Peru’nun 85 yaşındaki insan hakkı ihlalleriyle tanınan Japonya asıllı eski Devlet Başkanı Alberto Fujimori’nin serbest bırakılma tartışmaları sürüyor. Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi (IACHR), Peru hükümetine Fujimori’yi serbest bırakmama çağrısı yaptı. Barbadillo hapishanesinde insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk suçlamaları nedeniyle aldığı 25 yıllık hapis cezasını çeken Fujimori, 2017’de başkanlık affı almış ancak bu af, IACHR’nin baskısıyla iki kez bozulmuştu. Peru’nun en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi, hapishane yetkililerini af konusunda harekete geçmeye ve Fujimori’yi serbest bırakmaya çağırıyor; bu da ülkenin IACHR’ye yönelik taahhütlerini göz ardı edeceği anlamına geliyor.
IACHR avukatı Carlos Rivera’nın Çarşamba sabahı X hesabında yayınladığı açık mektuba göre, IACHR şimdi Peru hükümetinden Fujimori’yi serbest bırakmama kararını onaylayan bir raporu 6 Aralık’a kadar uluslararası mahkemeye göndermesini istiyor.
Ancak bu haftanın başlarında Peru’nun yüksek anayasa mahkemesi, affı onaylayan önceki kararın geçerli olduğuna karar vermişti. Peru Adalet Bakanlığı Çarşamba günü yaptığı açıklamada, hükümetin af lehine karara uymak zorunda olduğunu belirtti.
85 yaşındaki Fujimori, Şili’den iade edildikten sonra 2005 yılında hapse atıldı ve 2009 yılında da 25 yıla mahkum edildi. Birçok Perulu, hiperenflasyonu sona erdirmesi nedeniyle onu takdir etse de bu kendisinin yolsuzluk, işkence ve katliamlara da başkanlık ettiği gerçeğini değiştirmiyor. Fujimori 1990- 2000 yılları arasındaki 10 yıl boyunca Peru’nun devlet başkanıydı. Eski lider, Aydınlık Yol örgütü üyesi olan en az 25 kişinin ölüm timlerince katledilmesi emrini vermek, Japon yardım kuruluşlarının bağışlarını zimmetine geçirmek ve kamu kaynaklarını kötüye kullanmaktan 25 yıl ceza aldı.
Fujimori döneminde binlerce kişinin kaybolduğu veya öldürüldüğü de iddialar arasında.
Kendi kendine darbe yapan lider
İktidara geldikten sonra iki kamaralı parlamentodaki muhalefetin çoğunluğunu iktidarı karşısında engel olarak gören Fujimori, 5 Nisan 1992 tarihinde El Autogolpe (kendi kendine karşı darbe) yapmıştı. Bu darbe ile kendi hükûmetini devirip, parlamentoyu feshederek kendi iktidarını güçlendirmek amacını taşıyordu. 1992 yılının Kasım ayında yapılan yeni seçimlerde ezici çoğunluğu kazanan Fujimori, devlet başkanlığı yetkilerini olağanüstü derecede artıran değişiklikleri kapsayan yeni anayasayı 1993 yılı Ekim ayındaki referanduma sundu. Fujimori, yaptığı yasal uygulama neticesinde uluslararası kamuoyundan tepki alsa da halk oylamasında yüzde 73 oy oranıyla desteklenmişti.
Faksla istifa
Perulu siyasetçinin iktidarının sonunu getiren bir rüşvet skandalı ise hayli gündem olmuştu. 2000 yılında Peru istihbarat teşkilatı başkanı Vladimiro Montesinos’un, milletvekillerine Fujimori’yi desteklemeleri için rüşvet verirken kaydedilmiş gizli kamera görüntüleri basına yansımıştı. Fujimori, bu olay üzerine ülkeyi terk ederek Japonya’dan faks çekip istifa ettiğini bildirmişti. Kongre ise, “ahlaki yetersizlik” gerekçesiyle kendisini görevden aldığını açıklamıştı.
Ailesi Japonya göçmeni olduğundan, Japonya’ya gitmeyi seçen Fujimori vatandaşlık hakkı aldı. Japon yetkililer, kendisini iade etmeye yanaşmamıştı. Peru’nun eski devlet başkanı Alberto Fujimori, beş yıllık gönüllü sürgün hayatı ardından ülkesine dönerken 2005 yılında Şili’de tutuklandı. Fujimori’nin Şili’ye turist vizesiyle girdiği ve Peru hükümetinin talebi üzerine başkent Santiago’da yakalandığı açıklanmıştı.
85 yaşındaki eski başkan, eski başkanlar Alejandro Toledo (2001-2006) ve Pedro Castillo (2021-2022) ile birlikte başkent Lima’nın doğusundaki Barbadillo hapishanesinde kalıyor.