İsrail Dışişleri Bakanı Cohen Güney Kıbrıs'a giderek Kıbrıs üzerinden Gazze'ye açılacak olası yardım koridorunu görüştü. Refah'ın üzerindeki yükü azaltmayı amaçlayan bu yöntem uygulamaya konursa abluka 2007'den bu yana ilk kez hafiflemiş olacak.

İsrail ve Filistinli direniş güçleri arasındaki savaş Kıbrıs’taki İsrailli sayısına da yansıdı. Güney Kıbrıs’ta Larnaca şehrinde, Kuzey Kıbrıs’ta ise genel olarak İsraillilerde artış var. Sadece İsrail’den de değil hemen her ülkeden Kıbrıs’a Yahudi akışı yaşanıyor. Gündemdeki bir konu da Gazze’ye insani yardımın Kıbrıs’tan deniz yoluyla ulaştırılması. Dolayısıyla Kıbrıs Ortadoğu’da süren savaşta önemli yere sahip.

Durum böyle olunca İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen çarşamba günü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ziyaret gerçekleştirerek Gazze Şeridi’ne Kıbrıs’tan insani yardım gönderme planını desteklediklerini söyledi. Bu yardımların Gazze’ye gönderilmeden önce adada toplanması, denetlenmesi ve depolanması için bir koridor oluşturmak anlamına geliyor.

Güney Kıbrıslı mevkidaşı Constantinos Kombos ile görüşen Cohen yardımların “organize ve denetimi sıkı bir şekilde yapılmış” halde nakledilmesi gerektiğini söyledi. Gazetecilere konuşan Cohen “Bu insani koridor üzerinden Gazze’ye insani yardım için hızlı bir yol oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

İsrail Gazze Şeridi’yle sınırı olan Kerem Şalom Sınır Kapısı’nı 17 Aralık’ta açtı. Böylelikle savaşın başından bu yana Gazze’ye ilk kez bu kapıdan yardım girdi. Daha önce Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı yardıma açılmıştı. Ancak bu sınır kapısından günde en fazla 100 kamyonluk yardım girebiliyordu. Dolayısıyla hem kerem Şalom hem de Kıbrıs’tan gönderilecek yardımların Refah’taki yoğunluğu düşürmesi amaçlanıyor.

Bakanlar Larnaka’daki bir arama kurtarma koordinasyon merkezini ziyaret ederek planın lojistik detaylarını görüştü. Cohen yardımların yola çıkacağı Larnaka Limanı’ndaki tesisleri de denetledi. Kombos Kıbrıs’ın Gazze’deki sivillere düzenli olarak yüksek hacimli insani yardım akışı sağlaması amaçlanan bu “hayati deniz hattı” aracılığıyla yardıma acil ihtiyaç duyulan bölgeye büyük miktarlarda yardım ulaştırmaya hazır olduğunu söyleyerek, “İlk seferimizi yapmamız için yeşil ışık yakmanızı dört gözle bekliyoruz” dedi.

Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nicos Christodoulides Gazze girişimini kasım ayında Avrupa Birliği liderler ve Arap ülkelerine tanıtmıştı. Yardımların kalkacağı yer olarak özellikle Larnaka’nın seçilmesinin sebebi ise hem Orta Doğu’ya yakın (Gazze’nin 370 km kuzeybatısında) bir limana sahip olması hem de havaalanına sahip olmasıydı. Zira ülkelerin uçaklarla yollayacağı yardımlar bu havaalanındaki pistlere kolaylıkla inebilir. Kıbrıslı yetkililer, aralarında İngiltere’nin de olduğu çok sayıda ülkenin Larnaka Limanı’nda depolanması için yardım gönderdiğini söylüyor. Gazze’nin bir limanı yok ama İngiltere, bunun için herhangi bir altyapının gerekmediği amfibi gemilerini hizmete sunabileceğini söyledi. Plana göre yardım Kıbrıs’ta İsrailli temsilcilerin de yer aldığı ortak komite tarafından kontrol edilecek.

Plan uygulamaya konabilirse İsrail 2007’den bu yana denizden abluka altına aldığı Gazze’de ilk kez ablukayı yumuşatmış olacak. Gazze’de şimdiye kadar 20 bine yakın İsrailli sivil hayatını kaybetti. Bunların yüzde 70’inden fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. İşgalin başından bu yana Gazze’de hastaneler de dahil pek çok yer harabeye döndü. Birleşmiş Milletler, bölgede yaşayan 2.4 milyon insandan 1.9 milyonunun yerinden edildiğini söylüyor. Zaten kapasitesini aşmış barınaklara sığınan siviller yakıt, yiyecek, su ve tıbbi malzeme sorunu yaşıyor.

Güney Kıbrıs’ta barınamayan Rus parası KKTC’ye mi akıyor?