İsrail’in Gazze işgalinde şimdi sırada, 1 milyondan fazla Gazzeli’nin sığındığı dev çadır kent Refah var. Başta ABD olmak üzere bütün dünya İsrail’in Refah’a saldırısını ortaya çıkacak devasa insani krizden ötürü engellemeye çalışıyor ama İsrail ordusu tüm bu çağrılara rağmen 7 Mayıs günü Refah’ın doğusunda bir bölgeye önce boşaltma emri verdi, ardından kara harekatına başlayıp orayı işgal etti. İsrail ordusunun geçen hafta işgal ettiği bölgeden 150 bin Gazzeli kaçmak zorunda kalmıştı. Şimdi İsrail, Refah’ın orta kesimleri için geçen haftakine benzer bir boşaltma emri yayınladı. Birleşmiş Millletler, bu emir sonrasında 400 bin Gazzeli’nin daha yollara düştüğünü ve bölgeden ayrılmaya başladığını açıkladı. Ancak bu ayrılanların Gazze içinde gidebileceği güvenli hiçbir yer kalmamış durumda.
Bu arada, geçen hafta ateşkes girişimlerinin suya düşmesi sonrası Hamas elindeki esirlerden birinin videosunu yayınladı. Bu video, İsrail içinde Netanyahu hükümetinin bir an önce ateşkes yapıp esirleri kurtarmasını isteyen geniş kamuoyunu bir kez daha hareketlendirdi. Çünkü Hamas’ın videosundaki esir hayatını kaybetmişti.
Refah’ın orta bölgesi de tahliye ediliyor
İsrail ordusu Refah’ın merkezindeki mahallelerde yaşayanlara kenti boşaltmalarını söyleyerek kentteki askeri operasyonlarını genişletme sinyali verdi ve yüz binlerce insanın daha yerinden edilmesi tehdidinde bulundu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) geçen hafta doğu mahallelerinin boşaltılması emrini verdikten sonra Mısır’la olan Refah sınır kapısını “hassas ve hedefe yönelik bir operasyonla” ele geçirdiklerini duyurmuştu.
Halihazırda 150 binden fazla Filistinli, operasyonun başladığı Salı gününden itibaren Refah’ı terk etti. Oradaki yardım görevlilerine göre pek çok kişi IDF tarafından belirlenen ve koşulların “korkunç” olduğu kıyı ve kuzeybatıdaki “genişletilmiş insani bölgeye” kaçtı. Bölge sakinlerine verilen yeni talimatlar, IDF’nin Refah’ın merkezine doğru bir saldırı başlatacağını, yıkım ve çok daha fazlasının yerinden edilmesi tehdidiyle karşı karşıya kalacağını ve muhtemelen şehrin tamamına doğru ilerleyeceğini gösteriyor. İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın üst düzey liderlerinin ve kalan güçlerinin çoğunu Refah’ta konuşlandırdığını ileri sürerek ABD’nin Refah’a saldırmaması yönündeki eleştirilerini görmezden gelmişti.
‘Soykırımda ısrarcı’
Hamas’tan, İsrail’in Gazze Şeridi’ne karadan ve havadan saldırılarını genişletmesinin ardından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, İsrail’in, Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerinde sivillere saldırılarını artırarak, bombardıman, katliam, tehcir ve altyapıyı yıkma aracılığıyla Filistin halkına karşı “soykırım savaşını” sürdürmekte ısrarcı olduğu belirtildi.
“İsrail’in kadın, çocuk, yaşlı demeden sivillere karşı işlediği suçları tırmandırmasından, siyonist faşizmin suçlarına kılıf sağlayan ABD yönetiminin sorumlu olduğu” ifade edilen açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumdan, saldırılarına son vermesi için İsrail’e baskı yapması ve sivillere acil koruma sağlaması istendi. İsrail ordusu, Refah kenti ve Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki birçok bölgedeki Filistinlilerin, belirlenen “güvenli bölgelere” gitmelerini istemesinin ardından Gazze Şeridi’nin tüm kentlerinde eş zamanlı olarak kara ve hava saldırılarını genişletmişti.
‘Tahliye kararı İsrail’in zayıf noktalarını ortaya çıkarıyor’
Refah’ın orta bölgesine yönelik alınan tahliye kararı, “İsrail’in zayıf noktalarını ortaya çıkaran bir hamle” olarak yorumlandı. The Guardian’da yer alan analize göre IDF tarafından verilen son tahliye kararında özellikle iki unsur dikkat çekici. Bunlardan birinin IDF’nin yaptığı tahliye uyarılarının daha az görünür kılınmaya çalışılması olduğu belirtilen analizde, sebep olarak da İsrail’in Refah işgalini dünyaya kapsamı düşük gibi gösterme çabası olduğu ifade edildi.
Yazıya göre İsrail’in, Gazze’deki savaşta yeni ve potansiyel olarak son derece kanlı bir aşamanın başladığını vurgulamaktaki bu isteksizliği şaşırtıcı değil. İsrail’in en üst düzey yetkilileri aylardır Refah’ta ya da şehrin altında bulunan Hamas güçlerini ve liderlerini ortadan kaldırmak ve muhtemelen orada tutulan İsrailli rehinelerin bir kısmını geri almak için Refah’a geniş çaplı bir saldırı tehdidinde bulunuyordu. Bu, İsrail’in Hamas’ı “ezmek” ve örgütten gelebilecek her türlü tehdidi sona erdirmek şeklindeki savaş hedeflerine ulaşması için elzem olarak görülüyor. İnsani yardım yetkilileri böyle bir saldırının gerçekleşmesi halinde bir felaket yaşanacağı uyarısında bulunurken Washington da İsrail’in sivilleri korumaya yönelik inandırıcı bir plan sunmadan böyle bir eyleme karşı olduğunu açıkça ifade etti.
Hamas’tan yeni esir videosu: Yoğun bakıma alamadık, öldü
İsrail Refah saldırılarını sürdürürken Hamas da Cumartesi günü, Kibbutz Nirim’den kaçırılan Nadav Popplewell’in bir videosunu yayınladı. Klipte adam kendini ismiyle tanıtıyor sağ gözünde kocaman bir morluk olduğu dikkat çekiyor. Videoda Arapça ve İbranice verilen yazıda “Zaman azalıyor. Hükümetiniz yalan söylüyor” ifadeleri yer aldı.
Ardından Hamas tarafından Popplewell ile ilgili yapılan bir başka açıklamada İsrailli esirin öldüğü ifade edildi. Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Popplewell’in bir kadın rehineyle birlikte tutulduğu yerin İsrail füzesi tarafından hedef alınmasıyla yaralandığını söyleyerek, “Düşmanın Gazze’deki hastanelerde yarattığı yıkım nedeniyle tıbbi tesislerde yoğun bakım alamadığı için öldü” dedi.
51 yaşındaki Popplewell ve 79 yaşındaki annesi Channah Peri, 7 Ekim’deki Hamas saldırısı sırasında Kibbutz Nirim’deki evlerinden kaçırılmıştı. Peri 24 Kasım’da yapılan ateşkes ile serbest bırakıldı. Esir tutulduğu süre boyunca Channah ve Nadav Gazze’deki bir yeraltı tünelinde oğluyla birlikte tutuldular.
Hamas daha önce de rehinelerin yer aldığı videolar yayınlamış ve bu taktik İsrail tarafından kınanarak psikolojik manipülasyon olarak nitelendirilmişti.
Ölü sayısı tırmanmaya devam ediyor
Hamas’ın İsrail’e 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu ardından başlayan işgalde ölü sayısı tırmanmaya devam ediyor. Filistin Yönetimine bağlı sağlık bakanlığının açıklamasına göre öldürülen Filistinli sayısı 34 bin 971’e yükseldi. 78 bin 641 kişi de yaralandı.