail’in Gazze’den çekilmesini istiyor. Ancak Hamas’ı yok edene kadar savaşı sürdürme sözü veren İsrail bugüne kadar sadece kısa süreli ateşkeslere evet dedi. Ayrıca Netanyahu hükümeti ateşkes boyunca İsrail güçlerinin bölgede kalmasının “bir gereklilik” olduğunu da savunuyor.

Bu süreçte İsrail anlaşma koşullarını defalarca değiştirdi. İsrail’deki uzmanlar İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu hareketlerle rehineleri serbest bırakmaktansa siyasi kariyerini korumaya odaklandığını söylüyor. Netanyahu’nun radikal yandaşlarına kalsa İsrail Gazze topraklarının kontrolünü elinde tutmaya devam edip yerleşimcileri bölgeye yönlendirmeli. Ayrıca yine radikallere göre savaş sona ermemeli.

Oysa Kanal 12’nin geçen haftaki anketine göre İsraillilerin yüzde 69’u savaşı sona erdirecek rehine anlaşmasını destekliyor, yüzde 20’siyse çatışmaların devam etmesini tercih ediyor.

Katar ateşkes müzakerelerindeki arabuluculuk rolünü askıya aldı