İsrail ve Hizbullah 7 Ekim’de Gazze’deki savaşının başlamasından bu yana İsrail-Lübnan sınırında çatışmaya devam ediyor. Ekim ayından bu yana İsrail saldırılarında Lübnan’da aralarında Hizbullah savaşçıları ve sivillerin de bulunduğu yaklaşık 450 kişi hayatını kaybetti. Aynı dönemde İran destekli örgütün saldırılarında İsrail’de 23 sivil ve en az 17 asker öldü.
Hafta sonu İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’nde yer alan Mecdel Şems beldesindeki bir futbol sahasına roket isabet etmesi sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişi yaşamını yitirmiş, 17’si ağır olmak üzere 35 kişi yaralanmıştı. İsrail ordusu “mevcut istihbarat ve yapılan değerlendirmeler” sonucunda roketin Lübnan’ın güneyindeki Şeba beldesinin kuzeyinden fırlatıldığını öne sürmüş ve saldırıdan Lübnan Hizbullahı’nı sorumlu tutmuştu.
Hizbullah ise Mecdel Şems’teki saldırıyı kendilerinin düzenlediği iddialarını anında reddederek “bu olayla herhangi bir ilgilerinin olmadığını” açıklamıştı.
Bu durum Ortadoğu’da topyekün bir savaş endişelerini tetiklerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Rize İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, geçmişte Karabağ ve Libya’da sergiledikleri aktif politikaların benzerinin İsrail’e karşı da gösterilebileceğini öne sürerek “Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız” demişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı eski direktörü ve eski Türkiye Büyükelçisi Dr. Alon Liel, İsrail basınına verdiği demeçte Erdoğan’ın Gazze’deki savaşa müdahale etme yönündeki son söylemlerini değerlendirdi.
Dr. Liel, Gadi Ness’e verdiği röportajda “Erdoğan’ın hem Hamas’a hem de Batı Şeria’da savaşan Filistinlilere askeri yardımı artırma girişiminde bulunabileceğini ima ediyor” dedi.
‘Erdoğan’ı ciddiye almamız gerekiyor’
Liel “Daha önce de Türkiye’de onlar için bir karargâh kurarak muhtemelen askeri operasyonlar yürütmek, silah kaçakçılığı yapmak ve silah satın almak için para transfer etmek niyetiyle bunu denemişti. Mantıksız hareket ettiği bilinen Erdoğan’ın İsrail’i işgal etmek üzere Türk askerlerini göndermesi pek olası değil” diye konuştu.
“İsrail ile ticareti durdurmak gibi tehditlerini yerine getirdiği için Erdoğan’ı ciddiye almamız gerektiğine inanıyorum” diyen eski büyükelçi “Zaten Filistinlilere yardım etmeye çalışıyor, yaralıları Türkiye’deki hastanelere gönderiyor ve onlara para aktarmanın yollarını buluyor” diye ekledi.
Dr. Liel “Bence Erdoğan, bize karşı savaşan güçleri ya para göndererek ya da Mısır sınırından kaçakçılık yaparak güçlendirmeye çalışacak. Bu arada, Batı Şeria ve Kudüs’e kaçakçılık da dahil olmak üzere Mısır ile ilişkilerde önemli gelişmeler kaydetti. Kudüs’te her zaman dolaylı bir varlığı olmuştur” dedi.
‘Diplomasimizdeki zayıflığı istismar ediyor’
Liel ayrıca “Eğer Lübnan’da önemli bir şey olursa Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a girmesini bahsettiği şeye giden yolun yarısı olarak görür, Lübnan’a kuvvet gönderebilir. Kendisi geçmişte de Lübnan karasularına destroyerler ve savaş gemileri göndermişti” iddiasında bulundu.
Büyükelçi sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer düzgün bir diplomatik pozisyonda olsaydık, Erdoğan ile ilişkilerimizi kesmemiz gerekirdi. Ancak diplomasimizde önemli bir zayıflık var; sadece açıklamaları için ona bir bedel ödetemiyoruz, bu yüzden durumu etkili bir şekilde istismar ediyor.”