İtalya’nın son kralı Umberto II’nin oğlu Vittorio Emanuele, 3 Şubat’ta hayata gözlerini yummuştu. 86 yaşındaki Emanuele için Cumartesi günü sessiz bir veda tertip edildi. İtalya’nın Torino kentinde düzenlenen cenaze törenine Reuters’ın aktardığına göre yüzlerce kişi katıldı.
Törene katılanlar arasında Monako Prensi Albert ve İspanya’nın eski Kraliçesi Sofia dikkat çekti. Bazı katılımcılar eski prense pankartla veda etmek istedi, pankartın üzerinde “İyi yolculuklar Prens” yazdığı görüldü. Babasını son yolculuğuna uğurlayan 51 yaşındaki Emanuele Filiberto, cenaze arabasındaki tabutu öperken görüntülendi. Yanında Vittorio Emanuele’nin eşi yani annesi Marina Doria duruyordu. Törende aynı zamanda Papa Francis’in taziye mesajı da okundu. Basına görene yapılan cenaze törenine ilgi oldukça sınırlıydı çünkü monarşinin kaldırılması ardından ailesiyle beraber İtalya’dan ayrılan Vittorio Emanuele, hayatının çoğunu İsviçre ve Portekiz’de sürgünde geçirmişti.
İtalya’nın güneyindeki Napoli şehrinde doğan Vittorio Emanuele, babası Umberto II’yi son kral olarak tarihe geçiren 1946’da monarşinin kaldırılmasıyla çocukluğunda memleketini terk etti. Napoli Prensi, 1946’da ülkenin cumhuriyet olma yönünde oy kullanmasının ardından sürgüne giden İtalya’nın son kralı II. Umberto’nun oğluydu.
Onlarca yıl süren mücadelenin ardından Napoli Prensi, parlamentonun İtalyan Anayasası’nda ailesinin ülkeye ayak basmasını engelleyen bir maddesini kaldırmasının ardından 2002 yılında İtalya’ya geri dönmüştü.
Ancak dönüşü İtalyan halkında soğuk karşılandı. Çünkü, feshedilmiş tahtın varisi 1978’de bir Alman gencin ölümüyle bağlantılı olarak tutuklanmıştı. Bu gencin ölümü Napoli Prensi’nin yaşamı boyunca gündem maddelerinden biri olarak kaldı. Dirk Hamer 19 yaşındaydı ve Korsika limanında bir teknede sağ bacağından vurulduğunda uyuyordu; üç ay sonra da öldü. O sırada Napoli Prensi de Hamer’ın vurulduğu limandaydı ve şişme botunu çalmakla suçladığı bir grup turistle tartışıyordu. On yıldan fazla bir süre sonra, Vittorio Emanuele cinayetle ilgili olarak Fransa’da tutuklandı, ancak 1991 yılında Paris’teki bir mahkemede aklandı. Kendisine yalnızca tüfek bulundurmaktan ceza verildi.
20 yıl sonra da sürgündeki kraliyet ailesi üyesinin Alman genci öldürdüğünü itiraf ettiğine dair bir kayıt ortaya çıktığı iddia edildi. 2006 yılına ait video kaydında 1978 yılında Cavallo adası açıklarında teknesinde uyuyan turiste iki el ateş ettiğini anlatırken duyuluyor.
Ancak Napoli Prensi bu kayda yönelik tüm iddiaları da reddetmiş, kaydın gerçeği yansıtmadığını ve manipüle edildiğini söylemişti.
Bugün Hamer’ın ölümü hala gizemini koruyor. Netflix’de yayımlanan The King Who Never Was isimli belgesel de 19 yaşındaki gencin gizemli ölümü üzerine yoğunlaşıyor.