İsrail güvenlik güçleri 4 ve 5 Nisan’da Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlenmiş ve kauçuk kaplı mermi ve coplarla Filistinlilere şiddet uygulamıştı. O anlara ait görüntüler dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırırken İsrail’in ablukası altındaki Gazze Şeridi’ne de hava saldırıları düzenlenmişti.
Yaşananlara Türkiye’den de tepkiler yükseldi ve siyasetçiler Filistin’in yanında olduklarını açıkladı.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınıyorum. Yerimiz bellidir, Filistin’in yanıdır” derken Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da kaybedecek bir saniyenin dahi olmadığını ifade etti ve Türkiye’nin bu süreçte aktif rol üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Karamollaoğlu, önce İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, hemen ardından da BM Güvenlik Konseyi’nin derhal toplanmasını sağlamanın gerektiğini belirtti ve “En sert şekilde yaptırımlar uygulamak başta olmak üzere bu zulme nihai olarak son verecek somut adımlar atılmalıdır!” dedi.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada İsrail’in saldırılarını lanetleyerek “Türkiye öncü rol üstlenerek İsrail’e karşı uluslararası toplumu harekete geçirmelidir. Mazlum Filistinli kardeşlerimize terör uygulayan İsrail’le normalleşme olamaz!” ifadelerini kullandı.
İsrail’in saldırılarını insanlık dışı olarak niteleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise İsrail hükümetine saldırılara son vermesi yönünde çağrıda bulundu. Saldırıların herkesi derinden sarstığını belirten DEVA Partisi lideri Ali Babacan da Filistin halkının yanında olduğunu söyledi ve “Uygulanan şiddet insanlık dışıdır” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Filistinli mevkidaşı Riad Malki ile telefonda görüştü ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyet ve statüsünün korunmasının her zaman Türkiye açısından çok önemli olduğunu belirterek, Türkiye’nin her daim Filistin’in yanında olmaya devam edeceğini söyledi. Çavuşoğlu, gerginliğin azaltılması için Türkiye’nin ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 3 gün önce Gazi Üniversitesi Kültür Merkezi’ndeki iftar programında Türkiye’nin bu saldırılara sessiz kalmayacağını söylemiş ve “Mescid-i Aksa’ya el uzatılması, Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ayaklar altına alınması bizim kırmızı çizgimizdir” demişti. İsrail hükümetinin bu politikasının altında sıkışmışlığın yattığını söyleyen Erdoğan, “Bunun adı zulüm siyasetidir, kan siyasetidir, provokasyon siyasetidir” demişti.
