7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdüren İsrail bir yandan da Lübnan’ın güneyinde Hizbullah ile çatışmaya, örgüte ait bazı hedefleri vurmaya devam ediyor. Bu çatışmalarda şimdiye kadar toplamda 325 Hizbullah mensubu, 65 Lübnanlı sivil, 19 Emel Hareketi üyesi, 13 Hamas mensubu ve 15 İslami Cihad üyesi hayatını kaybetti. Aynı zamanda 14 İsrail askeri ve 10 İsrailli sivil de yaşamını yitirdi.
Hizbullah son olarak İsrail’in kuzeyini hedef aldığı saldırılarda orman yangınlarına neden olmuş, bu durum İsrailli aşırı sağcı politikacılar tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir yangından etkilenen şehirlerden biri olan Kiryat Shmona’yı ziyareti sırasında “Burayı yakıyorlar, Hizbullah’ın tüm kalelerini yakmalı ve yok etmeliyiz. Savaş!” demişti. Birleşmiş Milletler’in (BM) İsrail ve Lübnan arasında belirlediği tampon bölgeye yakın bir yeri ziyaret eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da “Bize zarar verip de karşılık vermeyeceğimizi düşünenlere sesleniyorum; öyle ya da böyle kuzeyde güvenliği sağlayacağız” diye konuşmuştu.
Bu tepkiler orduda da beklenen karşılığı buldu. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin ordunun Lübnan sınırında Hizbullah’a karşı topyekun bir savaşa hazırlandığını söyledi.
Lübnan’la yapılan 2006 savaşının 18. yıldönümü anma töreninde İsrail’in kuzeyinde yaşayanlarla konuşan Gordin “Hepimiz hazırız. Gerektiğinde düşman güçlü ve hazırlıklı bir orduyla karşı karşıya gelecektir” dedi. İsrailli komutan “Misyonumuz açık: güvenlik gerçekliğini değiştirmek, böylece sizi mümkün olan en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerinize geri döndürebiliriz” diye ekledi.
ABD temkinli: İran’ı müdahaleye itebilir
Gordin’in açıklaması, İsrail’in Lübnan sınırında artan gerilimin olduğu bir dönemde geldi. Axios’un ismi açıklanmayan iki Amerikalı ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberine göre Biden yönetimi son haftalarda İsrail’i Lübnan’da Hizbullah’a karşı olası bir savaşa karşı uyardı ve böyle bir askeri operasyonun İran’ı müdahaleye itebileceğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller da “Diplomatik bir çözüm arayışına devam ediyoruz çünkü İsrail’in bölgedeki güvenliğine ve istikrarına büyük zarar verecek olan çatışmanın tırmanmasını görmek istemiyoruz. Hem İsrail hem de Lübnan halkından can kaybına tahammülümüz yok” demişti.
Ordudan yeni hamleler: 50 bin yedek asker, sivil hazırlık birimleri bölgede
İsrail ordusu dün erken saatlerde Güney Lübnan’ın Aitaroun bölgesine düzenlenen insansız hava aracı (İHA) saldırısında iki Hizbullah militanının vurulduğunu belirterek saldırının kasabada örgüt tarafından kullanılan birçok binayı hedef aldığını da sözlerine ekledi. Hizbullah’a bağlı Al-Manar TV de Ayta al-Shaab ve Shuba köylerine yapılan topçu saldırılarını bildirdi.
Bu arada İsrail İtfaiye ve Kurtarma Teşkilatı çarşamba günü Celile’nin Bar’am ormanında çıkan yangını kontrol altına almaya çalışıyor. Salı günü itfaiyeciler, Hizbullah’ın Lübnan’dan yaptığı roket ve insansız hava aracı saldırısının ardından İsrail’in kuzeyinde geçen hafta sonundan bu yana çıkan yangınları çoğunlukla kontrol altına aldıklarını bildirdiler.
IDF ise güvenlik olaylarına müdahale etmek üzere tasarlanmış köy veya kibutz sakinlerinden oluşan “sivil hazırlık birimlerini” ordu gelene kadar azaltma planlarını ertelediğini duyurdu. Bu gerilimin artacağının bir işareti olarak yorumlandı.
İsrail hükümeti ordunun çağırmaya yetkili olduğu yedek asker sayısını 300 binden 350 bine çıkarmaya karar vermişti. Ordu Radyosu bu kararın yeniden değerlendirileceği 1 Ağustos tarihine kadar yürürlükte kalacağını bildirmişti. Bu da bölgede tansiyonun yükseleceğinin bir diğer sinyali.
Öte yandan ordu, İsrail jetlerinin Güney Lübnan’daki Wadi Jilou’daki bir mühimmat deposu ve Aadchit yakınındaki diğer iki bölge de dahil olmak üzere gece boyunca Hizbullah hedeflerini vurduğunu açıkladı.
